11.10.2005 15:13:03
yoksun artık bahçesinde en güzel çiçekleri açan o güzel gözlerin de yok umursayışımın en derin nağmelerini yaşıyorum şimdi bir deniz kenarında üç taraftan kuşatılmış serin duygularım da kurudu yalnızlığın ateşinde küçük kirpiklerinin el salladığı bir dünyada en kabarık alevlerde volkanlar patlıyor
yasemin çiçeklerini özlüyorum incecik sallanır rüzgarda hani ve kokusunu bilmelisin artık ağustos böceğiydi sersemleten gecemizi karanlığı da bize öksürten ama hıçkırıklarımızdan biliyorduk ve bekliyorduk uslanmadan suratımıza düşen her parça kırgınlığın avuçlarımızda kayboluşunu seyretmek için yüreğimizde taşan nehirlerin her iki yatağından coşan dalgalarının sevince dönüşmesini
nefes nefese kalmışlığım oluyordun sonra tırnak uçlarından hayata, nasıl durmuşluğum sorgulanırken tam böyle bir zamanda geçiyordun taze soğan kokulu soframızdan ve illaki yalnızlığından bahsederken ıslanıyordu tenimdeki taş toprak kokusu..
Ekleyen/Kaynak: mehmet ferik camiye
Bu bölüme Siir ekleyebilirsiniz. Siir eklemek için
tıklayın
Henüz yorum eklenmemiş
|