8.07.2005 10:47:08
KARDEŞİM UÇAN TÜY’E
’-Engin ovalardaki özgürlüklerden Metropollerin sürgününe- ’ Beyaz adam Ateş saçan Ve ölüm getiren sopalarıyla Vadilerindeki Beyaz bizonu Vurana dek Sen en özgürüydün
Başındaki tüyü En acımasız Sürek avında En acımasız düşmanın olan Doğaya karşı vermişti Büyük büyük baban Oturan boğa
Sen İçimizde İlk Ve Galiba Son özgür olandın
Atalarının İlk konakladığı Çadırlar kurduğu Bu doğa arenasında Alt edilemediğin Ulu Manitu’nun Dünyasında Beyaz derili Kafatası avcılarına Yenik düştün
Tam tam sesleri Gürleyen sopalarla Susuverdi Ve En Anlaşılmaz savaşın İçinde buldun kendini
Senle çıktığımız Avları bilirim “Gerekmedikçe öldürme İhtiyacın kadar avlan” Bu Bize büyük büyük babamızın Bir ulu öğüdüydü
Ama beyaz adam Bizi aç bırakmak için Gökteki yıldızlar kadar Bizon öldürdü
Ve bizler aç kaldık Çadırlarımız Sürüklendi rüzgârlarda Savrulduğumuz her yerde Beyaz adamın Ölümünü bulduk
Mavi çeket giymiş adam Mavi çeketler giymiş adamların Önünde Beyaz atıyla ve kılıcıyla Alev saçan Gürleyen büyük sopalarıyla Karanlıklar içinde Bitiverdiler obamızın üzerinde
Büyük büyük babam Beyaz şefle barış çubuğu tüttürdü Barış oldu Ve büyük şef Bizi En çorak arazilere Sürdü
Ölüm Çorak arazide de kaçınılmaz oldu
Sen Uçan Tüy En zorlu Düşmanın olan Doğayı bırakıp En özgür tüy olmak için Savaş boyaları sürdün Beyaz adama ölüm naraları attın
Daha çok beyaz adam Daha çok ölüm Sundu obana
Atı üzerinde düşen her beyaz adam yerine Öldürdüğün bizon kadar Beyaz adam geliyordu
Bu beyaz adamın getirdiği Tekerlekli at arabalarını Kuşatıp Etrafında Savaş çığlıkları atarken Kendi etrafının kuşatıldığından Çok geç haberdar oldun
Seninle Dumanlar diliyle En umulmaz mesafeden En yakın anı yaşarken Bu dumanların Obamızdaki çadırlardan yükselmesiyle Tadıyorduk Büyük ruhun acımasızlığını
Engin çayırlardan akan Engin çaylardan Avladığımızı balıklara döndük Sürüldük topraklarımızdan Çırpınarak can verdik
Beyaz adam Macera uğruna Sana Ve Topraklarına En ölümü getirirken Sen Bu ölümün Yıllar sonrasının Çizgi romanlarında Kafa derisi avcısı olarak Çizilecek Ve En barbar olan Irk olarak Çocukların dünyasına Girecektin
En çocuk oyunlarda Sen En kötü derili olacaktın Hiçbir çocuk Sen olmak istemeyecek Ve her zaman Ölmek zorunda kalacaktı oyunlarında
Hiçbir Pazar sinemasında Seni tutmayacaktı gönüller Kahrolsun Geronimo! Şimdi Atlı Süvariler gelecek Tepeleyecek kötü adamları Sesleriyle dolacak Beyaz perdeli Evlerin beyazdan uzak Salonlarında
Şimdi En riyakâr ırk olan Beyaz derili ırkın O kısrak oynaklığındaki Genç adam ve kadınlarının Giydiği İnce bir bez üzerindeki Bir resim Ve Bir kitap evi Bir kafenin Duvarlarını süsleyen Tablolardaki Masum gerçekliğinden Başka bir şey değilsin
Bugün en özgür olmak isteyenler Senin en inanılmaz Yaşam öykülerine Sarılır oldular Geronimo Beyaz Kartal Seromançi Ve daha niceleri
Kardeşim Uçan Tüy İnsanı yok etmek Kendi doğasında var Bizler bu doğayı alt edemezdik Ve yok olduk
Ulu büyücünün dedikleri Halen hatırımda Beyaz adam gelecek Ve Bizler gökte uçan Kartallardan Yerde sürünen Çiyanlara döneceğiz Ama Artık Bir çiyan ezilmişliğinde bile Değerimiz kalmadı Büyük beyaz için
Aslanlar Tarihlerini yazamadan Tüketildiler Neslimiz Vardan yoka çaldı Engin çayırlardan Beyaz adamın Metropollerine düştük
Barbarlık bizim keşfimizle değil Acımasızca öldürülmemizle başlar Aslanlar bunu yazmaz Her yazgı Ve her yazıt Beyaz kadar gerçek değildir
Bugün “Büyük Beyaz”da Oturan büyük beyaz Sen ve ben gibilerin Işığını karartmakla meşgul
Peki Beyazlık bunun Hangi renginde! ?
2001/ HAKKARİ Tarhan Şimşek
Ekleyen/Kaynak: tarhan şimşek
Bu bölüme Siir ekleyebilirsiniz. Siir eklemek için
tıklayın
Henüz yorum eklenmemiş
|