[Üye Olmak İstiyorum] [Ana Sayfa] [Üye Arama]



TaHa oKsaK üyesinin yazdığı mesajlar
Kimden: Taha oKsaK

21.01.2016 21:34:04



Kime: Taha

hayat dediği bi kumar bizde oyuncu orata kalan dört kağıt iki zaR...


Kimden: TaHa oKsaK

30.10.2010 18:33:40



Kime: DJ_BERDUS

DÜŞÜN Kİ,
Kulaklarım adını hiç duymamış
Ve hiç tekrar etmemiş, isminin ilk hecesini,
Yalçın kayalarda akislenen seda gibi
Düşün ki,
Düşüncelerimde hiç olmamışsın sen
Uğultusu avuçlarımda kalan rüzgar gibi geçmişsin.
Ay ışığına hasret yakamozlarının vuslatıymış,
Tam yerine ve tan yerine vuran o umutlarının gölgesi...
Düşün ki,
Bir sigara içimlik vakitmişsin,
Ciğerime ecza diye dolan
Ya da uğrak bir, giderlemeyen efkâr kahvehanesi...
Düşün ki,
Bardakta eriyen ebediyen beklemekmiş, şeker sanılan
Kırık bir sandalyeymiş umutlarımı yasladığım...
Düşün ki,
Bir uçurum dibiymiş, bakışlarındaki o mana
Oyuncaksız kalmasıymış bir çoçuğun
Ya da bir annenin yavrusuna hasreti...
Düşün ki,
Yanık bir Anadolu türküsüymüşsün,
Çeşme başındaki güzel kızlara inat
Ve inat, gurbetin tüm güzelliklerine...
Düşün ki,
Gam yüklü duvarda asi, kırık bir aynaymışsın
Hep yarım, hep eksik, hep mahçup..
Ayna karşısında kırık bir bakış,
Kaybolan diğer yarısındaki tılsım..
Bir yağmur olmuşsun
Ve tanelerin düşermiş pembe düşlerimin düştüğü yere..
Düşün ki, bir orada bir burada
Bir gurbette bir sılada
İsminin yalın, yanlızlığımın çoğul halinde..
Ve arkasına saklanmış binlerce yürek
O binlerce yürekten düşen..Tek bir düş
Ve ılık bir nefesinde üşümüş...
Düşün ki,
Uzak hatıralarım kalmış sende
Tek kişilik bir oyun
Gurbete bir tren bileti
Ya da yarası,
Yarısından büyük olan yırtık bir resim...
Düşün ki,
Hiç olmamış
Hiç çalınmamış bir beste
Hiç tadılmamış bir zehir,
Düşün ki,
Hiç yazılmamış bir şiir...

(Bilinmiyor)



Kimden: TaHa oKsaK

30.10.2010 18:26:22



Kime: DJ_BERDUS

Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Kalbim şimdi bir sokak çocuğu
Kelebekleri göç etti gönlümün
Issızlaştı hayat sanki
Sanki, sabahı eksik şiirlerimin.
Sanki, gecesi hep kanayan bir yara
Ve sanki, artık hep kanayacak...
Ağlanacak bir aşkın kıyısına vurduysa gözlerim
Çare yok, ağlayacak.
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Kapıları kendime ben açamadım
Ya da yanlış saatlerde bekledim gelmeni
Düşünüyorum da sen gideli ne çok yalnızım..
Sarmaşık aşkın sarısında kaldım, sarılamadım.
Savunamadım seni kimselere
Anlatamadım seni kimselere
Kimsesiz kaldım,
En çok da sensiz...
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben..
Sana uyumak,
Sana uyanmaktı hayat.
Sıratını geçtim yaşarken korkmadan
Korkumu geçtim cesaretle, ihanetle
Berduş bir yalan masumiyeti öptüm bile bile
Tek sen gitme diye
Sonbahar oldum yaprak yaprak
Ağaç oldum köklerimi unutarak
Tesellisiz bir geceye fırlatıldım
Kalbimi dar kafese kapatarak
İçimdeki bir kanarya
Hiç susmadan ağlayacak
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Yakamozlarında yıkadım sevdamı çırılçıplak
Seni sevdiğimi bağırdım mehtabına
Beyazında akladım bulutunun
Mavi mavi sevdim seni içim kan ağlayarak
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Anlattıkça kış vuruyor satırlarıma
Anlattıkça üşüyor, anlattıkça ısınıyor yüreğim.
Bugün sardunyalarım da açmadı
Belki de küskün renklere
Ellerimde günah gibi yaşayamadıklarım
Sensiz soluyorum anlayacağın
Mavi mavi ölüyorum
Duyuyor musun, orada mısın,
Var mısın, yok musun?
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Yanarak, yıkılarak
Aklıma her geldiğinde ağlayarak....





Kimden: TaHa oKsaK

03.06.2009 11:37:20



Kime: byn_berdus

Düşlerini düşleyerek yaşamak, senden nefret ediyorum derken seni sevmek, var olmayan ömrümün tamamını sana adamak, sonra göğsüne yaslanıp seni düşlemek ve sevmek kalbinin sonunu bilmeden içine bakarak...


Kimden: TaHa oKsaK

09.10.2008 16:55:14



Kime: DAISY

Koskoca bir bahçede harikulada çiçekler içinde bir papatya.. Ve papatya aşık olmuş, yanmış tutuşmuş ak sakallı bahçıvana..

Bir ümit bekliyormuş. Yüzlerce çiçeğin arasından.. Onunla, sadece onunla saatlerce ilgilensin.. Buz gibi suyunu sadece ona döksün istiyormuş.. Sadece ona değsin makası, Sadece ona gülsün dudakları.. Kıskanıyormuş bahçıvanı, Kırmızı güllerden, Sarı lalelerden, Mor menekşelerden.... Zambaklardan... Papatya, sadece bahçıvan için açıyormuş, Bembeyaz yapraklarını..

Bir gün, Aşkı öyle büyümüşki... Papatya yapraklarını taşıyamaz olmuş.. Eğilivermiş boynu.. Toprağa bakıyormuş artık.. Bahçıvanın sadece sesini duyuyormuş.. Ayaklarını görüyormuş.. Bunada şükür diyormuş.. Yetiyormuş ona, bahçıvanın varlığını hissetmek...

Zaman akıp gidiyormuş.. Papatya bahçıvanın yüzünü görmeyeli çok olmuş.. Ne var sanki boynumu kaldırsa Bir kerecik daha görsem yüzünü diyormuş.. Ve işte bir gün..

Bahçıvan papatyaya dopru yaklaşmış.. İncecik bedenini ellerinin arasına almış.. Elindeki sopayı, köklerinin yanına, toprağa sokmuş bir iple papatyanın gövdesini bağlayıvermiş sopaya.. Papatya o an daha çok sevmiş bahçıvanı.. Hala göremiyormuş onu, ama bedeni kurtulmuş...


Uzun bir müddet sonra, Bahçıvan uğramaz olmuş bahçeye.. Gelen giden yokmuş.. Kahrından ölecekmiş papatya.. Ama işte bir sabah...

Hortumdan akan suyun sesiyle uyanmış.. Derin bir oh çekmiş.. Çılgıncasına sevdiği bahçıvan geri gelmiş.. Birden, kendisine doğru gelen iki ayak görmüş.. Bu onun delicesine sevdiği bahçıvan değilmiş.. Başka birisiymiş.. Adamın elinde bir de makas varmış.. Papatyanın kafasını kaldırmış yukarıya doğru..

Ne güzel açmışsın sen öyle demiş.. Bu gencecik, yakışıklı bir delikanlıymış.. Gözleri gök mavisi, saçları güneş sarıymış.. Ama gövden seni taşımıyor demiş. Elindeki makası papatyanın boynuna doğru uzatmış.. Ve bir hamlede bağını gövdesinden ayırmış.. Papatya yere düşerken hatırlamış sevdiğini.. O ak saçlı, ak sakallı, yaşlımı yaşlı bahçıvanı hatırlamış.. Birde o gencecik, yakışıklı delikanlıyı düşünmüş.. Ve o an anlamış, neden o yaşlı bahçıvanı sevdiğini.. O her şeye rağmen, papatyaya emek vermiş.. Ona hiç bir zaman güzel olduğunu söylememiş, ama onu aslında hep sevmiş...

Papatya anlamış artık..

Sevgi, emek istermiş...

Yere düştüğünde son bir kez düşünmüş sevdiğini.. Teşekkür etmiş ona içinden.. Son yaprağıda kuruduğunda, biliyormuş artık..

* Gerçek sevginin, söylemeden, yaşamadan ve asla kavuşmadan varolabileceğini...


Kimden: TaHa oKsaK

16.09.2008 00:28:24



Kime: DAISY

Baharlar Seninle Anlamlı!


İlkbahar tüm cazibesiyle
Kuşatmaya azmetmişti solgun yürekleri
Neler anlatmıyor, hangi sayfaları açtırmıyordu ki

Hissediliyor ötelerin şevki
Sinelerde mahfuz tutulan bir hasret ki
Bu nasıl ihata eden yüceleşen bir mefkûre özlemi

Her şeyi onunla sevmek
Onun dirliğiyle nefeslenerek meşk etmek
Ahirin özlemiyle bugünü ahenkleştirerek aşkla yürümek

Ey gönlümün sevdiği
Hevesleriyle halimi seyrettirdiğim revan
Seni, dirliğini, varlığın için serdettiğim her şeyi rızayı bari içindir

Sana olan bu tutkum
Edebinin bendinde melalimi soluttuğun
Sabrın keyfiliğinde çileyi bir duvar misali benliğimde örmüştün

Sen varlığını vakfetmiştin
Benim için en vazgeçilmez bir hazineydin
Bitmeyen bir şevk, dinmeyen bir muhabbet iksirinin eşiğiydin

Baharlar seninle anlamlı
Yaprakların gizemleri seninle daha manalı
Yağmurlar o kadar manalı ki tefekkür ikliminin sunduğu arz ile

Düşüncelerim cem oluyor
Seninle bir bereketin hikmetini hissediyor
Görüyor baktıklarının derinliğinde husule gelen inhisarı

O vakit sorguluyor
Senin halinde var olan ihsanı ve ihlâsı
Bir gıptayı nazar ile kıskanmıyor değil inkişaf eylediğin hadisatı

Sanki ötelerin izleriyle
Halinde husule getirdiği enginliğiyle
Diyorsun ki sen her şey çok yakındır sabrın güzelliğinde

Yeter ki halis bir niyetle niyaz eyle
Enaniyetine asla yenilme, ne derlerse yi dert etme
Kalbinin sesini dinle, sahibini zikreyle, beyanını ikrar eyle

Efendiler efendisi ne söyler
Sana seni anlatır, ruhun nizamını hatırlatır
Akiden ile sevmeyi, hoş görüyle nazar etmeyi asırlar önce söyle

Tanı artık sen senden olanı
Sana kimliği ve kişiliği kazandıran varlığı
Ölüm içinde gizlenen dirliği, aşk içinde meşk edilen mefkureyi












Kimden: TaHa oKsaK

16.09.2008 00:22:16



Kime: DAISY

Tutamıyorum

Zehir değilse ya bu ?
Dostluğun gerçek sırlarını taşıyorsam ya içimde?
Çok dolmuşsam ?
Çıkaramıyorsam dışarı?
Ben yaşayamıyorsam?
Ne olmalı?
Söyle bana ne olmalı?
Denizlere akmayı,
Zamanı durdurmayı,
Çerçevelere mutlu tebessümleri koymayı ben öğrenmişsem dostlukta eğer,
Bunun adı nasıl zehir olabilir ki bu düşlerde…
Anladım düş kurmamak gerekiyor saatler ilerledikçe,
İçimdeki acı beni kemirdikçe…
Artık zamanı durduramıyorum ki ben…
Kayıp gidiyor ellerimden bütün yıldızlarım…
Hepsi dört tarafta ayrı yollarda…
Hepsi dört tarafta ayrı anılarda…
Artık tutamıyorum hiç birini,kayıp gidiyor…
Tutamıyorum…


Kimden: TaHa oKsaK

29.08.2008 16:26:03



Kime: TaHa oKsaK

Yokluğun üşütüyor yüreğimi..

Sen uçurumsun, tutunamam.
Tutsak düşer çığlıklarım,
Gözlerinin akşamında..
Oturur sana ağlarım...


Düğümlendim..

Her bir düğümü tek tek çözmeye çalıştıkça ellerimle, yeni düğümler oluşuyor adeta, hiç çözülmeyecekmişçesine..

Bu kez her şey daha zor...

Aslında zor olan ne sensin ne de hayat. Zor olan benim bana..

Artık zor geliyorum kendime.. Yoruldum...

Bir daha düşersem, kalkamayacağım ayağa, hissediyorum. Belki uzatacaksın elini ama, bu kez ben tutamayacağım, biliyorum...

Gözümün bebeğinde, yüreğimin en saklı yerindesin sen. Kimselere göstermiyorum seni, hatta bazen kendimden bile gizliyorum.

Varsın aklım sensiz bilsin yüreğimi...

Yokluğun içimi acıtıyor. Buna rağmen kal istiyorum, içimde bir yerlerde.

Sanki seni çıkarıp atarsam, tamamen kaybolacakmış gibi geliyor sana dair ne varsa.

Sana ait olan izler silinip yok olacakmış gibi, senli kelimeler yazamayacakmış gibi kalemim bir daha..

Her tutunmaya kalktığımda sana, dipsiz kuyulara çekiliyor ruhum. Çıkmaya çabalarken gücüm tükeniyor gitgide. Bir gün temelli bitecek, fark ediyorum..

Tüm şarkılarım, tutsak olup sensizliğe, çığlığa dönüşüyorlar içimde. Yüreğimle bağırıyorum, sen duymuyorsun, sen bilmiyorsun..

Bir zamanlar gecelerimi aydınlatan gözlerin, şimdi karanlığa çağırıyorlar beni. Kapatıp gözlerimi, düşlerimde buluyorum seni. Açtığımda yine gidiyorsun. Ve ben yine karanlıklara uyanıyorum.

Üşüyorum...

Beni üşüten ne ayazları kışın, ne de yalnızlığım. Yokluğun üşütüyor beni, bir yandan yakarken yüreğimi..
Göremezsem gözlerini, hiç aydınlanmayacak günlerim..

Tutamazsam ellerini, hiç ısınmayacak yüreğim...


Üşüyorum, ödünç ver ellerini..
Üşüyorum, üstüme ser yüreğini...
Sağ yanım dertli,
Sol yanım ayaz,
Savur gönlüme yangının küllerini


Kimden: TaHa oKsaK

26.08.2008 13:53:40



Kime: TaHa oKsaK

Aşkın Dili

Hep "aşkın dili olsa da konuşsa" deriz.:
İşte bir gün aşk konuşmaya başlamış ve demiş ki:
Ey insanlık hep peşimden koştunuz, bana ulaşmaya çalıştınız. Aslında bana ulaştınız ama hiç fark etmediniz. Benim için ağladığınız zaman bile size hep yalan, belki de şaka gibi geldim. Bana hep yakıştırmalar yaptınız. Size bir hikaye anlatayım. Bir gün küçük bir köpek kuyruğunu yakalamak için hep kendi etrafında dönüp duruyormuş ve büyük köpek dayanamayıp
“ne yapmaya çalışıyorsun?” diye sormuş.
Yavru köpek de,
“bana ancak kuyruğumu yakaladığım zaman mutluluğa ulaşacağımı söylediler. Ben de onun için uğraşıyorum” diye cevap vermiş.
Büyük köpek gülmüş ve
“ben de küçükken senin gibiydim. Hep kendi etrafımda döner, kuyruğumu yakalamaya çalışırdım ama bir gün durdum, düşündüm ve yürümeye karar verdim işte o zaman anladım ki zaten o benim peşimden geliyordu.”
İşte şimdi anladınız mı? Aşk bir köpeğin kuyruğu gibidir ki ona ulaşmak için peşinden koşmanız gerekmez, o zaten her hareketinizde arkanızdan gelir.

Aşkın Dili-2

Bir baharın ötesinde. Yorgun kuşlar misali , arasan belki de bulunmayacak emsali , içi ve dışı umut , sevgi ve hasret kokuyor sanki. Kim bilebilir ki yaşam ile ölüm arasındaki farkı ? Tekrar umut beslemek özlemlere , yaralı kalmış kalbin sevgisine ve son bir kez bakıp maziye , niye sevdim mi demektir ? " AŞK " yarım yamalak bir su kenarı olgusu değil , o suyu dahi içinde bulunduran duygudur. Seversin her an aşkı ve sevgiyi karşılıksız olsa dahi. Öylesine vurur ki kalpleri duramaz rüzgarı karşısında en çılgın ve vurdum duymaz asi. Bunun adı " AŞK " başı da sonu da siler ezberi...
Esecek bir nefes rüzgar varsa , uçurum kenarlarında bozsun dengemi , kurtulmak çaremi sanki , ya ölüm seni onsuz , yada kurtulmak onu sensiz mutlu etmeye kafi. Yaralı kuş misali. Dua et alsın tüm bedenini , aksi takdirde hazır aşkın fermanının acıması katlli...
Nasıl olduğunu bilmeksizin katılırsın aşk oyununa. Öylesine bir kalem ve öylesine bir kağıt sevişir adeta aşk adına. Sonuç mu Psikolojik baskılarına aşka tanımadığı uygarlığı , " Yaşayan bilir ve uygular " felsefesi ile kalbimize aksetmektir.
Kurtuluş : Sev lakin Aşık olma
Kaçış : Kendi düşen ağlamaz
Ve son söz : Aşk acıdır , Sevgi Tatlı , Aşk için ölünür, Sevgi için yaşanır..

Aşkın Dili-3

Bir baharın ötesinde. Yorgun kuşlar misali , arasan belki de bulunmayacak emsali , içi ve dışı umut , sevgi ve hasret kokuyor sanki. Kim bilebilir ki yaşam ile ölüm arasındaki farkı ? Tekrar umut beslemek özlemlere , yaralı kalmış kalbin sevgisine ve son bir kez bakıp maziye , niye sevdim mi demektir ? " AŞK " yarım yamalak bir su kenarı olgusu değil , o suyu dahi içinde bulunduran duygudur. Seversin her an aşkı ve sevgiyi karşılıksız olsa dahi. Öylesine vurur ki kalpleri duramaz rüzgarı karşısında en çılgın ve vurdum duymaz asi. Bunun adı " AŞK " başı da sonu da siler ezberi...
Esecek bir nefes rüzgar varsa , uçurum kenarlarında bozsun dengemi , kurtulmak çaremi sanki , ya ölüm seni onsuz , yada kurtulmak onu sensiz mutlu etmeye kafi. Yaralı kuş misali. Dua et alsın tüm bedenini , aksi takdirde hazır aşkın fermanının acıması katlli...
Nasıl olduğunu bilmeksizin katılırsın aşk oyununa. Öylesine bir kalem ve öylesine bir kağıt sevişir adeta aşk adına. Sonuç mu Psikolojik baskılarına aşka tanımadığı uygarlığı , " Yaşayan bilir ve uygular " felsefesi ile kalbimize aksetmektir.
Kurtuluş : Sev lakin Aşık olma
Kaçış : Kendi düşen ağlamaz
Ve son söz : Aşk acıdır , Sevgi Tatlı , Aşk için ölünür, Sevgi için yaşanır...

Aşkın Gözü

bir gün aşk,nefret,düşüncesizlik,hırs kısaca tüm duygular toplanmışlar. canları sıkıldığı için bir şeyler yapmak istemişler. aralarından biri saklanbaç oynıyalım demiş. düşüncesizlik düşünmeden atlamış ben ebe olucam diye. sonra saymaya başlamış.herkes saklanıyormuş.hırs bir çuvala saklanmaya çalışmış ama çuvalı yırtmış . mutluluk göle saklanmış ama suyun altında duramadığı için oda yakalanmış düşüncesizlik saymaya devam ediyomuş.aşk ise saklanmaya yer bulamamış. düşüncesizlik sayıyormuş 89, 90 ,91 aşk son çare olarak dikenlerin araına atlamış. düşüncesizlik herkesi bulmuş ama aşkı bulamamış o sırada içlerinden biri aşk dikenlerin arasında demiş. düşüncesizlik bir sopa ile dikenlere vurmaya başlamış. aşk yüzünü tutarak dikenlerin arasından çıkmış. yüzü kanıyormuş bir süre sonra aşkın kör olduğunu fark etmişler. düşüncesizlik sormuş senin için ne yapa bilirim diye . aşk düşüncesizliğe sen bundan sonra benim gözün olucaksın demiş.
o günden sonra aşkın gözü kör olmuş . düşüncesizlik ise aşkın gözü olmuş



Kimden: TaHa oKsaK

25.08.2008 01:14:33



Kime: TaHa oKsaK

Aşk Dostluk Ve Güven Hikayesi
Bir zamanlar üç arkadaş varmış.
AŞK DOSTLUK ve GÜVEN
Üçü bir arada olduğumu harikaymış herşey
Gün gelmiş aşkın işi çıkmış eh meslek bu kolaymı?Ama dostlarından ayrılmadan önce söz vermiş onlara.
Beni özlediğinizde gelin demiş uzaklarda olmayacağım ...
Nerde birbirlerine bakan bir çift göz görürseniz ben ordayım ve ayrılmış yanlarından....
Peki demiş DOSTLUK GÜVENE madem öyle bende yoluma düşeyim
görev çağırır ama merak etme nerde birlikte ağlayan iki insan görürüsen bilki ben ordayım
GÜVEN Ağzını açamamış veda etmek için ama DOSTLUK ayrılmış arkadaşının yanından onun sözünü dinlemeden ve sessizce gitmiş uzaklara.
GÜVEN Sessizce içinden geçirmiş elinde olmadan
BENİ Kaybederseniz bir daha asla bulamazsınız


[1]  


counter