6.03.2004 13:28:19
öyle dağlarımın şairi öyle gittiğin gibi her şey yine bir kaç zeytin bir bayat simide talimim ve bildiğin gibi çekingenliğim saflığım kadın kısmını anlayamadığım geçmişine yandığım tek kişilik dünyam kapı arkasında yılların eskitemediği sobam ve bir ben bir de sûreti maralın bulunduğu sarı odam duvarda,Otlucadan bir göz kırpmışız dünyaya bir cilve etmişiz,bir naz eylemişiz bir boş vermişiz bir manevra atmışız yaşadığımız yokluğa...
ve mektupların kırmızı albüm albüm içre hayattan ağır izler kurumuş beyaz güller güllerde ellerinin değdiği yerler ve sen gülüyorsun her fotoğrafında bense ağlamaklıyım sen yaşıyorsun yine bense ölüm kalım girdabında hayat denen bu zindanda hür ama ölgün yaşamaktayım.... ...... ........ ......... ve sen yoksun diye leylak yok hezaren yok kardelen yok GÜL öyle yaa GÜL de gitti kalsın mıydı yani kısırlaşmış toprağımızda bitmiş o gül o gülleri kıskandıran bülbül o açken ekmek gibi kutsal o yanarken su gibi aziz ve ancak düşler alemine yalnız rüyalara sığan o kadın o masal ülkesinin efsane perisi o hayallerimizin efendisi derdime yas mı tutmalıydı....
Ekleyen/Kaynak: hezaren
Bu bölüme Siir ekleyebilirsiniz. Siir eklemek için
tıklayın
Henüz yorum eklenmemiş
|