25.10.2006 12:32:37
her biri hüzünleriyle bir ünlem bıraktı surlarına Diyarbekir’in kışlık yakıtı sırtlarken dağlardan rutubetli ve hep kuzey enlemli odalarına...
nasırlı ellerinde motifleşen dikenlerle yürüdüler -yürüyorlar- -yürüyecekler- huzuruna hayatın el kelepçe divan durdular kundakçının, puştun huzurunda...
bu akşam değilse bir başka akşamın sabahında belki belki bir ikindi vakti gevrekleşmiş yüzleriyle umutlarıyla hasretleriyle ölseler de bu önceden yetim çocukların öksüz babaları yani bu paranın şehvet pazarında satılığa çıkardığı bu şehrin delikanlı adamları hayatsızca bir hayatı miras bırakırken geriye ergenliğe ulaşmanın sevinciyle çocukları adressiz şehirlere yollara,yıllara, kurşunlara göçecekler bir nisan yağmuru altında ölüme gülümseyen kayıp cesetler olacaklar...
ellerinde kırılmış dalları kolları-kanatları ve kursaklarında kalmış biri diğerinden ucuz umutlarıyla belirsizliğe düşecekler yanlarında yüzlerinde gurbeti heybelerinde sefaleti göğüslerinde bereketi taşıyan analarıyla bir kalkıp bin düşecekler...
Ekleyen/Kaynak: acemiusta
Bu bölüme Siir ekleyebilirsiniz. Siir eklemek için
tıklayın
Henüz yorum eklenmemiş
|