|
19.12.2004 09:26:33
Gökyüzünden kayan yıldızlar gibi, Göçtü ömrün sonsuzluğa. Seni tanıyan geceler bile, Çıkaramadı o gün sitemli duruşunu.
Kum gibi çiğneyip geçti yalanlar, Teke teker üzerinden Önleyemedim. Belki de ecel; Senden önce dayanmıştı kapını çalmaya...
Ne olduğunu bilmediğimiz bir hüzündü sanki, Senden bize miras kalan...
Hayranlarınla doldu sahiller, Hepsinde aynı heyecan,aynı bekleyiş, Ha çıktı ha çıkacak. Yakamoz belirdi birden denizin ortasında, Sanki sakallı bir çocuk geçecekti bu yoldan, Aynı sözler düğümlenecekti hepimizin ağzından; "BIRAK AY GİTSİN, SEN KAL BUGECE UMUDUMUZSUN SEN...!"
Sonra bir haber; Sesin yasaklanacakmış güya yurdunda. Teybimiz bile kabul etmeyecekmiş kasetlerini. Radyolar cesaret edip çalamayacakmış, Senden bize geriye kalan şarkıların, Güya tezgahlardan toplanacakmış,sitemli duruşların.
Aldırış etme sen bu olanlara, Hepsi çiğnenmek için serilmiş sanki topraklara. Rüya bütün bu olanlar rüya, Zaten baş kaldırmışız biz zamana...!
Gözlerimize ağlamayı öğrettiğinden beri, Her ağlayışımızla yeşerdi dağlarımız. Vakitli vakitsiz zamanlarda!!!
Karanlıklar bile küsmüş cigarımızın ateşine, Merak etme bizde geliriz elbet, Yıldızlar ve çiçekler ülkesine...
Söyle yüreğine; Yağmur çamur değdimi sürgünde, ŞİMDİ SEN PARİS'TESİN, SESİN TÜRKİYE'DE........!
Ekleyen/Kaynak: BEYTOCAN
Bu bölüme Siir ekleyebilirsiniz. Siir eklemek için
tıklayın
Henüz yorum eklenmemiş
|