İÇİMDEKİ FERYAT EY YAR Alaca karanlıkta düştün kalemin ucuna Gecenin bir yarısı feryat etti ruhumun yokluğuna Anlatılmalı hasret, anlatılmalı özlem Ve bunlar olmadan bilinmeli kıymet.. Buz gibi Haziran gecesindeyim ve divaneyim Ey yar! Sen ben de ruhumdaki feryatsın Ve gözümdeki yaş gibi, son duraksın Hasretin tokat gibi iniyor yüzüme Acısını hissediyorum ruhumun en hücra köşesinde Ey yar! Bir gün ömrümün son günü de olsa kavuşsam sana. Bir gecenin ıssız dehlizinde Sensiz geçen kaçıncı gece bilmiyorum Ama bu gece yokluğun hazan rüzgarı gibi esti yüreğime Ey yar! Kan ağlıyor yüreğim, kalbimde ahu-zar Nasıl anlatmalı sana bu hasteri bilmem, Nasıl dökmeli satırlara Kalemin satırlara yazdığı hasret, ya birde yazamadığı sözcükleri hayal et… Ey yar! İçimde bir ses çığlık çığlık büyüyor Ve deliyor bir gece bu zifri karanlığı Sen içimde feryat dehlizinin amansız derdisin Ey yar! Yakup gibi hasretini çekmekte zavallı yüreğim Bilmem kaçıncı iç çekişlerinin ve gözyaşlarının buluştuğu anlar Çığlıkları atarken şu sensiz günlere, Haykırırken sevgini, Nefsime inat çekerken hasretini, Fısıltı bile duyulmadan bir feryat Hasretin şamar gibi iniyor yüzüme Yangınlar çıktı ruhumun huzur denizinde Şu zifri karanlıkta kaçıp gitsem sonbahara Ne olur… bir kerede ummanlardaki mutluluğu ben bulsam Nasıl şuanda hasret sözcükleri söylüyorsa yüreğim Yarın vuslat aynasında birkere ben gülsem Ey yar! Burası loş ışıklı sessiz, buz gibi bir yer Nedendir bilmem sonbahar yaprağı gibi hasretin savurdu buraya Sesin çınladı ama kulaklarımda değil. Kalbimin en sessiz köşesinde “dert bile seninle tatlı” deyişin geldi aklıma Ey yar! Burası seninle sıcak hayalinle dopdolu Sen şuanda uykunun tatlı mahkumu Ey yar! Şuanda saat gecenin sonu… MeKaNSıZ
|