Ben İnsandim
Yoktu hiçbir farkım Diğer kullarından tanrının Dokuz ay on gün Ana rahminde kalan Doğan, büyüyen, konuşan Yemek yiyen bir candım Yirmiyedisindeydim daha Henüz ömrüne doymamış Gencecik bir fidandım iyiye, güzele, yeniye, doğruya dost Kötüye, çirkine, eskiye, eğriye düşmandım
Ben insandım!... Canım aldılar ecelsiz Pırıl pırıl bir onsekiz mayıs günü Yoluna başkoyduğum Vebalim, sevdalım Toprağına uzandım Saplandı yağlı kurşunlar delikanlı bedenime Tepeden tırnağa kandım
Ben insandım Ben cümle ezilenlerin sadık dostu Zulme, baskıya, sömürüye düşmandım Bağımsızlık ve özgürlük kavgasında En ön saflarındaydım mazlum halkımın Elde silah kahramanca savaştım Yokluğuma kadeh tokuşturdu hain takımı Bilmediler ki ben söylenen türküde Yakılan ağıtta ve dinmeyen silah seslerinde yaşayandım
Ben insandım Ben işçilerin, ben köylülerin Ben bütün ezilenlerin muhteşem kini Ben sömürgeciliğe, emperyalizme Ve yerli gericiliğe karşı Şaha kalkan halkımın gür sesi Ben baştan başa isyandım
Ne beş meteliğe ırzını Vermeye hazır bir hain Ne de yediği insan eti, içtiği kan olmuş bir sultandım
Ben insandım Ben Karadeniz'de derya dibinde Balıklara yem edilen onbeş özge candım Ağrıydım ben, Koçgiriydim dersimdim, Zilandım Günyüzü görmemiş bebeydim ben Süngülerin ucunda sallanandım
Ben insandım Zulüm ve işkence dert ve kahır unutulur belki de ben unutulmam Çünkü ben dilden dile dolaşan bir destandım Dağlardan, barikatlardan Düşmana kurşun sallayan Gerillanın göğsündeki nişandım
Ben insandım Ben pençelerini ve iğrenç dişlerini Vücuduma geçiren sömürgecinin ağzındaki kandım Ben toplu imhalar, ben idam, ben sürgün Ben mecburi iskandım Elleri ve kolları birbirine bağlı Kirve, hısım ve akraba kimileriyle akrandım Oracıkta benzin döktüler üstüme Küllerimiz birbirine karıştı Yüzbinlerle cayır cayır yanandım Benzerlerimdi katledenler beni Ama ben insandım Tarihtim ben Ezilenlerin, horlananların tarihi...
Geçtim zulüm cenderesinden kan kızıla boyandım İmparatorlar, sultanlar, cümle iblisler Yok etmek istediler beni. Saldım toprağıma kökümü, Bugüne dek dayandım
Ben insandım Uçurdum kellesini Dehak'ın Demirci Kawaydım ben Örse çekiç sallayandım Eksilmedi bir daha hiç Toprağımda isyan ateşi kızıl bir meşaleydim ben Bütün 21 Martlarda Dağların doruklarında yanandım
Ben insandım Spartaküsle beraberdim Roma arenalarında İlk umudu İlk gerillasıydım cihanın Efendilerine karşı ayaklanandım 1879'da Paris'te, Rusya'daydım Ekim 1917'de Çin'de, Kore'de, Küba'da, Vietnam'da Kızıl bayrağı taşıyandım Laos'ta, Kamboçya'da, mozambik'te, Angola'da Kan kusan mitralyözdüm ben!... Deştim karnının hainin, sömürgecinin Cepheden, cepheye yankılandım Yurt sevgisini iğrenç bir maske gibi Suratlarında taşıyanlar Canım aldılar ecelsiz
Ben bir Militandım Savaşsız, sömürüsüz Bir dünya içindi kavgam Henüz yirmiyedisindeyken ve gencecik bir fidanken daha, Bağımsızlığın ve özgürlüğün kutsal özlemi uğruna Al kanlara boyandım
Ben insandım Ben bitmeyen kavga Ber bağımsızlığa susamış ülke Ben kurtuluşun gübrelenmiş toprağı Ben KÜRDISTANDIM!...
Ali Haydar Kaytan
Ben İnsandim
Yoktu hiçbir farkım Diğer kullarından tanrının Dokuz ay on gün Ana rahminde kalan Doğan, büyüyen, konuşan Yemek yiyen bir candım Yirmiyedisindeydim daha Henüz ömrüne doymamış Gencecik bir fidandım iyiye, güzele, yeniye, doğruya dost Kötüye, çirkine, eskiye, eğriye düşmandım
Ben insandım!... Canım aldılar ecelsiz Pırıl pırıl bir onsekiz mayıs günü Yoluna başkoyduğum Vebalim, sevdalım Toprağına uzandım Saplandı yağlı kurşunlar delikanlı bedenime Tepeden tırnağa kandım
Ben insandım Ben cümle ezilenlerin sadık dostu Zulme, baskıya, sömürüye düşmandım Bağımsızlık ve özgürlük kavgasında En ön saflarındaydım mazlum halkımın Elde silah kahramanca savaştım Yokluğuma kadeh tokuşturdu hain takımı Bilmediler ki ben söylenen türküde Yakılan ağıtta ve dinmeyen silah seslerinde yaşayandım
Ben insandım Ben işçilerin, ben köylülerin Ben bütün ezilenlerin muhteşem kini Ben sömürgeciliğe, emperyalizme Ve yerli gericiliğe karşı Şaha kalkan halkımın gür sesi Ben baştan başa isyandım
Ne beş meteliğe ırzını Vermeye hazır bir hain Ne de yediği insan eti, içtiği kan olmuş bir sultandım
Ben insandım Ben Karadeniz'de derya dibinde Balıklara yem edilen onbeş özge candım Ağrıydım ben, Koçgiriydim dersimdim, Zilandım Günyüzü görmemiş bebeydim ben Süngülerin ucunda sallanandım
Ben insandım Zulüm ve işkence dert ve kahır unutulur belki de ben unutulmam Çünkü ben dilden dile dolaşan bir destandım Dağlardan, barikatlardan Düşmana kurşun sallayan Gerillanın göğsündeki nişandım
Ben insandım Ben pençelerini ve iğrenç dişlerini Vücuduma geçiren sömürgecinin ağzındaki kandım Ben toplu imhalar, ben idam, ben sürgün Ben mecburi iskandım Elleri ve kolları birbirine bağlı Kirve, hısım ve akraba kimileriyle akrandım Oracıkta benzin döktüler üstüme Küllerimiz birbirine karıştı Yüzbinlerle cayır cayır yanandım Benzerlerimdi katledenler beni Ama ben insandım Tarihtim ben Ezilenlerin, horlananların tarihi...
Geçtim zulüm cenderesinden kan kızıla boyandım İmparatorlar, sultanlar, cümle iblisler Yok etmek istediler beni. Saldım toprağıma kökümü, Bugüne dek dayandım
Ben insandım Uçurdum kellesini Dehak'ın Demirci Kawaydım ben Örse çekiç sallayandım Eksilmedi bir daha hiç Toprağımda isyan ateşi kızıl bir meşaleydim ben Bütün 21 Martlarda Dağların doruklarında yanandım
Ben insandım Spartaküsle beraberdim Roma arenalarında İlk umudu İlk gerillasıydım cihanın Efendilerine karşı ayaklanandım 1879'da Paris'te, Rusya'daydım Ekim 1917'de Çin'de, Kore'de, Küba'da, Vietnam'da Kızıl bayrağı taşıyandım Laos'ta, Kamboçya'da, mozambik'te, Angola'da Kan kusan mitralyözdüm ben!... Deştim karnının hainin, sömürgecinin Cepheden, cepheye yankılandım Yurt sevgisini iğrenç bir maske gibi Suratlarında taşıyanlar Canım aldılar ecelsiz
Ben bir Militandım Savaşsız, sömürüsüz Bir dünya içindi kavgam Henüz yirmiyedisindeyken ve gencecik bir fidanken daha, Bağımsızlığın ve özgürlüğün kutsal özlemi uğruna Al kanlara boyandım
Ben insandım Ben bitmeyen kavga Ber bağımsızlığa susamış ülke Ben kurtuluşun gübrelenmiş toprağı Ben KÜRDISTANDIM!...
Ali Haydar Kaytan Ben İnsandim
Yoktu hiçbir farkım Diğer kullarından tanrının Dokuz ay on gün Ana rahminde kalan Doğan, büyüyen, konuşan Yemek yiyen bir candım Yirmiyedisindeydim daha Henüz ömrüne doymamış Gencecik bir fidandım iyiye, güzele, yeniye, doğruya dost Kötüye, çirkine, eskiye, eğriye düşmandım
Ben insandım!... Canım aldılar ecelsiz Pırıl pırıl bir onsekiz mayıs günü Yoluna başkoyduğum Vebalim, sevdalım Toprağına uzandım Saplandı yağlı kurşunlar delikanlı bedenime Tepeden tırnağa kandım
Ben insandım Ben cümle ezilenlerin sadık dostu Zulme, baskıya, sömürüye düşmandım Bağımsızlık ve özgürlük kavgasında En ön saflarındaydım mazlum halkımın Elde silah kahramanca savaştım Yokluğuma kadeh tokuşturdu hain takımı Bilmediler ki ben söylenen türküde Yakılan ağıtta ve dinmeyen silah seslerinde yaşayandım
Ben insandım Ben işçilerin, ben köylülerin Ben bütün ezilenlerin muhteşem kini Ben sömürgeciliğe, emperyalizme Ve yerli gericiliğe karşı Şaha kalkan halkımın gür sesi Ben baştan başa isyandım
Ne beş meteliğe ırzını Vermeye hazır bir hain Ne de yediği insan eti, içtiği kan olmuş bir sultandım
Ben insandım Ben Karadeniz'de derya dibinde Balıklara yem edilen onbeş özge candım Ağrıydım ben, Koçgiriydim dersimdim, Zilandım Günyüzü görmemiş bebeydim ben Süngülerin ucunda sallanandım
Ben insandım Zulüm ve işkence dert ve kahır unutulur belki de ben unutulmam Çünkü ben dilden dile dolaşan bir destandım Dağlardan, barikatlardan Düşmana kurşun sallayan Gerillanın göğsündeki nişandım
Ben insandım Ben pençelerini ve iğrenç dişlerini Vücuduma geçiren sömürgecinin ağzındaki kandım Ben toplu imhalar, ben idam, ben sürgün Ben mecburi iskandım Elleri ve kolları birbirine bağlı Kirve, hısım ve akraba kimileriyle akrandım Oracıkta benzin döktüler üstüme Küllerimiz birbirine karıştı Yüzbinlerle cayır cayır yanandım Benzerlerimdi katledenler beni Ama ben insandım Tarihtim ben Ezilenlerin, horlananların tarihi...
Geçtim zulüm cenderesinden kan kızıla boyandım İmparatorlar, sultanlar, cümle iblisler Yok etmek istediler beni. Saldım toprağıma kökümü, Bugüne dek dayandım
Ben insandım Uçurdum kellesini Dehak'ın Demirci Kawaydım ben Örse çekiç sallayandım Eksilmedi bir daha hiç Toprağımda isyan ateşi kızıl bir meşaleydim ben Bütün 21 Martlarda Dağların doruklarında yanandım
Ben insandım Spartaküsle beraberdim Roma arenalarında İlk umudu İlk gerillasıydım cihanın Efendilerine karşı ayaklanandım 1879'da Paris'te, Rusya'daydım Ekim 1917'de Çin'de, Kore'de, Küba'da, Vietnam'da Kızıl bayrağı taşıyandım Laos'ta, Kamboçya'da, mozambik'te, Angola'da Kan kusan mitralyözdüm ben!... Deştim karnının hainin, sömürgecinin Cepheden, cepheye yankılandım Yurt sevgisini iğrenç bir maske gibi Suratlarında taşıyanlar Canım aldılar ecelsiz
Ben bir Militandım Savaşsız, sömürüsüz Bir dünya içindi kavgam Henüz yirmiyedisindeyken ve gencecik bir fidanken daha, Bağımsızlığın ve özgürlüğün kutsal özlemi uğruna Al kanlara boyandım
Ben insandım Ben bitmeyen kavga Ber bağımsızlığa susamış ülke Ben kurtuluşun gübrelenmiş toprağı Ben KÜRDISTANDIM!...
Ali Haydar Kaytan
Ben İnsandim
Yoktu hiçbir farkım Diğer kullarından tanrının Dokuz ay on gün Ana rahminde kalan Doğan, büyüyen, konuşan Yemek yiyen bir candım Yirmiyedisindeydim daha Henüz ömrüne doymamış Gencecik bir fidandım iyiye, güzele, yeniye, doğruya dost Kötüye, çirkine, eskiye, eğriye düşmandım
Ben insandım!... Canım aldılar ecelsiz Pırıl pırıl bir onsekiz mayıs günü Yoluna başkoyduğum Vebalim, sevdalım Toprağına uzandım Saplandı yağlı kurşunlar delikanlı bedenime Tepeden tırnağa kandım
Ben insandım Ben cümle ezilenlerin sadık dostu Zulme, baskıya, sömürüye düşmandım Bağımsızlık ve özgürlük kavgasında En ön saflarındaydım mazlum halkımın Elde silah kahramanca savaştım Yokluğuma kadeh tokuşturdu hain takımı Bilmediler ki ben söylenen türküde Yakılan ağıtta ve dinmeyen silah seslerinde yaşayandım
Ben insandım Ben işçilerin, ben köylülerin Ben bütün ezilenlerin muhteşem kini Ben sömürgeciliğe, emperyalizme Ve yerli gericiliğe karşı Şaha kalkan halkımın gür sesi Ben baştan başa isyandım
Ne beş meteliğe ırzını Vermeye hazır bir hain Ne de yediği insan eti, içtiği kan olmuş bir sultandım
Ben insandım Ben Karadeniz'de derya dibinde Balıklara yem edilen onbeş özge candım Ağrıydım ben, Koçgiriydim dersimdim, Zilandım Günyüzü görmemiş bebeydim ben Süngülerin ucunda sallanandım
Ben insandım Zulüm ve işkence dert ve kahır unutulur belki de ben unutulmam Çünkü ben dilden dile dolaşan bir destandım Dağlardan, barikatlardan Düşmana kurşun sallayan Gerillanın göğsündeki nişandım
Ben insandım Ben pençelerini ve iğrenç dişlerini Vücuduma geçiren sömürgecinin ağzındaki kandım Ben toplu imhalar, ben idam, ben sürgün Ben mecburi iskandım Elleri ve kolları birbirine bağlı Kirve, hısım ve akraba kimileriyle akrandım Oracıkta benzin döktüler üstüme Küllerimiz birbirine karıştı Yüzbinlerle cayır cayır yanandım Benzerlerimdi katledenler beni Ama ben insandım Tarihtim ben Ezilenlerin, horlananların tarihi...
Geçtim zulüm cenderesinden kan kızıla boyandım İmparatorlar, sultanlar, cümle iblisler Yok etmek istediler beni. Saldım toprağıma kökümü, Bugüne dek dayandım
Ben insandım Uçurdum kellesini Dehak'ın Demirci Kawaydım ben Örse çekiç sallayandım Eksilmedi bir daha hiç Toprağımda isyan ateşi kızıl bir meşaleydim ben Bütün 21 Martlarda Dağların doruklarında yanandım
Ben insandım Spartaküsle beraberdim Roma arenalarında İlk umudu İlk gerillasıydım cihanın Efendilerine karşı ayaklanandım 1879'da Paris'te, Rusya'daydım Ekim 1917'de Çin'de, Kore'de, Küba'da, Vietnam'da Kızıl bayrağı taşıyandım Laos'ta, Kamboçya'da, mozambik'te, Angola'da Kan kusan mitralyözdüm ben!... Deştim karnının hainin, sömürgecinin Cepheden, cepheye yankılandım Yurt sevgisini iğrenç bir maske gibi Suratlarında taşıyanlar Canım aldılar ecelsiz
Ben bir Militandım Savaşsız, sömürüsüz Bir dünya içindi kavgam Henüz yirmiyedisindeyken ve gencecik bir fidanken daha, Bağımsızlığın ve özgürlüğün kutsal özlemi uğruna Al kanlara boyandım
Ben insandım Ben bitmeyen kavga Ber bağımsızlığa susamış ülke Ben kurtuluşun gübrelenmiş toprağı Ben KÜRDISTANDIM!...
Ali Haydar Kaytan
Ben İnsandim
Yoktu hiçbir farkım Diğer kullarından tanrının Dokuz ay on gün Ana rahminde kalan Doğan, büyüyen, konuşan Yemek yiyen bir candım Yirmiyedisindeydim daha Henüz ömrüne doymamış Gencecik bir fidandım iyiye, güzele, yeniye, doğruya dost Kötüye, çirkine, eskiye, eğriye düşmandım
Ben insandım!... Canım aldılar ecelsiz Pırıl pırıl bir onsekiz mayıs günü Yoluna başkoyduğum Vebalim, sevdalım Toprağına uzandım Saplandı yağlı kurşunlar delikanlı bedenime Tepeden tırnağa kandım
Ben insandım Ben cümle ezilenlerin sadık dostu Zulme, baskıya, sömürüye düşmandım Bağımsızlık ve özgürlük kavgasında En ön saflarındaydım mazlum halkımın Elde silah kahramanca savaştım Yokluğuma kadeh tokuşturdu hain takımı Bilmediler ki ben söylenen türküde Yakılan ağıtta ve dinmeyen silah seslerinde yaşayandım
Ben insandım Ben işçilerin, ben köylülerin Ben bütün ezilenlerin muhteşem kini Ben sömürgeciliğe, emperyalizme Ve yerli gericiliğe karşı Şaha kalkan halkımın gür sesi Ben baştan başa isyandım
Ne beş meteliğe ırzını Vermeye hazır bir hain Ne de yediği insan eti, içtiği kan olmuş bir sultandım
Ben insandım Ben Karadeniz'de derya dibinde Balıklara yem edilen onbeş özge candım Ağrıydım ben, Koçgiriydim dersimdim, Zilandım Günyüzü görmemiş bebeydim ben Süngülerin ucunda sallanandım
Ben insandım Zulüm ve işkence dert ve kahır unutulur belki de ben unutulmam Çünkü ben dilden dile dolaşan bir destandım Dağlardan, barikatlardan Düşmana kurşun sallayan Gerillanın göğsündeki nişandım
Ben insandım Ben pençelerini ve iğrenç dişlerini Vücuduma geçiren sömürgecinin ağzındaki kandım Ben toplu imhalar, ben idam, ben sürgün Ben mecburi iskandım Elleri ve kolları birbirine bağlı Kirve, hısım ve akraba kimileriyle akrandım Oracıkta benzin döktüler üstüme Küllerimiz birbirine karıştı Yüzbinlerle cayır cayır yanandım Benzerlerimdi katledenler beni Ama ben insandım Tarihtim ben Ezilenlerin, horlananların tarihi...
Geçtim zulüm cenderesinden kan kızıla boyandım İmparatorlar, sultanlar, cümle iblisler Yok etmek istediler beni. Saldım toprağıma kökümü, Bugüne dek dayandım
Ben insandım Uçurdum kellesini Dehak'ın Demirci Kawaydım ben Örse çekiç sallayandım Eksilmedi bir daha hiç Toprağımda isyan ateşi kızıl bir meşaleydim ben Bütün 21 Martlarda Dağların doruklarında yanandım
Ben insandım Spartaküsle beraberdim Roma arenalarında İlk umudu İlk gerillasıydım cihanın Efendilerine karşı ayaklanandım 1879'da Paris'te, Rusya'daydım Ekim 1917'de Çin'de, Kore'de, Küba'da, Vietnam'da Kızıl bayrağı taşıyandım Laos'ta, Kamboçya'da, mozambik'te, Angola'da Kan kusan mitralyözdüm ben!... Deştim karnının hainin, sömürgecinin Cepheden, cepheye yankılandım Yurt sevgisini iğrenç bir maske gibi Suratlarında taşıyanlar Canım aldılar ecelsiz
Ben bir Militandım Savaşsız, sömürüsüz Bir dünya içindi kavgam Henüz yirmiyedisindeyken ve gencecik bir fidanken daha, Bağımsızlığın ve özgürlüğün kutsal özlemi uğruna Al kanlara boyandım
Ben insandım Ben bitmeyen kavga Ber bağımsızlığa susamış ülke Ben kurtuluşun gübrelenmiş toprağı Ben KÜRDISTANDIM!...
Ali Haydar Kaytan Ben İnsandim
Yoktu hiçbir farkım Diğer kullarından tanrının Dokuz ay on gün Ana rahminde kalan Doğan, büyüyen, konuşan Yemek yiyen bir candım Yirmiyedisindeydim daha Henüz ömrüne doymamış Gencecik bir fidandım iyiye, güzele, yeniye, doğruya dost Kötüye, çirkine, eskiye, eğriye düşmandım
Ben insandım!... Canım aldılar ecelsiz Pırıl pırıl bir onsekiz mayıs günü Yoluna başkoyduğum Vebalim, sevdalım Toprağına uzandım Saplandı yağlı kurşunlar delikanlı bedenime Tepeden tırnağa kandım
Ben insandım Ben cümle ezilenlerin sadık dostu Zulme, baskıya, sömürüye düşmandım Bağımsızlık ve özgürlük kavgasında En ön saflarındaydım mazlum halkımın Elde silah kahramanca savaştım Yokluğuma kadeh tokuşturdu hain takımı Bilmediler ki ben söylenen türküde Yakılan ağıtta ve dinmeyen silah seslerinde yaşayandım
Ben insandım Ben işçilerin, ben köylülerin Ben bütün ezilenlerin muhteşem kini Ben sömürgeciliğe, emperyalizme Ve yerli gericiliğe karşı Şaha kalkan halkımın gür sesi Ben baştan başa isyandım
Ne beş meteliğe ırzını Vermeye hazır bir hain Ne de yediği insan eti, içtiği kan olmuş bir sultandım
Ben insandım Ben Karadeniz'de derya dibinde Balıklara yem edilen onbeş özge candım Ağrıydım ben, Koçgiriydim dersimdim, Zilandım Günyüzü görmemiş bebeydim ben Süngülerin ucunda sallanandım
Ben insandım Zulüm ve işkence dert ve kahır unutulur belki de ben unutulmam Çünkü ben dilden dile dolaşan bir destandım Dağlardan, barikatlardan Düşmana kurşun sallayan Gerillanın göğsündeki nişandım
Ben insandım Ben pençelerini ve iğrenç dişlerini Vücuduma geçiren sömürgecinin ağzındaki kandım Ben toplu imhalar, ben idam, ben sürgün Ben mecburi iskandım Elleri ve kolları birbirine bağlı Kirve, hısım ve akraba kimileriyle akrandım Oracıkta benzin döktüler üstüme Küllerimiz birbirine karıştı Yüzbinlerle cayır cayır yanandım Benzerlerimdi katledenler beni Ama ben insandım Tarihtim ben Ezilenlerin, horlananların tarihi...
Geçtim zulüm cenderesinden kan kızıla boyandım İmparatorlar, sultanlar, cümle iblisler Yok etmek istediler beni. Saldım toprağıma kökümü, Bugüne dek dayandım
Ben insandım Uçurdum kellesini Dehak'ın Demirci Kawaydım ben Örse çekiç sallayandım Eksilmedi bir daha hiç Toprağımda isyan ateşi kızıl bir meşaleydim ben Bütün 21 Martlarda Dağların doruklarında yanandım
Ben insandım Spartaküsle beraberdim Roma arenalarında İlk umudu İlk gerillasıydım cihanın Efendilerine karşı ayaklanandım 1879'da Paris'te, Rusya'daydım Ekim 1917'de Çin'de, Kore'de, Küba'da, Vietnam'da Kızıl bayrağı taşıyandım Laos'ta, Kamboçya'da, mozambik'te, Angola'da Kan kusan mitralyözdüm ben!... Deştim karnının hainin, sömürgecinin Cepheden, cepheye yankılandım Yurt sevgisini iğrenç bir maske gibi Suratlarında taşıyanlar Canım aldılar ecelsiz
Ben bir Militandım Savaşsız, sömürüsüz Bir dünya içindi kavgam Henüz yirmiyedisindeyken ve gencecik bir fidanken daha, Bağımsızlığın ve özgürlüğün kutsal özlemi uğruna Al kanlara boyandım
Ben insandım Ben bitmeyen kavga Ber bağımsızlığa susamış ülke Ben kurtuluşun gübrelenmiş toprağı Ben KÜRDISTANDIM!...
Ali Haydar Kaytan Ben İnsandim
Yoktu hiçbir farkım Diğer kullarından tanrının Dokuz ay on gün Ana rahminde kalan Doğan, büyüyen, konuşan Yemek yiyen bir candım Yirmiyedisindeydim daha Henüz ömrüne doymamış Gencecik bir fidandım iyiye, güzele, yeniye, doğruya dost Kötüye, çirkine, eskiye, eğriye düşmandım
Ben insandım!... Canım aldılar ecelsiz Pırıl pırıl bir onsekiz mayıs günü Yoluna başkoyduğum Vebalim, sevdalım Toprağına uzandım Saplandı yağlı kurşunlar delikanlı bedenime Tepeden tırnağa kandım
Ben insandım Ben cümle ezilenlerin sadık dostu Zulme, baskıya, sömürüye düşmandım Bağımsızlık ve özgürlük kavgasında En ön saflarındaydım mazlum halkımın Elde silah kahramanca savaştım Yokluğuma kadeh tokuşturdu hain takımı Bilmediler ki ben söylenen türküde Yakılan ağıtta ve dinmeyen silah seslerinde yaşayandım
Ben insandım Ben işçilerin, ben köylülerin Ben bütün ezilenlerin muhteşem kini Ben sömürgeciliğe, emperyalizme Ve yerli gericiliğe karşı Şaha kalkan halkımın gür sesi Ben baştan başa isyandım
Ne beş meteliğe ırzını Vermeye hazır bir hain Ne de yediği insan eti, içtiği kan olmuş bir sultandım
Ben insandım Ben Karadeniz'de derya dibinde Balıklara yem edilen onbeş özge candım Ağrıydım ben, Koçgiriydim dersimdim, Zilandım Günyüzü görmemiş bebeydim ben Süngülerin ucunda sallanandım
Ben insandım Zulüm ve işkence dert ve kahır unutulur belki de ben unutulmam Çünkü ben dilden dile dolaşan bir destandım Dağlardan, barikatlardan Düşmana kurşun sallayan Gerillanın göğsündeki nişandım
Ben insandım Ben pençelerini ve iğrenç dişlerini Vücuduma geçiren sömürgecinin ağzındaki kandım Ben toplu imhalar, ben idam, ben sürgün Ben mecburi iskandım Elleri ve kolları birbirine bağlı Kirve, hısım ve akraba kimileriyle akrandım Oracıkta benzin döktüler üstüme Küllerimiz birbirine karıştı Yüzbinlerle cayır cayır yanandım Benzerlerimdi katledenler beni Ama ben insandım Tarihtim ben Ezilenlerin, horlananların tarihi...
Geçtim zulüm cenderesinden kan kızıla boyandım İmparatorlar, sultanlar, cümle iblisler Yok etmek istediler beni. Saldım toprağıma kökümü, Bugüne dek dayandım
Ben insandım Uçurdum kellesini Dehak'ın Demirci Kawaydım ben Örse çekiç sallayandım Eksilmedi bir daha hiç Toprağımda isyan ateşi kızıl bir meşaleydim ben Bütün 21 Martlarda Dağların doruklarında yanandım
Ben insandım Spartaküsle beraberdim Roma arenalarında İlk umudu İlk gerillasıydım cihanın Efendilerine karşı ayaklanandım 1879'da Paris'te, Rusya'daydım Ekim 1917'de Çin'de, Kore'de, Küba'da, Vietnam'da Kızıl bayrağı taşıyandım Laos'ta, Kamboçya'da, mozambik'te, Angola'da Kan kusan mitralyözdüm ben!... Deştim karnının hainin, sömürgecinin Cepheden, cepheye yankılandım Yurt sevgisini iğrenç bir maske gibi Suratlarında taşıyanlar Canım aldılar ecelsiz
Ben bir Militandım Savaşsız, sömürüsüz Bir dünya içindi kavgam Henüz yirmiyedisindeyken ve gencecik bir fidanken daha, Bağımsızlığın ve özgürlüğün kutsal özlemi uğruna Al kanlara boyandım
Ben insandım Ben bitmeyen kavga Ber bağımsızlığa susamış ülke Ben kurtuluşun gübrelenmiş toprağı Ben KÜRDISTANDIM!...
Ali Haydar Kaytan
|