18.04.2019 23:17:18
AŞKIN ŞEHRENGİZİ
ne canlar yakmış İç Kale sararmış resimlerce mahzun Viran Tepe bereli havuşlarda tükendi nesli dinçliğin bir küf tutmuş muskalar bir keder karası bazaltlar bilir nerden nereye solmuş yetim Diyarbekir’im nerde kimi ölmüş Yedi Kardeş burcu sesin birden düşersin akla başım gözüm ısınır Eski Cezaevinde yel ıslıkları küsülü Aslanlı Çeşme şimdi kıraçlıkla kınalı kenti çoktan terk etti Hamravat Selsebili bir kuyu kendine düşer canımın tenhasında eyvanlar serden geçip durur ciğer saatinde bir sensizliktir gider bin sessizliktir gelir açılır çakı gibi Fetih Kapısı yeni baştan çevik Fatihine tel örgüler kuş olup uçuşanda belki değeriz yine On Gözlü köprüsünde bakır düşlerin yangınlar gömülü Süleyman mertliğinde bir zaman abdestsiz çarıklarla doluşmaya utanılan Sur şimdi hangi hakirliğin mahzeni abdal damlarımızdan mağrur çatılara taşların boşluğunda zemheri cehennem lokması kursağında avlularda tükenmiş dut çiğdeleri bağrın boynu bükük nergizlerin saksılarda vurulmuş haremlik dökülmüş selamlık kalmış Deliller Hanı cinnete bir soluk kırılmış mezarlarda buruk kuş lokları hanayda kumruların su kadehi burulmuş kararmış bahtı fildişi kalkerin namusun narin beli bükülmüş durgundur Mesudiye argındır Ulu Cami yorgundur Dicle Kapı fıtratına dönme günü Kırklar dağımın bir şehir ki töresidir nice kıtaların hey selsellerin uğultusu serdaplarda tulumbalar hasretinle taşmaktadır Şeyhandede şelalesi hazan olup yağanda ahşab nar çiçekleri sülüs hatları mevsim nakşetsin sevdamızı Gelincik dağı yüreğine hadisler mıhlı Nebi cami Asur kalesinde kral mezarı bağrın gözlerin gözlerimde dilsiz Malabadi ve paygamber kabrinde öksüz yara salardık gırtlaktan revakların karanfil sokağında umudun umudusun çeyizlen Diyarbekir
Ekleyen/Kaynak: Bilal Yavuz
Bu bölüme Siir ekleyebilirsiniz. Siir eklemek için
tıklayın
Henüz yorum eklenmemiş
|