23.05.2008 19:11:28
Vakit,günün ikinci yarısını vuruyordu. Şehrin kenar mahallelerinden bir cami de Öksüzoğlu FERHAT’a,sela okunuyordu.... Aslında adı bir yerlerden aşinaydı.... AmmaKim olduğunu bilemedim ya.. Yılın baharı,yazı,güneşi dururken, Soğuk kış günü,olacak şey miydi bu ? Bizimkisi öyle sıradan... Konuşuyoruz işte,havadan,su dan... Ne varsa sarıyoruz,boş bir makara Toplanmışız o kadim dostlarımazla, Masamızda fukaralık üstüne muhabbet... Seslendi yine o şom ağızlı gudubet, HEY...Duydunuz mu ? bre,millet... FERHAT emmiyeydi bu sukutu sela, Haydi ne durursunuz,koşun avluya... Meğerse dün gece,direnişleri tükenmiş, Bir duvar dibinde,bedeni buz kesmiş, Öyle naçar ve küskün,HAYATA VEDA ETMİŞ. Cesedini bulmuşlar bu sabah... Patlak bir sokak lambası altında. Öyleya,biz topyekün haddimizi biliriz, Garibler,bi kesler mezarlığında.... O’na da,üç beş küreklik yer eşeriz, Delikanlının hasıymış FERHAT, Yiğitler gibi gömer.... Sonrada paşa,paşa döneriz. Kim bilir.... Bundan sonra hangi duvar dibinde, Hangi sahipsizlerin naaşını alır, Yine bu mezarlık yollarına DÜŞERİZ.
Ekleyen/Kaynak: Atiye DANIŞ
Bu bölüme Siir ekleyebilirsiniz. Siir eklemek için
tıklayın
Henüz yorum eklenmemiş
|