|
|
Yazan Off A$KıM
Tarih: 14.03.2011 22:35:32
Sil
|
Kirginim Sana
Sana sevmeyi öğrettim… Ama sen beni sevmedin…
Bir Eylül günü… Susmak için yazıyorum bu sefer… Şehrin ortasında kalan yanımdan bahsediyorum… yani, senden, yani bizsizlikten çoraklaşmış kelimelerimden… Yani buruşturulmus kirli bir peçete gibi burusturdugun adımdan, yani sevdama ağıtlar yakan çocuk yüreğimden, yani ellerimle mezara koydugu yanakları al al kızımdan, yani gidişinin tamda eylül tadından…
Kırgınım üstelik sana…
Beni geceye mahkum eden her faniye olduğundan daha çok… Kendimi ararken kör karanlıkta, elma dedim, ölüm çıktı karşıma… Oysa sen “işte bu sana ölümlerine bedel” dediğim “mucizemdin” hafızamda aşk var, karıştırıyorum galiba… Mucizeler güzel bitmez miydi?
Her hangi iki insanın karşılaşamayacağı gibi karşılaşmıştık seninle. Birbirine kıyısı olmayan kentleri komşu yaptık önce. Ve sonra daldım gözlerine. Gri kentlerin beyaz çocukları kadar siyahtı gözlerin… ellerin üşürdü, ağlardım… ellerin üşürdü, yanardım…
Kırgınım sana…
bir oyunun tamda ortasındaydım. Saklanıyordum içimden. Kaçıyordum… Sobelemeye hiçte niyetim yoktu üstelik. Adım geceydi ve gece saklıyordu yara izlerini. Sonra gökyüzünden bir cemre düştü ışıl ışıl. Aydınlandım, yakalandım, sobelendim… Artık yaralarım belli oluyordu…
Gözyaşı ile karışık bir acıma tadında uzattın ellerini… Anne tarafına denk gelmiştim sanırım. Kabuklarım vardı ya kan oldu şimdi…
Masal dedim, olsa olsa masal dedim sana. Çünkü hiçbir şefkat bu kadar acıtmıyordu canımı ve hiçbir şehir ben olmuyordu sen olmayınca. Mekansızdım yani ama geceydim. Bütün şehirlerin üstüne seriliyordum her günbatımında ama senin şehrine gün olan başkaydı, gün tadındaydı ve gece lüzumsuzdu…
Kırgınım sana güzel insan…
Bir tek sen bilirdin yarımlığımı. Beni sahiden leyleklerin getirdiğini ve en az bir leylek ailesi kadar yuvaya sahip olduğumu bir sen bilirdin. Anne ve baba diyemeyişimi leyleklerin dilsizliğine verdiğimi bir sen bilirdin.
Gene saçmalıyorum sanırım.. öyle ya seni ne kadar sevdiğimi de bilirdin…
Hani koşarak, kaçarak gelirdin bazen… Neden demezdim öylesine derdin. Anlat derdim Susardın. Susma derdim ağlardın. Ağlama derdim. Niye derdin. Boğuluyorum derdim Susardın… Niye sustuğunu bilirdim, ağlardım… çaresizdim.
Kırgınım sana işte… Neden deme… Kırılacak kadar olan hiçbir şeyim yokta onun için. Beyaz sen kadar kimseye yakışmıyor onun için, aynalar canımı acıtıyor, gece artık beni saklamıyor ve kızım, Kardelen’im ölüler ülkesinde karlar altında üşüyor onun için.
Hadi yüzüne o maskeyi tak şimdi. Çehren değişsin. Bana yabancı olduğun maskeyi tak. Adım yine önemsiz bir harf dizilimi olsun. Hadi tak o maskeyi şimdi. Gözündeki izlerimi silsin.
Belki de kırgınım sana.
Öyle bir gittin, karanlık daha bir kör buralarda. Faili belli bir intiharsın şimdi. Avazım çıktığı kadar bağırsam ne değişir. İç kanamalı susmalar düştü payıma. Darağacındaki kelimelerim intikam peşinde yüreğimden ve sen ne de olsa bir şehrin her hangi bir yerinde, kimsenin görmediği kan izleriyle elindeki resmi yırtıp rüzgara bırakan, gözyaşı Kızıldeniz bir yabancısın şimdi…
Şairin dediği gibi : Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça…
Ve yazacaklarım bitmedi… Ölürsem belki…!! |
|
|
Yazan Off A$KıM
Tarih: 14.03.2011 22:30:06
Sil
|
Üç noktayla yaşamasını öğreneceksin hayatı. Nice yaşanmışLıkLar kaLacak gönLünde! Tam seviyorum derken anlamını unutacaksın sevmenin. Eller göreceksin tutmasını biLmeyen. Şöyle sıkıca kavrayamıcak seni. En ihtiyacın olduğu anda uzanmayan…
Gözler göreceksin bir damla yaş akmamış. Şöyle sevgiyle içten içe bakmamış. Sanki bir cam parçası ya da mercan tanesi, Zümrüt olsa ne yazar içi zulüm hanesi.
Sonra diller göreceksin. Aşktan mahrum, sevda sözcükleri yalan olucak. Aşk şarkıları çok uzak…
Kalpler göreceksin! İçinde sevdadan eser yok. Sorsan içindedir aşkın alası, Bir de girip baksan rengi kararmış bir kan pompası.
Âşıklar göreceksin bir birinden ayrı. Zalimin eline düşmüş, Bir diktatörün elinde kukLa. Aman SEVME, Aşkı kaLbinde sakLa…
Ya da aşığım diyenler göreceksin. Söz de âşıktır onların ki. Ama ne gönül var ortada Ne de sevdanın sesi.
Sonra nokta koymak isteyeceksin hayata Ama noktalar çok görülecek sana. Bari virgül verin dinlenmek için, Dinlenmesi mi olur senin gibi bir için?
Bir soru işareti belirmesin kafanda. Düzen böyle gelmiş, böyle gider dünyada. Ünlemlere yer verme sonra başını yerler Karanlık zindanlarda seni mahkûm ederler.
Üç noktayı koy ardı ardına. Yarım kalmışlığına yan. Düzen arama dünya da Hayattan habersiz insan…
|
|
|
Yazan Off A$KIM
Tarih: 10.03.2010 04:35:36
Sil
|
Varlığınla yokluğun arasında kalmayacağım artık ....sadece olmayacaksın. Sensiz kalma ihtimali olmayacak aleyhine kurulmuş cümlelerimin sonunda. Belki birkaç satır arasında unutulacaksın bir müddet sonra. İçimden olmayacak boş bir kağıdın gölgesine sığınmayacak sana sitemlerim.
|
|
|
Yazan Off A$KIM
Tarih: 02.03.2010 06:19:09
Sil
|
Özlem Kokar Bu Şehir..Bu Topraklar, Özlem Kokar Sensiz, Renksiz Ve Yorgun Şafaklar. Seni Arar Biçare Mahsun Gözler.. Hasret Dolar, Kahır Süzülür Tenime, Özlem Kokar Islak Islak... Üşür Sensiz Yüreğim, Titrer Garip Bedenim, İnce Bir Sızı Çalar Kapımı, Açsam Özlem Girer, Kapatsam Umutlar Söner... Kendimden Uzağım Şimdi, Sana Yakın Olduğum Kadar, Hayalin Bıçak Kadar Keskin, Paramparça Bu Şehir, Oluk Oluk Geçer Önümden, Hatıralar Kan Özlem Kokar... |
|
|
Yazan Off A$KIM
Tarih: 03.05.2009 00:20:13
Sil
|
Yerin seni çektiği kadar ağırsın Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün Karşındakinin gördüğüdür rengin.. Yaşadıklarını kâr sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna
Ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün.. Gülebildiğin kadar mutlusun Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin. Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın Bir gün yalan söyleyeceksen eğer Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın. Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak. Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü. Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat! İşte budur yaşamak, bunu hatırladığın kadar yaşarsın Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun Çiçek sulandığı kadar güzeldir Kuşlar ötebildiği kadar sevimli Bebek ağladığı kadar bebektir Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren, Sevdiğin kadar sevilirsin...
|
|
|
Yazan ! h s a n
Tarih: 29.04.2009 18:35:35
Sil
|
AkLımDa ÇekiP GitmeleR VaR Şu GünlerDe..! ßu saattén s0nrA UgrA$mAm DünümLé wé DünümDékiLérLé.,. ßén yArınA ßakarım yAnımDakiLérLé...!!!... SEVGİ İLE KAL CANEE...
|
|
|
Yazan Off A$KIM
Tarih: 29.04.2009 17:16:07
Sil
|
Dirime selam vermeyen, Ölüme de fazla yaklasmasın! Dostsan, ölmemi bekleme !Haklıysam, yaşarken savun beni! Yaşarken yanımda ol! Inanmışsan bana, kimse çevirmesin seni yolundan! Ve inanmamışsan, sakın rol yapma! Her söylediğimi onaylaman şart degil... Her yaptığımı beğenmen de gerekmez... Dostsan, rahatça eleştir, fikrini rahatça söyle, sıkılma! Yadırgayabilirsin beni Ve ben de seni tuhaf bulursam saşırma...Kandırmanı asla kabul edemem! Her dediğini, her yaptığını hoş görürüm ama Beni, bana sormadan yargılama! Her yediğimiz aynı olmaz belki, Her dakikamız birlikte geçmez... Her güldüğünde gülmeyi garanti edemesem de, Agladığında seninle birlikte oturup ağlarım... Belki her çağırdığında gelemem fakat, Derdine ortak ararsan, koşarım... Ben de herkes gibi insanım elbet, Ne göklere çıkar beni, ne de yerin dibine sok! Senin işin bu degil! Benim zaten bir yerim var herkes gibi yer ile gök arasında... Dostsan Küçümsemeden, küfretmeden,Sevgiyle, saygıyla ve huzurla gel sokağıma... Dinlenmek istediğinde, hiç düşünme, sana özel bir limanim, ama... Yoruldugum zamanlarda, Diledigimce sığınabilmeliyim koylarına...Seni bir çocuk kadar saf sevebilirim Ve bir deli kadar art niyetsiz...Uğruna seve seve hesabi sasiririm... Görmezden gelebilirim yanlışlarını... Başkaları enayilik sayabilir, Başkaları akılsızlığıma yorabilir, Bunları dert bile etmem ama Sen aslında aptal olmadığımı Her an tekrar tekrar hatırla! Ve sakın beni aptal yerine koymaya kalkışma! Seviyorsan, cimrilik etme, söyle! Muhabbeti varken, yokmuş gibi yapanla, Hiç sevmediği halde yılışıp durana sinir olurum! Neyse, o olmalı insan... Kendisi olmaktan korkmamalı! Kendisi olmaktan kaçmamalı !Bil ki, sensin diye seni bırakmam ama, Ben olduğum için bırakırsan beni,Yas da tutmam arkandan! Bedel mi? Ödemeyeceksen çıkma yola..! Içten pazarlık edersen, ancak kendine edersin...Kendince küser barışır, kendi kendini yersin! Dostsan, mevsimince yağ... Kışsan kar ol, güzsen yağmur... Soğuğuna, sıcağına, esip savurmana itiraz etmem, Senden ille de bahar olmanı beklemem ama Dayanmalısın en şiddetli fırtınalarıma... Belki de çok geldi bunca talep... Bana karşı hiçbir mecburiyetin yok, korkma... Sana fazla geldiğim ilk anda, Arkana hiç bakmadan, dönüp gidebilirsin... Geçip gidebilirsin, borçluluk hissetmeden...Mutlaka bir açıklama da beklemem senden ama gitmeye davranısam bir gün,Sen de karşımda set olma! Dost musun? Öyleyse, canın canımdır, Yoluna baş koymaya hazırım ya, Başını da yollarımda isterim, unutma !!!!!!!
|
|