ŞİİRLER

monama

16.09.2011 00:51:25



Biliyorum sana bi özür borcum var isterdim ki söyleyeceklerimi gözlerinin içerisinde söylüye bileyim. Kader! Bu düş bahçesi tüm umutlarını bir başka baharın vagonuna ekledi. Belkide özünü taşıya bilecek küçük bi arının kanatlarına yükledi. Şimdi ise bu değerli kağıdı milat bıraktı bana umudun restoresi imkansız tozlu kalıntıları"AL"dedi"BİZDEN BİR HAYIR GELMEZ SANA". Ben sana seni sevdiğimi söylerken samimiydim en az senin bana "OLMAZ" dediğin kadar ama beni de yanlış anlamanı istemem çünkü saplantılı bir köşe başı sevdası aya küstü bir tutku değil bendeki. Ben bir kez olsun kırılmaman için bile seni bir ömür boyu görmemeye dayana bilirim ama seni görmemezlikten gelemem hiç bir şey yokmuş gibi davranamam.Bunu da bekleme! Hani şairin'de dediği gibi "VAZ GEÇMEYECEK AMA ÖZGÜR BIRAKACAK KADAR SEVMEK" ve o an anladım ki AŞKI bulmak diye bir şey yok sadece onu kaybetmemek var. Kaybetmek demişken insan kaybetmemek için çaba sarf ettiği esnada bir çok şeyi kaybedebileceği ihtimalini pek aklına getirmiyor. Mesela ben bu sıralar bir çok kelime söz ve cümle kaybetmişim. Kimler gelmemiş ki "OLMAZLAR" gelmiş"GEL DÖN BU SEVDADANLAR" gelmiş daha çok gelenler var aslında hatta bazıları bütün ailesi ile birlikte gelmiş iyi ifade edebilmek için kendilerini ama öyle biri var ki içlerinde yanlız başına gelen gözü pek ve korkusuzca Sen göndermişsin "İMKANSIZ" denen münasebetsiz şeyi. Kapıyı çok çalmış kırarcasına! Ben ise karar verdim taşınacağım oradan gideceğim yine deniz aşrı bir memlekete aramıza yine ufuk ince bir çizgi çizecek ve dikeceğim gözlerimi sen zanettiğim ufka. Fakat boğulacak bu sevda fırtınalı denizde ve rüzgar ne kadar dalgaların dili olsa da anlatamayacak,haykıramıyacak bu sevdayı. Bilesin ki aslı bende kalacak. Lakin sana yaptıklarımı bir daha bir başkasına yapmayacağımın teminatı olsun Çünkü ben bütün dileklerimi sende tükettim"MONAM" Ara sıra soruyorum kendime hesapsızca " kaç kişi tesadüfleri hesaplar diye" aynı cevapları aynada almak ne hazin! Bil ki ben sana tesadüf edebilmek için akrep ile yelkovanın yarışıa çok dua yatırdım. Başta demiştim sana bi özür borcum var ve senden dileye bildiğim tek şey olan özrü diliyorum "MONA" Ne olur beni affet yalan aşklardan kaçıp bu aşkta boğulmayı tercih ettiğim için... Biliyorum yaşamak ölmek gibidir bazen biraz tasa biraz.biraz endişe yetiyor insana.

Bunalımlı bir dönemin ardından dökülüyor yine yapraklar anlaşılan son bahar gelmiş. Nasılda geçiyor günler böyle ama en zoru ne biliyormusun senziz iken şu ölümü KADER denilen musallatın en ufacık simgelerinde aramak tıpkı yetmişlik bi hocanın kürsüde vaaz vermesi gibi ama hoca düşünmez ki söylediği yalanları. Anlatır durur yazdığı seneryoları. Bu gecede yağmur var ve gecenin zifiri karanlığında yağan yağmurun uğultuları arasında yine adına yazılan o mahsum şarkılar dilimde. Islanmama rağmen gökteki yıldızlar unutturuyor bana çektiğim onca acıyı sen şimdi evinde oturmuş kitap okuyorsun yada bi köşe başında televizyon izliyorsun ben ise unutamadığım bir seni bir seni düşünüyorum. İşte AŞK böyle bir şey "MONA" ve şimdi sorma sırası bende:Sen hiç sığındın mı gecenin karanlığına.Kurtulmak isterken sarıldın mı acılara.Lanet olsun diye haykırdın mı duvarlara. Eceli dileyip yalvardın mı Allaha .sen sensiz yaşamak nedir bilirmisin düştün mü çaresizliğin en derin kıyısına karşılıksız delice severken yenik düştün mü ayrılığa gençliğinin en deli dolu çağında mahkum oldun mu monanın aşkına sen seniz yaşamak ne demek tir bilirmisin. Anlam veremiyorum artık sonuçta yazılan yazıyı silmek bizim işimiz deyil en son bana söylediğin o söz hala kulaklarımda çınlıyor kanını içsem doymam demişsin ozaman sana kansız dediğimde zoruna gitmeyecek anlaşılan bu aşkın sonunda benden nefret ettiğinide anladım bumuydu senin o büyük aşkın şimdi ayrıldık diye o göklere sığdıramadığın o koca aşkı şimdide çebine mi sığdırdın ve anladım artık sevmek diye bir sey yok ama hata benim dedim ya sana bi özür borcum var senden diliye bildiğim tek sey olan özrü diliyorum Keşke bir bile bilsem seni benden daha fazla seven bi insan var olduğunu ama olmuyor en çok üzüldüğüm nokta ne biliyormusun seninleyken o yaşadığım hatıralar ve şimdi o hatıralarla yaşamak işte zoruma giden bu.Bu dünyada ölene dek unutamıyacağım tekbir şey var oda bana yaşattığın acılar bunu asla unutamam.Ne olur söyle bana' ben bütün bu olanları yaşarken sen huzurlumusun' Rahat uyuya biliyormusun hiç yanlız kaldığında azda olsa beni düşünüyormusun.Aynaya baktığın zaman suretindeki beni görüyormusun oysa sen bütün bu yaşananları ufak bir çocuğun elinde satmak için tuttuğu bir mendil misali tüketiyorsun tıpkı seninle yaşamış olduğum günler gibi. oysa içimi saran bi yanlızlık ve avluya bırakılan bi umut işte seninle yaşananlar bundan ibaret ve şimdi soruyorum sana 'benle yaşarken mutlumuydun' Sen şimdi istediğini söyle istediğini yap ''GÖRÜNEN KÖY KILAVUZ İSTEMİ'' Ben bunları sana içimden akan yaşlarlar ile yazıyorumki ilerde kahkaha ile okuyasın dıye. Ben neymişim ki bir insanı bu hale getirdim deyip övünesin diye işte sen bu kadar ucuzsun oysa sen ne zaman anlamıştınki beni bu gün senden anlayış bekliyeyim.Bir insan daha ne kadar taşıya bilir ki bu yükü ama sana teşekkür ederim götürülerin kadar getirilerinde oldu sayande hüznü,acıyı,gerçekten sevmeyi ve çareler içinde çaresiz kalmayı senden öğrendim...Yarabbim neydi benim günahım bu günümdede yanlızım artık dayanacak günüm yok ve herzamanki gibi yine sancılarımla ağıtyaktım. Demekki sevmek ve sevilmek yürek işiymiş şimdi anlıyorum korkularımın nedenini oysa ben bir yüreksizi sevmişim allahım.Bukadar basit olamaz yaşananlar düşünüyorum insanoğlunun nankörlüğünü nasılda hiç bir şey yaşanmamış gibi devam edebiliyorlar yaşantılarına nasılda görmemezlikten geliyorlar san ki hiç yaşamamış gibi.Oysa ben beni kurtardığın bataklıktan çıkarttığına sevinirken şimdi neden beni bile bile ''CEHENNEME'' atıyorsun .Yanacağımı bildiğin halde:işte mona sana canmı dayanır çok değişmişsin benseni böyle bırakmadım ki böyle göreyim ki bi hoşgeldin demeyi esirgeyen bi karşılıksız sevda bizimkisi .Kimbilir şu ufacık yüreyimde taşıdığım sevda bana daha nelerini öğretecek benim hiç umursamadığım bi laf vardı oda :BİZ ZATEN DÜŞMANIMIZI BİLİYORUZ ALLAH BİZİ YAKINSANDIĞIMIZ DOSTLARIMIZDAN KORUSUN. ve şimdi daha iyi anlıyorum sevmenin nedemek olduğunu . bazan ise çok derinlere dalıyorum senin olduğun,o hayalimdeki küçücük ve şirin kabasamda sanıyorum kendimi ve ordada dünyamı hayallerimi ,yüreğimde barındırdığım o küçük umutları,silip,süpürüyor ardımdan bıraktığın ve uğruna göz yaşı döktüğüm ,umudun restoresi denilen ''imkansızlığım'' sakın sana yazdığım bu yazıyı okuyupta başkalarına anlatma. Çünkü bunu sende biliyorsun ''her şair kendi aşkını anlatır'' ki bu benim sana anlattığım bi platonik aşk'tı. Sana da hak veriyorum lakin el aşkına şiir yazar biz mazide kalana,el sevdiğine çiçek alır, bizde hatıralara dalarız,el seni seviyorumdiye aşkını yere göğe yazar , bende o aşkı içimde yaşarım .Şu an bana yaşattığın gibi. Sen beni hiç bir zaman anlamadın yada anlamamazlıklardan geldin olsun monam olsun sen beni anlıyamazken ben senin yokluğunda ağlamayı bir ufacık yavrunun annesini aradığı gibi seni yanımda aramayı ,sen benimle olamadan bunca yıl seni yanımda yaşatmayı, öğretti bana hayat ama isyandolu gecelere inat hiç bir zaman şikayet etmedim biliyorum bu yazdıklarım sana ilk şikayetlerim nede olsa ilkleri seninle yaşamayı sen öğrettin bana...

Sana yazacak okadar çok yaşantım varki anlatamam ama olsun nede olsa senin için hiç bir şey ifade etmeyen bi insanım valla ben bunları sana yazarken üzülmeyesin diye hep alttan alıyorum ve girmediğim okadar çok konu var ki inan sana anlatamam.Her şeyin sonunda anladımki sen benim için imkansızdan başka bir şey değilsin umarım sende benim gibi öyle bi imkansızın limanına demir atasın ki beni daha iyi anlıyasın ve çektiğim acıları sende yaşaki gönlünde yeri olmayan bu insan gibi acılarla yaşamak her gün ölüp dirilmek neymiş sende göresin.Kim bilir belki ozaman beni anlarsın ama geri döndüğünde o acılarınla bıraktığın derbederi birdaha görmeyesin.Gözlerim doluyor ve bu insanın toprağa döktüğü sevgi tomurcuğu bunca yıl gözlerimin yaşıyla beslediğim, büyüttüğüm monaroza hiç filiz vermiyor ben hergün sevdiğimi söylesemde yine olmuyor. gün geçtikçe sararıp soluyor. Kim bilir belki özenti edinmiş bi ağacın gölgesi aldı benliğini koparttı onu sımsıkı bağlı olduğu filizlerden belkide o filizler veremedi arkadaş sıcaklığını beyendiremedi ona toprağını anlıyacağın monaroza senin için çırpınan ve yaprağının tek bir dalına dünyaları feda eden koskocaman cınar ağacıyız biz ve biz sevmesinide sevilmesinide bu çınar ağacından öğrendik yalansız ve dolansızca hiç bir şey bile sormadan birbirleriyle çoşan aşklarını ta en tepelerinde yaşatanlardanız sen bunu anlamasanda işte biz böyleyiz

ve satırlarıma son verirken sana şunları söylüyorum''inşallah bir gün sende benim seni sevdiğim gibi birini seversin ve oda seni senin beni sevdiğin kadar sever'' şimdi hoşçakal MONA...

Ekleyen/Kaynak: raliciozi



Bu bölüme Siir ekleyebilirsiniz. Siir eklemek için tıklayın

Yorumlar [ Yorum Yaz ]

Henüz yorum eklenmemiş
  En Çok Yorumlananlar

  Yeni Siir Ekle

  Yorum Yaz

  Tümünü Listele

| 101 Okey Oyunu | Türkçe Kürtçe Sözlük | Kürtçe Dil Testi |