[Üye Olmak İstiyorum] [Ana Sayfa] [Üye Arama]



KUM gibi . üyesinin yazdığı mesajlar
Kimden: KUM gibi .

19.12.2012 22:03:40



Kime: *_*(ewinamin)*_*

Cehennem buz tutana kadar şeytan namaz kılana kadar sevecem seni.Mutlulugunuz Mutlulugumuz Olsın Herşey Gonlunuzce Olsun


Kimden: KUM gibi .

17.12.2012 19:46:43



Kime: StyLe PerFecT

Cehennem buz tutana kadar şeytan namaz kılana kadar sevecem seni


Kimden: KUM gibi .

25.07.2012 01:55:09



Kime: StyLe PerFecT

SokakLarda KaLmış Çocuqun HayaLLeri Kadar Boş oLsada cebim TriLyonLarın biLe Satın aLamayacaqı insanLara Sahibim


Kimden: KUM gibi .

14.03.2012 23:26:12



Kime: KeLeJ3eK

SokakLarda KaLmış Çocuqun HayaLLeri Kadar Boş oLsada cebim TriLyonLarın biLe Satın aLamayacaqı insanLara Sahibim


Kimden: KUM gibi .

02.09.2010 17:07:12



Kime: ROZA_

Adı Tekoşin.. Kara gözlü gerilla kız.. O geldiği yerlere geri gidiyordu. Özlemlerine, düşlerine yani ´´Dersim bir sevdadır´´ dediği sevdasına gidiyordu. Bense sadece adını duyduğum bir yere gidiyordum. Ayrı yollarda ter döküyorduk, ama hepsi aynı nehre akıyordu. Bir hayat vardı, birileri vardı çok uzaklarda. Bu hayat ve bu hayatın insanları birer sır yumağıydı önümüzde. Neredeydi, hangi zamandaydı, kaçıncı zamandaydı, kimler vardı bu hayatta bilemeden, oralara, onlara ulaşmanın heyecanı ile iz sürdük. Düşlerimiz bu hayat, hayatımız bu düşler olmuştu. Bu hayatın içinden isimler duyardık, hiç yüzünü görmediğimiz. Sonra o yüzler bütün o hayat olurdu peşinden koştuğumuz. Bu hayatın izini süren herkesin yüreğinde, düşlerinde böyle bir yüz olmuştur. Belki de onlardı izini sürdüğümüz o hayatın kendisi. Onların olduğu ama bizim bilmediğimiz, gece olup kaybolan, kuş olup uçan, ne zaman nerde olacağı bilinmeyen bu hayatın ve yüzlerin bildik, içinde olduğumuz, tanıdık olduğumuz hayattan farklı olduğu kesindi. Tıpkı düşler gibi, elinden tutamadığımız, dokunamadığımız ama bizi terk etmeyen düşlerimiz gibi. İşte bu hayatın izini sürdüğüm yıllarda benim de hiç görmediğim ama tanıdık bir yüz vardı artık. Belli belirsiz bir sohbetin içinde fısıldanan ismini duymuştum. Onun düşlerime girmesi için bu yetmişti. İşte o yüzle karşılaşma anımızı, sonra birlikte yürüyeceğimiz yolları, iz süreceğimiz hayatın sesini dinleyeceğimiz sessizliği düşleyip adımladım yolları. Gözlerinin rengini bilmiyordum ama hangi renkte düşünsem yakışırdı o gözlere. Ülke olurdu o gözler. Yıllar sonra, yollar sonra sınırına varmıştım o hayatın. Ya da sınırına ulaştığımı sanmıştım. Daha öncesinde arkamda koca bir ordu edasıyla yürüyen bir komutan gibiydim. Ama sınırına yaklaştığımda herkes sanki beni bırakıp gitmişti. Ve ben yapayalnız yürüyordum o hayatın içinden. Çok olabilmek için önce yalnız kalmayı bilmeliydi insan. Belki de bu hayatın bana sunduğu ilk sınav buydu. İçinden çıkıp geldiğim hayatın hiçbir yasası işlemiyordu artık. Bu yalnızlık ya beni sınırında vazgeçirecekti ya da tüm gücümle kapısını aralayacak ve içine girecektim bu hayatın. Yalnız ve çok olmayı bilerek.. Ama hâlâ düşlerim benimleydi. Hâlâ yüreğimde her renkte bir gerilla yüzü vardı. Bir genç kız vardı yanı başımda. Hâlâ dokunamadığım, ama benimle olan bir gerilla kız.. İlk yüzler, ilk sesler, ilk yemekler, ilk düşmeler, ilk yorulmalar başlamıştı. Ve ben hâlâ yürüyordum. Kaynak: Bydigi Forum http://www.bydigi.net/hikayeler-denemeler/312225-duslerimin-kara-gozlu-kizi-tekosin.html#post2263864 Demek ki yürüyebiliyordum. Onlarca yüz görmüştüm ama onu daha görememiştim. Hayat bir sürpriz yapacaktı ikimize de, yapmalıydı. Aradan dört ay geçmişti. Yeni savaşçılar kampından çıkmış, kadro okuluna geçmiştim. Yeni savaşçılar devresinde herkes biraz birbirine benziyordu. Herkes yenisiydi bu hayatın. Herkes daha yolun çok çok başındaydı. Yıllara vurulacaksa eğer bir hayatın hesabı bu böyleydi. Sonra kadro okulunda gördüklerim biraz daha bu hayatın yıllarını biriktirerek yürüyenlerdi. Eski arkadaşlar diyorduk, hayatın eskisinin olmayacağını bilmeden. İlk günümü onları tanımayla geçiriyordum. Sonra bir grup arkadaşın Dersim´den geldiğini duyduğumda sanki birileri elimden tutmuş beni onlara doğru götürüyordu. Beni onlara doğru çeken şeyin hayatın bana sakladığı sürprizin ta kendisi olduğunu sonra anlayacaktım. Hepsinin üzerindeki elbiseler yırtılmıştı. Çok yol kat etmişlerdi belliydi. Zayıflamış ve yorulmuşlardı. Bırakıp gelmişlerdi oraları. Biraz şaşkın etraflarına bakıp duruyorlardı. Sıcak bir çay sohbeti herkesi sarmıştı. Ama hâlâ uzaklardaydı bakışları. Sonra bir çift esmer göz karşılıyor oturduğum yerden beni. Soruyorum, oraları, kalanları, ne zaman yola çıktıklarını. O da sıkılmadan ama her anlatışta özleyerek anlatıyor bana.. Adı Tekoşin.. Kara gözlü gerilla kız.. Dersimli.. Dersim bana bir şeyler söylüyor, beni ona daha çok yakınlaştırıyor. Sorularım biraz daha çoğalıyor. Sonra adını duyduğum ama kendisini hiç görmediğim düşlerimin gerilla kızının karşımda oturduğunu anlıyorum. Bakıyorum, ama neden öyle şaşırdığımı, sevindiğimi anlamıyor. Az önce sarıldığım, günlerin, ayların, hayatların özlemleri ile terlemiş olan sıcak beden düşlerimdeki gerilla kızıymış. Yani düşlerime sarılmıştım. Düşlerim bana sarılmıştı, kimseler bilmeden, kimseler görmeden.. Dört ay boyunca aynı mekanın havasını soluduk. Ona hiç düşlerimden bahsetmedim. Hem bir düş nasıl anlatılırdı, ya da anlatılabilir miydi? Bilmiyordum. Hala da bilmiyorum. Ama öyle kalsın, düşlerim de onun gibi içimde bir sır gibi kalsın, kimse dokunmasın istedim. Aylar sonra aynı hayatın ayrı yollarından, ayrı yerlere doğru yol almıştık. O geldiği yerlere geri gidiyordu. Bıraktıklarına, özlemlerine, düşlerine yani ´´Dersim bir sevdadır´´ dediği sevdasına gidiyordu. Bense sadece adını duyduğum bir yere gidiyordum. Ben Zağroslara, o Dersim´e gidiyordu. Ayrı yollarda ter döküyorduk, ama hepsi aynı nehre akıyordu. Benim için birçok ilkin de yeri olacaktı Zağros.. O beni götürmemişti, ama ben onun ellerinden tutmuş kendimle götürüyordum. Her Dersim adını duyduğumda birlikte seviniyorduk. Dersim´den gelen eylem haberleriyle birlikte coşuyorduk. Onunla yol alıyordum ülkemin dağlarında. Kaynak: Bydigi Forum http://www.bydigi.net/showthread.php?p=2263864 O bir zamanlar bana uzak olan hayat birlikte büyütüyordu bizi. Düşlerim büyüyordu, ben büyüyordum. Bir Ağustos´ta düşlerimin esmer, zeytin gözlü kızının vurulduğunu duydum. Ama düşlere kurşun işlemiyordu. Ve şimdi düşlerimin yaşayan tarafında büyütüyorum bu gerilla kızın gülen yüzünü. Düşlerimin çocuk masumiyetinde yok ediyorum ölümleri. Adı Tekoşin olan, adı Sorxwin olan, adı Yıldız olan, adı Adar olan ve adını, gözlerinin rengini bilmediğim binlerce gerilla kızın düşlerinde dokunuyorum düşlerime...! K€K€ YOLDAŞ


Kimden: KUM gibi .

18.08.2010 02:56:04



Kime: leylimleyy

Burada "şekil"yapmak gibi saçma ve anlamsızca bir çaba içerisinde değilim... Kendimi göstermek veya basit yarışların içinde bulunmak gibi aptalca bir tarzımda yok... Kendimi olmadığım gibi gösterme yeteneğine sahip değilim. Sadeliği "asil"lik olarak kabul ediyorum... Boş muhabbetler istemiyorum artık,bugün varken yarın aramak da istemiyorum,ben yanlızlığımı da seviyorum... Acımı da,sevincimi de,hasretimi de kendim yaşarım.Güvensiz kalabalıktansa huzurla kendimleyim... Benim sevdiklerim bana yeter,gerisini boşverdim!!! "Saygı" ve "duygu"kelimelerinin anlamını yitirdiği bu oyunda sadece seyirci kalmayı tercih ediyorum


[1]  


counter