|
|
|
Yazan .ilyas bey.
Tarih: 17.11.2016 02:08:25
Sil
|
İŞTE ÖYLE
Hani yağmur yağar ya damla damla gökyüzünden Islatır bedenini yavaş yavaş her zerresinden Akıp giderken göz yaşlarını siler yüzünden İşte öyle bir damlasın sen benim gönlüme düşen
Hani rüzgar eser ya yoluna çıkanı alıp götüren Ve muhteşem görüntüsüyle şaşkına çeviren Onca yıkıma rağmen hayran gözlerle izleten İşte öyle bir rüzgar'sın sen benim başımı döndüren
Hani yıldız kayar ya gecenin karanlığında aniden İnce bir ışık hızla kaybolur gider gözlerinin önünden Sonra bir dilek tutarsın imkansızı olması için gönlünden İşte öyle bir dilek'sin beklemediğim anda gerçekleşen
Hani yağmurdan sonra güneş çıkar ya bulutlar arasından Eğer gölgede kalmışsan ısıtmaz seni bir adım ötede olsan Koşup gidersin gölgede kalmamak için güneşin peşinden İşte öyle bir güneş'sin sen karanlıktaki gönlümü aydınlatan
İlyas Küntaş 17.11.2016 |
|
|
Yazan Okey_Evdedir
Tarih: 12.08.2011 17:52:07
Sil
|
Hayal Gözlüm....!
Seni tanıdığımda, evet bu dedim, İşte bu karanlıktaki ışığım. Seni tanıdığımda, evet bu dedim, Sevgimin karşılığını doya doya verebilecek olan. Fakat ne kötü ki ulaşılmazımmışsın, Sen başkasına ait bir ışıkmışsın. Vursam kendimi yollara, Ne sen benim olacaksın, ne de ben senin. Öyle bir engel var ki hayatımızda, Ne sen vazgeçip gelebilirsin, Ne de ben. Hayal gözlüm takmıştım adını, Şarkımızın adıda aynıydı. Şimdi sen hayal oldun bana, Tıpkı şarkımız gibi. Sen benimdin hayal gözlüm.... sensiz olmaz asla olmaz... ama Olmalı Hayal Gözlüm Olmalı. |
|
|
Yazan Okey_Evdedir
Tarih: 29.05.2011 01:21:08
Sil
|
[ Bu Çiçek, Senin İçin]
Doruktan senin için kopardım bu çiçeği O sarp bayırdan hani, suya iner eteği Kartalın bildiği yalnız ve yaklaşabildiği Sessizce seprilmişti kayanın çatlağında. Gölgeler yıkıyordu burnun sağrılarını Açıkça görüyordum: bir yengi alanında Nasıl kızıl ve parlak bir utku anıtı Olanca görkemiyle bir anda kurulursa İşte tıpkı öylece Güneşin gömülüp gittiği yerde gece Bulutlardan bir tak yapıyordu kendine. Yelkenliler bir bir erirken uzakta Birkaç çatı eğimli bir vadinin dibinde Parlayıp görünmekten ürker gibiydi sanki. Sevdiğim, senin için kopardım bu çiçeği! Evet, rengi uçuk ve koku yok tacında Çünkü kökü dağların bu çetin yamacında Yalnız su yosununun acı tuzunu içmiş. Dedim ki: garip çiçek, şu tepenin üstünden Bulutların, yosunun ve teknenin gittiği Uçsuz bucaksızlığa yolcu olmalıydın sen. Git öyleyse bir kalbin Herşyeden daha derin uçurumunda dağıl Başka bir acun olan o göğüste sol artık Göğün seni sular için yarttığı besbelli Ben'se Sevda'ya adadım işte seni! Rüzgar birbirine katıyordu suları Yavaş yavaş silinen Belirsiz bir ışık kalmıştı yalnız günden Ah! nasıl acılıydım ve nasıl da derinden! .. Düşler içindeydim ve kapkaranlık Gece Sonsuz titreyişlerle doluyordu içime Uyuz |
|