|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 25.07.2012 21:20:59
Sil
|
BİR ÖLÜMÜN ÖYKÜSÜ Zaman gece yarısı,dışarıda fırtına ve yağmur.bense ıslak gözlerimle buğulanmış cama ismini yazıyor ve seni düşünüyorum.Hani bir şarkımız var yaişte onu söylüyor ve belki gelir diyorum.O anda ' Hayatım ben geldim.' diyen bir ses duyuyorum ve karşımda SEN.' Birtanem hasretine daha fazla dayanamadım.Sana senin olmaya geldim.'diyorsun.Seni kollarımın arasına alıyorum ve o aşka,hasrete susamış dudaklarını öpmek için uzanıyorum kikahrolası gök gürültüsü buna engel oluyor.Anlıyorum ki gördüklerim ve öpmek için uzandığım kız gerçek değil.Meğer hayal görmüşüm.Bi anda seni hayallerimden bile ayıran o gökgürültüsüne isyan etmemek için kendimi zor tutuyorum.Ve o anda hırsımı almak için yumruğumu kaldırıyorum önümde duran o buğulu cama.Tam vuruyorum ki,bir anda duraklıyorum.Elim gitmiyor.Çünkü o buğulu camda ismin yazıyordu.İşte o anda içimden bir şeylerin akıp gittiğini hissettim.anladım kimeğer seni cama değil de kalbime yazmışım.İşte seni böyle severken hayallerimde bile sana kavuşamamak be ni çıldırtıyor.içimdeki hasreti bir türlü atamıyorum ki.O anda tekrar 'Hayatım ben geldim' diyen sesi duyuyorum.Bu sefer heyecanlanmıyorum.Tekrar arkamı döndüğümde hayalinle karşılaşırsam dayanamam.Artık gücüm tükeniyor,ama o ses yineleniyordu.'Duymuyor musun?tatlım.Sana senin olamaya geldim.o camın önünde ne yapıyorsun'diyen bir ses ve gözlerimden akan yaşı silen bir çift el.'Bakıyorum ki bu defa hayal değil gerçek.Ve sana sarılmak için kollarımı uzatıyorum ki ikinci bir gök gürültüsü buna engel oluyor ve bir daha anlıyorum ki yine hayal görmüşüm. Artık bu sefer yumruğumu kaldırıp var gücümle cama indiriyorum.Elimden akan kanlar camda yazılı isminin üzerinden akarak iniyordu.Canım yanıyor.Ama bedenim değil,kalbim yanıyordu.Yavaş yavaş gücüm tükeniyor,acı veriyordu.Elimden akan kanlar kalbimi yavaş yavaş suluyarak beni bitiriyordu.Bense o anda' Seni Seviyorum.Ne olur gel.Daha fazla acı çektirme.'diyerek haykırıyordum.her ne kadar sen bana acı çektirsende ben son bir defa elimden sızan kanla buğulu cama birşeyler yazmaya çalışıyorum. - < SENİ SEVİYORUM > -
|
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 24.07.2012 14:40:24
Sil
|
Beni Bensiz bırakma
Tek kanatlı,solgun düşlerimi,yüzünde kanayan o kutsal ışıkla aydınlatan sonsuzluk meleğim...
SANA NEYİ ANLATAYIM?"EVET YANLIZIM...
Sadece bunu söyleyip susmak isterdim...Ebediyyen susmak. Çünkü canım acıyor... Konuştukça,arzuladıkça,özledikçe,en kötüsü yaşadıkça canım acıyor." Ruhumu yaktıktan sonra şimdi de damarlarımda dolaşan sensizliğin etimi yakan acısını mı?O acıyı uyutsun diye sığındığım,ama sevgini orada da hep ama hep kaybettiğim soğuk rüyalarımı mı?Odamın tavanındaki yoksulluğumu ve kimsesizliğimi harç yapıp içine doldurduğum o derin,o sonsuz çatlakların altında ,sen,diye her gece koynuna girdiğim o zamansız ölümlerimi mi? Şimdi burada değilsin.Ama beni duyabiliryorsun,biliyorum.Kapat gözlerini benim için ve dinle n'olur.Çünkü bunu sana ancak bir kez söylemeye cesaretim var.Seni ait olduğun çevre için değil,bana ait olman için değil,karşılığında beni sevmeniz için değil...Sadece sen olduğun için sevdiğimi söyleyebilseydim... Ne zaman sevgine acıksam kendi kalbimi yedim. Kendi etimi...Aşkımı....Ruhumu yedim. "YÜREĞİMİN EN SAKLI YERİNDE YALNIZCA SENİN ELİN DOLAŞMIŞTI" Seni yollarca,şehirlerce uzağından sevdim. Seni kelimelerce,şiirlerce yakınından sevdim. Seni,dünya üzerinde sanki ilk kez benim için kalemi eline alıp yazdığın mektuplarca sevdim.Seni umutsuzca,beklentisizce,hayallerce sevdim uzağından. Zamanla kırgınlık kimlik değiştirdi ve vazgeçiş oldu benim için.Unutmanın en ağırı unutamadan unutmaktır.Seni sonsuza kadar kaybetmek,kimlik değiştirdi ve unutmak oldu benim için... Anlamadın mı artık,varlığım sana acı vermek iin değil,sadece seni sevebilmek için yaşadım ben...Hala seninle geçireceğim anların telaşıyla ,tüketir gibi yaşıyorum sensiz geçen günlerimi...Seninle geçen zaman bir daha tekrarı mümkün olmayan,doğaçlama bir melodi gibi benim için.Sanki birlikte yazılmış kaderimizin sayılı dakikalarından an çalıyorum.Öyle birikmişsin ki içimde...Seni yaşamakla tüketmem,seni sıradanlaştırmam mümkün değil.İçime çektikçe çoğalıyorsun sevgili... "Sevgilim,beni bensiz bırakma olur mu?Çünkü sen nereye gidersen git,ben oradayım.Benim başka gidecek bir yerim yok. Benim senden başka gerçeğim yok.Sende yaşıyorum ben sadece. Senin kalbinin topraklarında yaşıyorum ben.Beni bensiz bırakma olur mu...."
|
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 24.07.2012 14:22:32
Sil
|
Ben Derdimi Kime Anlatayım Benden yazmamı istiyorsun günlerdir... Tek kanatlı solgun düşlerimi, yüzünde kanayan o kutsal ışıkla aydınlatan sonsuzluk meleğim.
Sana neyi anlatayım? Ruhumu yaktıktan sonra artık damarlarımda dolaşan sensizliğin tenimi yakan acısını mı? O acıyı uyutsun diye sığındığım ama sevgini orda da hep ama hep kaybettiğim soğuk rüzgarları mı? Odamın tavanındaki, yoksulluğumu ve kimsesizliğimi harç yapıp içine doldurduğum o derin o sonsuz çatlakların altında, sen diye her gece koynuna girdiğim o zamansız ölümleri mi? Gözlerinden özgürlüğe akan mavi nehirlerde boğulduğum canım sevgilim, söyle sana neyi anlatayım? Şimdi burada değilsin... Ama duyuyorsun beni biliyorum, kapat gözlerini benim için ve dinle ne olur: Bak yoksun... bunun anlamını biliyor musun? Yokluğun yüreğimdeki bu yıldızsız, bu dipsiz karanlık gece... Yokluğun odamın duvarlarına astığım suretlerine bakarken, gözlerinde unuttuğum dalgın gözlerim... Yokluğun gönül bahçenden kopartıp verdiğin için soldurmayıp kuruttuğum ve tıpkı sevdam gibi sonsuzluğa mahkum ettiğim bu kırmızı güllerin, sırf kalemini değdirdiğin için atmaya kıyamadığım bu kağıtlar, peçetelere yazdığın şiirlerin, hediyelerini sardığın paket kağıtların, sen gidince hala sen kokuyordur diye üzerime giydiğim ve derin derin soluduğum giysilerin... Yokluğun elinin, kokunun, soluğunun değdiği her şeyi dünyanın en kıymetli hazinesi gibi saklayan, bu yari deli, bu hayattan kopuk ruhum. Kapat gözlerini ve bana bak. Ben diye ne varsa gördüğün, iste o senin yokluğun.. Söyle, sana neyi anlatayım? Sabaha karşı çalan telefonumun ucunda "ne olur bana hayattan daha kötü davran" diye diye sayıklayan o kırgın, o kendine çarpan sesi mi? Yüzünde yara izleriyle gelirdin bana. Vücudunun her yeri morluklar içinde gelirdin. O solgun, o savrulmuş teninde açan mor renkli kötücül çiçeklerle ağlatırdın beni. Hayal kırıklıklarıyla örselenmiş ruhunu, acı bir sevdanın gölgelediği gözlerini alır gelirdin. Ben sana tutkundum, sense vücudundaki o morluklara...
O hep çok uzağımdaki, yüzü bir başkasına dönük aşkını anlatırdın. Dehşetle izlerdim seni. Bir annenin karşılıksız şefkatiyle dinlerdim, tek söz bile etmeden. Sarardım yaralarını o morlukların ve yara izlerinin acısını dudaklarımla alır, yokluğunda kanayan kalbimin karanlık odalarında saklar elinin, kokunun ve soluğunun değdiği her şey gibi onları da biriktirirdim. Ve sonra giderdin...
Beni, ay ışığının rutubet kokulu duvarlarına vurduğu, tek odalı sensizliğimde aşkımla, deliliğimle, bu hayata hep yabancı ruhumla bir başıma bırakır masanın üzerine senin için bıraktığım o tek sigarayı yakar ve giderdin. Şimdi benden sana hayattan daha kötü davranmamı istiyorsun. Sırf sana, seçimlerine ve hayatına duyduğum saygıdan... "Neden biraz olsun kendine merhamet duymuyorsun" diyerek seni koruma hakkını bile kendinde görmeyen bu yaralı ruhumdan sana kötü davranmasını istiyorsun. Her gece sen diye koynunda uyuduğum ölümün o soğuk nefesi, gözlerimi kapatmadan önce, artık şahidi olduğum hayatının vücudunda bıraktığı o yaraları, morlukları, savruluşları iyileştirmesi için, seçimlerinle mutlu olman için Tanrıya dualar eden benden, sana kötü davranmamı istiyorsun, öyle mi?
Şimdi burada değilsin. Ama beni duyabiliyorsun, biliyorum. Kapat gözlerini benim için ve dinle ne olur. Bunu sana ancak bir kez söylemeye cesaretim var...
Aşk... Hala yüzünde taşıdığın o derin, o bir türlü iyileşmeyen yara izin değildir sevgili. O iz hırstır, o iz bencilliktir, o iz sana değil kendine tapan bir ihtirastır. O iz senin o sonsuz ve hep kendini kanatan merhametin gibi değil. O iz sen gibi değil sevgili. Sen hep sana hayat kadar kötü davrananları sevdin. Sakin benden de bunu isteme ne olur, yapamam...
Sen beni hiç tanımadığın bir kentin tek odalı ve rutubet kokan bir evinde, aşkıma ve ölümüme bıraktın. Beni soluksuz, umutsuz, sensiz bıraktın. Benim o kırılgan öfkem yalnızca kendi yüreğimi kanattı senin yüzündeki o kutsal ama o artık durmadan kanayan ışığı değil. İsyanlarımın çığlığı bu kimsesiz ömrüme saplandı hep senin özgürlüğüne değil. Fırtınalarında sürüklendi aşkımız. Korkularının, yaralı geçmişinin, savruk benliğinin dalgalarında beni kaybedip kaybedip sonra yeniden buldun. Seni hep uzaklara çağıran o yalnızlık rüzgarının alabora ettiği parçalanmış düşlerini yeniden topladım sensizlik sürgünlerimde. Kanayan sevdamı, vurgunu olduğum yüzündeki o kutsal ışıkla sardım. Sığındığım bu huzurun bedelinin hayatımla ödedim hep. Bilmediğim yollardan geçtim kanatarak kendimi. Ve şimdi sorular cevaplarını buldu. Sükunetin ve güvenin o bilge dinginliginde süzülüyor aşkımız. Artık, biliyorsun ki sevgimin inadı hiç kırılmayacak. Yüzümde gördüğün, o bu dünyaya ait olmayan iyilik ve en zor anlarımda çıktığını söylediğin o "yasadışı gülümseyiş" bir kez olsun sönmeyecek. Benim sonsuzluk meleğim, affet ama, bedeli ebedi sensizlik olsa dahi sana hayattan daha kötü davranmayacağım...
Günlerdir sana yeniden yazmamı istiyorsun benden... Sana neyi anlatayım "Her sarnıç küflü bir yağmuru, Her sevda bir ayrılığı yaşar" |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 24.07.2012 14:17:20
Sil
|
Susmalıyım... Yine bir gece ve yine baş başayım kendimle, işte yine seni bulup kaybettiğim yerdeyim.
İnsanın bir şeylere karar vermesi ne kadar zor ya seni içime gömmeli ya da artık içimden söküp atmalıyım. Ama her ne olursa olsun susmalıyım. Hangisi daha zor, hangisi daha acı? Gerçekten gitmeli miydin, yoksa kalıp yanımda savaşmalı mı?... Bir yol arıyorum kendime, bulduğum tüm yollarsa sana çıkıyor… Kapanmalı artık gözlerim. Sonsuz bir karanlıkta tek başıma yürümeye devam etmeliyim... Yürümeliyim ardıma bile bakmadan, yürümeliyim parçalayarak değerleri ve sevgileri, yok ederek yaşadığım tüm zamanları...
Nasılda acımasız zaman. Nasıl da yüceltmiştim seni gözümde. Tutup kendi ellerimle koymuştum en yükseğe, sonra keyifle izlemiştim yüceliğini. Ama yine ben bitirmeliyim. Tutup kollarından indirmeliyim olduğun yerden. Ya da seni ölene kadar yaşatmalıyım içimde..... Ne kadar zor bir karar.. Bir yanım: “Bir daha kimse, hiç kimse onun kadar çok sevilmeyecek”, derken, bir yanım sakin, sessiz... Zaman geçiyor, acım dinmiyor. Kapanmıyor yaralarım.. Tükenirken ben, aklımda bir tek sen... Görüyor musun, yine konuşuyorum ama sessizce. Susmayı öğreniyor yüreğim.. Ama ben kararımı verdim... Seninle olduğum zamanları düşünmek bile bana mutlulukların en büyüğünü yaşatıyor.. |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 24.07.2012 14:16:40
Sil
|
ERTELENEN ANLAR Neleri nelere değişiyoruz? Değer mi acaba diye durup düşünmeden. Sevdiğimiz için gecenin ikisinde yol kat edilmiyorsa, uyku tatlı geliyorsa.... Hangi zamanı kimlerden çalıyoruz, çantada keklik gibi gördüklerimizden mi? Şu saati kurma işini bir türlü ayarlayamıyorum. On dakika erkene kursam, onun verdiği rahatlıkla süre daha da uzuyor. Vaktinde kursam telaşa kapılıyorum. Çareyi buldum! Uyumak uğruna kahvaltısızlık. Yolda elime alacağım kuru bir poğaça ama on beş dakika fazla uyku. Hayal etmiyor değilim şöyle beyaz örtülerde domatesli, peynirli, ballı kahvaltıyı ama... İşe gelince telaş eder dururum, yapacaklarımı düşünmekten arkadaşlarıma esaslı bir günaydın diyemem. Ne kaybettirir bana beynimi onlara verip, gözlerinin içine bakarak bir günaydın demem? Ya da nasılsın derken seni gerçekten umursuyorum ve nasıl olduğunu merak ediyorum hissini ona belli etmem? İşler mi durur? Kaç dakika kaybettirir bunları yapmak bana? Annem aradığında 'işteyim şu an, bunları burdan konuşamam, akşama evden ara' dediğimde... Akşam aradığında ise gündüz endoskopiye gittiğini, beni yanında istediğini söylemek için aradığını işitmek... İşten eve gelip bir telaş yemeği yetiştirmeye çalışırken bütün gün beni özleyen çocuğumun bacağımdan çekiştirip bana sarılmak istemesi... "Hayır, yavrucum, şu an sana sarılamam, yemek yetiştirmem gerekiyor. Ancak her iş bittiğinde - tabii o da ancak sen uyuduğunda, sen bilmem kaçıncı rüyanı görürken- seni öpebilirim" demem... Uzun zamandır görmediğim arkadaşlarım yemeğe davet ettiklerinde bunun kahrolası bir toplantıya denk gelmesi, ama onların gitmesi..... Çok sevdiğim akrabamın doğum gününe sırf eşim keyif almıyor, diye sadece telefon etmem.... Pazar yürüyüşüne çıkmak için hazırlanırken yağmurun başlaması, 'oysa daha dün gitmiştim kuaföre, otur evde cips atıştır. Yağmur mu? Vurmasın yüzüme damlaları. Nasılsa daha çok yağar' demem.... Böyle kaç tane anı, kaçırırız hayatta? Kaçını bir daha yakalama şansını verir hayat bize? Annemizin endoskopisi kötü çıkarsa... Evladımız hızla büyürken ıskaladıklarımız ve bir daha geri gelmeyen büyüme evreleri.... Dostlarla yapılan enfes sohbetler... Aile ile yapılan her daim tat veren kahvaltılar... Neleri nelere değişiyoruz? Değer mi acaba diye durup düşünmeden. Sevdiğimiz için gecenin ikisinde yol kat edilmiyorsa, uyku tatlı geliyorsa.... Hangi zamanı kimlerden çalıyoruz, çantada keklik gibi gördüklerimizden mi? Ne kadar ilgilenmesek de, ne kadar az zaman ayırsak da, nasılsa yanımızda olacaklarından emin olduklarımızdan mı? Ya o keklikler bir gün keklik olmaktan bıkarsa..... Ya onlar, 'al, istediğin hayatı sen yaşa. Ne olursa olsun biz arka fonda yokuz' derlerse? Ya, 'her şeyi sizler için yapıyordum' yalanı ile baş başa kalırsak? Ya....................... Ya yağmurun bir daha yağdığını göremezsek?!! |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 24.07.2012 14:15:59
Sil
|
Öğrendiğim bir şey var yaşadıklarımdan... Bir yarım aklım vardı onu da leylekler kaptı..
Kemikleşmiş laflar hep sıkmıştır beni... yarım yarım yamalak düş gibi önüme serilirler..
Neden asayım ki yıldızları gök yüzüne ve neden saçlarım yalnız kalsın..
Bazen dolaşırım yalnızlığımın dar sokaklarında. Köşe başlarından kuyruk sallayan kedilerin bağırtıları gelir kulağıma, üşürüm kendimle, kendimce.. Bir sokak lambam bile yok, puslu ışığı altında sevgili öptüğüm.. Bir kaldırım taşı, ayak izlerini süreceğim.. Aslında çöpten ekmek toplayan bir kimsesizim bile yok ve elleri çamurlu dilenci çocuklarım.. Yalnızım yani anlacağın...yalnızım içim buruk, göz bebeklerim kırmızı..
İki kere ikinin dört ettiğini söylüyorlar bana.. İnanmıyorum..aslında inanmak istemiyorum, nasıl bu halim mi dört..! Kendime suskun düşler satın alıyorum gecelerden.. Borç hayli kabarık, ser sefil umutlarımın kara kaplı defterinde..ödenecek ama kim bilir belki hemen...belki de yarın...öbür gün..
Hekimde kesilmişim kendi kendime tedavisi zor hastalıklarla uğraşıyorum ciğerlerimde..Ne yani, öksürmüşsem, kan damladıysa dilimin ucundan şiirlerime...ve ben isyansam göbeğime bağladığım taş misali...isyansam diyorum.....yaşanmayan aşklar misali..
Geri dönüşler yok bu yolculuklarda, her an bir inziva karargahı gibi sığındığım merdiven boşlukları..Gelen geçen yok, yağmurlar bile ıslatmıyor eskisi gibi...kurumuşum, kirlenmişim.. Yalan gibi...
Şimdi bir uçurumun kenarında olmak vardı, kimsenin olmadığı koca yamaçların sırtından bakmalı en diplere..Mendil sallamalı uçurum çiçeklerine..rüzgar bir başka esmeli, intiharı düşünmeli özgürce..
Gidilmiyor yalnız, oysa ellerinin o sıcaklığı, avuçlarındaki ıslaklıktan kayıp düşmek vardı ya bu sonsuz kuyulara...o da olmadı..
Yanlış zamanların getirdiği iki damla göz yaşı gibi ağlamaklı bir iki kelime düşseydi ya bağıra bağıra gönül bahçeme..o da olmadı..
Aslında *öğrendiğim bir şey var yaşadıklarımdan* hayat ne seni ne de beni güzelim..
Yormadı.. Yoramadı..!
|
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 23.07.2012 17:58:20
Sil
|
Bilir misin yalnızlık ne demek?
Bilir misin yıldızlardan medet ummayı? Uzattın mı elini bir yıldız boyunca, belki tutarım diye farkında olmadan? Uykusuz kalmayı bilir misin sabaha kadar?
Hiç küstünmü hayata? Aslında kendindir küstüğün küçüğüm. Kapatıp gözünü hayaller kurduğun oldu mu geleceğe dair? Bazen küçük bir masumiyet belirir tebessümünde, bazen gözünde hırçın bakışlar.
Kızdın mı kaderine günlerce? Kendini tanımadığın oldumu hiç? Bazen cesaret edemeyen konuşmaya ve bazen de hiç susmayan sen
Sevdin mi Birini? Her yağmur yağışında saatlerce bekledin mi sevdiğini pencerenin önünde? Bir yudum sevgi dilediğin oldu mu sert bakışlardan, yaslanacak bir omuz aradın mı?
Birden güldüğün oldumu sebepsiz? Her şiirde kendinden bir şeyler bulmadın mı?
Rüyalarda yaşadığın oldumu hayatını, istemediğin oldumu uyanmayı?
Baktığın ama göremediğin oldu mu etrafı? Ufak bir sorunu büyütüp ölmeyi istemedin mi hiç?
Sebebini bilmediğin bir ağırlık çökmedi mi üstüne?
Büyüdüğünü fark edip zamana düşman oldunmu?
Hecelerin az geldiği, kelimelerin yetmediği oldumu duygularını anlatmaya?
Ağladığın oldumu sebepsizce sabaha kadar?Belki sen ağlamayı bilmiyorsundur, sevmeyi bilmediğin gibi!
İKİ DAMLA YAŞ DEĞİLDİR AĞLAMAK!
Önce hüzünlenmek, sonra düşünmek, hayal etmek, anıları yaşamak büyük bir özlem o küçük oyuncak bebeğe sarılmak, İşte budur AĞLAMAK VE YALNIZLIĞI YENİDEN YAŞAMAK!... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 23.07.2012 17:40:51
Sil
|
Mucize” ye en yakın gerçektin sen Lakin sana “ mucize “ diyemedim üzgünüm
Ey gözlerindeki hayat sağnağı ile beni mutlu eden “ mutluluk Musalla soğuğu ellerimden tut. Mesken bildiğim yüreğinden beni kovmalarına izin verme. Sakın bırakma beni. Avuçlarından salma beni uçurumlara. Hiçim diye bir de dipsizliğe mahkum olmayayım.
Adını baş harfine sığınmış gövdemi yakmalarına göz yumma.
Aydınlığı senin gözlerin olan gökyüzümü kapama karanlığa.
Tut gözlerimden. Çengelle yüreğimi yüreğine.
Hayatın sınırlarına kurduğum çizginin ölüme taşmasına izin verme.
Kanbur sırtımla sınır ihlalinde bulunan yüzümü doğrulara çevir.
Kalabalıkların arasındaki azınlık halimi isminle kalabalıklaştır.
Köklerime sarıl çünkü üşüyorum.
Korkularıma cesaretinle güç ver.
Ezikliğime inat sen gökyüzüne götür
Bana reva görülen acılara inat sen beni mutlulukla adlandır.
Sonra da kanatlandır tüm gurbet kuşlarımı.
Biliyorum sana anlatacak o kadar çok cümlem var ki.
Anlatamıyorum çünki bir mucizeyi sözcüklere sığdırmaktır nankörlüktür.
Evet anlatmaya çalıştım. Sana sözcükler aradım durdum ama bulamadım. Seni cümlelerle anlatamadım üzgünüm. En sonunda sustum çünkü sen mucize” ye en yakın gerçektin. Sana “ mucize”m “ diyemedim özür dilerim.
Güzelliğe en fazla yakıştırdığım, Adıma adına yanaştırdığım
Küçük sevinçler getir bana. Sevdamızla büyütelim sonra. Umuda kanat çırpsın kanatlarımız. Mutsuzluktan mutluluklar doğuralım. Çirkin gördüklerimizde bile güzellikler bulalım. Unutulmuşluğa ait ne varsa hatırlayalım. Sen biraz ben ol, ben de sen… Mutluluk için kaçak şehirler besleyen nehirlere yataklık edelim. Sonsuzluğa göç edelim. Bir Mayıs sabahına düşsün aşktan çaldıklarımız. Bir masala benzetilse de biriktirdiklerimiz, sevdanın en halindedir gülüşmelerimiz. Öyküsüzlüğümüze düşülen dipnotlara aldırmadan büyüyecek sevdamız. Aştan çalıp sevdaya mayaladığımız ne varsa gülümsesin artık. Özenle istiflediğimiz tebessümler cicek versin.
Gözlerimizde büyütüğümüz kaçak kentlere aldırma sen. Yasaklanmış, sorgulanmış yarınlarımıza dön yüzünü. Adresimiz yok bu dünyada. İzimiz de. Ama sakın korkma hüviyetimiz yeter bu sevdayı dünya”ya ispat etmek için. Duraksı, çatısız düşlerimizden düşürülsek de yılmak yok. Sağır olsa da bu dünya bize, sesli harflerimizle yaşayalım sevdamızı.
|
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 23.07.2012 17:39:54
Sil
|
Aşkın yalan olduğunu söylemediler bana, bu yüzden yara bereyim gönül evimde... Kaşlarımdaki öfkeyi susturacak söz bulamıyorum lugatımda! Yakışmıyor artık sana susmalar tadını kaçırdın yıllarca. Aramıza boyumuzdan büyük ayrılıklar koydun oldu mu? Bende kalabalığın tenhalaşıyor yavaştan... Meltem esmiyor nicedir, fırtınalar susmadı henüz. Hayat anlamsız geliyor tutunamıyorum canıma... Ben hiç mutluluktan delirmedim ama delirmekten mutluluğu aşkta öğrendim. Neden herkes bakışlarını üstüme yapıştırmış bana bakıyor? Biliyorum, çok çirkinim kimin yüreğinin zilini çalsam açılmaz kapılar ardında kalırım kimsesizliğimden... Oysa ben düşlerin pembesini yüreğimin görünmezliğinde saklarım... Temiz hayallerimden kurşun yemek öldürüyor içime sığmayan umutlarımı: Yine de her gece mektuplar yazarım sana hiç okumayacağın. Yüzün flulaştı gözümde, aklım yavaş, yavaş seni unutmaya yelteniyor sevgili! O duyumsuz bakışlarından aldığım yitik anlamı göğsümde tutuyorum... Geç bastırılmış bir yalnızlık ihtilali için MERHABA! bu yüzden zehirli geceler bırakıyorum ve seni onarıyorum kendimi yaralayarak. Yalnızlığımdan bir sen çıkarıyorum sensizlik büyüyor yanımda... Mor bir ölüm giyiniyorum sensizliğimin, sessizliğinde... Seni çıkarıyorum hücrelerimin beyinden kan revan her parçan, ben kanıyorum gözlerimden sen düşerken. Seni bende devleştirmeseydim bu kadar sen de bilmeyecektin farkının farkındalığını sevgili!... Sen de unutamayacaksın yar beni... Her şarkıda biraz beni hatırlayacak sevgimi bırakıyorum yüreğine usulca haykırarak farkında olmasan da. Göm şimdi beni aklının dehlizlerine sana da bu yakışır sevgili!
Beni saçlarının toroslarında uyut, beyaz gelinliği sen giydir başımın mezarına! Sonranın azı, mor dağların eteğinde ölüm kusacak aşkın ciğerlerimden... Bu ölüm beni de korkutuyor ama gelsem yoksun, gelmesen ölüm oluyorum nedir bu ters denklem anlamıyorum! VE BEN SENİ BİLMESENDE, HALA ÇOK SEVİYORUM..............
|
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 23.07.2012 17:39:13
Sil
|
Ya Gözlerin Aklıma Gelirse
Gidersin sende bir rüzgarla Esip geçersin kapımdan Ve ten kokun, ellerin bırakır beni Bir martı olur terkedersin diyarlarımı Git hadi git Sorun değil gitte Ya gözlerin aklıma gelirse?
Gidersin sende bir yaprak dökümüyle Düşersin ağaçlardan aheste aheste Sanarsın arkanda ki sensiz de yapacaktır Öyle sanarsın Belki zordur unutmak belki de kolay Zor değil aslında Zor değil kolay da Ya gözlerin aklıma gelirse?
Gidersin sende bir gün beyazlar içinde Bir zamanlar maviler içinde beni bırakıp gittiğinde Gözlerinin siyahlığı hala üzerimde Kalbim yalnız seni sevdiğinde Ve bülbüller sadece sana söylediğinde Gidebilirsin hadi git Sorun değil de Ya gözlerin aklıma gelirse?
Gidersin sende elbet bir yürek üzüntüsüyle Dağlar,denizler , ardından kan gider Kırmızı kördüğüm kuşlarının tüyleri ürperir ardından Gidersin, ellerini de götürürsün Git hadi git Sorun değil gitte Ya can ellerini isterse?
Ya gözlerin, Ya gözlerin aklıma gelirse?.. |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:27:46
Sil
|
BİTANEM
Dalga ile kıyının aşkını bilir misin? Öncesinden başlayıp, sonsuza giden dalga, Hep aşka kavuşma özlemiyle atılır kıyıya. Dalga seven, kıyı sevilendir. Dokunur parmaklarının ucuyla sevdiğine dalga Ve döner hep geriye Bilir kavuşamayacağını ama hep koşar kıyıya Her bir dokunuşunda aşkına verir bedenini hesapsızca İşte, ben de seni böyle severim bitanem.
Bitanem, Bilir misin dağ başında açan uçurum çiçeklerini? Bilirler görünmeyeceklerini... Sevilmeyeceklerini... Koklanmayacaklarını... Okşanmayacaklarını... Ama inatla açarlar aşkla, sevgiyle, özlemle. Hep beklerler gelmeyecek sevgilinin onu kucaklamasını İşte, ben de seni böyle beklerim bitanem
Bitanem, Ağaç ile meyvesinin aşkını bilir misin? Meyvesini vermelidir ağaç yeniden doğmak için Öyle zorludur ki ayrılmaları Verir meyvesini ağaç Meyve tohum olur, tohum kök olur Ve yeniden doğar ağaç kendi meyvesinden İşte ben de böyle bitanem
YOK OLMAYI GÖZE ALDIM TEKRAR SENDE DOĞMAK İÇİN... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:25:50
Sil
|
Hiç kalbin ağrıdı mı sebepsizce, Hiç için titredi mi sıcak yaz geceleri, Dolunaya baktığında hissettin mi hiç Yapayalnız derin bir karanlıkta olduğunu, Ve acı bir şekilde farkına vardın mı, Kalabalık içinde sessizce dolaştığını…
Düşündüğün şeyi bilmeden uzaklara takılır gözlerin Ellerin bilmediğin elleri tutar sanki, Tuttuğun el sana huzur verir de Sen o huzurla bir türlü rahatlayamazsın…
Boğazında kelimeler düğümlenir, yutkunursun Bakışların buğulanır, gözlerini kısarsın, Tek damla düşmesin diye çabalarsın Bilirsin ilk düşen damla habercisidir sağanakların, Bilirsin sağanakların ardından körelir duyguların, Bilirsin ki içindeki yangınlar büyür sağanaklarda…
Sen bilirsin ama kalbin bilmez bunları, Yaşadıkça yaşar sevdalar kalbinde, Büyüdükçe büyür kalbin, her sevdayı saklar içinde, Gün gelir sığmaz olur kalbin göğsüne, Taşıyamaz olur bedenini, artık yorulur… Duyguların ağır gelir ezilirsin Bir gün açıklanmamış duygularınla köşende, Teslim olursun ölüme, Sessizce… |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:23:52
Sil
|
Gözlerimdeki hüznün buğusundan yanaklarıma süzülüyorsun.... Bir yağmur bulutu yaklaşıyor uzaklardan, bir hüzün buğusu kaplarken yüreğimi yine sen yoksun... Biz ki o yağmur bulutlarının kasvetini bile severdik seninle, beraberken her şeyde bir güzellik yakalardık... yağan yağmurlarla düşlerimizde, hayatımızda sıralanan hayal kırıklıklarına rest çeken benliğimizle savaşırdık. loş olurdu odamız yağmurlu günlerde, kasvet kaplardı tüm benliğimizi biz yine de birbirimizin düşlerinden, birbirimize uyanırdık... Efkarımızı içtiğimiz sigaraya katıp boğaza karşı bakan pencereden gri bulutlara emanet ederdik, başka sevdalılara yol göstersin diye. biz her seferinde yine yeniden sevdamıza sarılırdık... Aslında varsın, ama benimle varlığım arasındaki bir yabancısın artık... Gözlerimdeki hüznün buğusundan yanaklarıma süzülüyorsun, sen oluyorsun bu sensiz günlerimde... ve belki bu şehrin, bilmediğim bir semtinde bir yerlerde sende yağmurlardan medet umar bir halde yaşıyorsun... Beni sorarsan, bekliyorum işte bir gün buğulu gözlerin takılıp da bir yağmur bulutuna, bir küçük yağmur damlasıyla geri dönersin belki diye... Her yağan yağmurda seni, anıyorum senden sonra... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:23:13
Sil
|
Bir kompozisyon misali yaşıyoruz hayatı... Giriş, gelişme ve sonuç(!) Sorunlar, ihanetler, gidenler yok bu sayfasında hayatın. Çünkü gidenlerin neden gittiğini, sorunların neden olduğunu bilmiyoruz Hayat bir sahneyse yani, en güzel bölümünde rol alıyoruz bu sahnenin. Ağlayanlara, yüzümüzü asarak bakıyoruz, niye acaba? Dercesine.... En ağır sorunun içinde de olsak parka gidiyoruz oyun oynamaya.... Gelişme(!) İşte burada bitiyor hayaller,oyunlar,masallar....Şimdi karşımızda gerçekler. Ben bu bölümün her anında yaşadım seni. Aradım da bulamadım eski kişiliğini... Sende getirmişsin sevgilim aşkın son kullanma tarihini... Gizli ağlamalar başlıyor, gözyaşları saklanıyor. "Niye ağlıyorsun?" diye soranlara ne cevap verirsin sonra... Senin de hayatına giriyor, ihanetler,yalancı sevgiler ve beraberinde tutkulu aşklar ah hayatımızın bu sahnesinde oyun oynayabilseydik(!) Ne olurdu? anlamasaydık da olanlara ağlamasaydık! Gene de her başlangıç bir ayrılık değildir diyorum... Fakat ilginçtir teoride başlayabiliyorum yeni aşklara... Sen farkında değilsin ama yanımdasın gene de.. Bir gülüş olup yanağımda, ağladığımda gözyaşımsın ve sevgilim işte kalem olup yazdığımsın.... Sen hayat oyununda baş rolleri paylaştığım tek aşkımsın. Sonuç(!) Sonuç mu? Henüz yok ortada.... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:22:36
Sil
|
Sen BedeLini " YüreğimLe " Ödediğim En Masum Günahımdım... Başucumda bu imkansız sevdanın sevapLarı dururken ben seni ᝰ günahLarınLa ᝰ aLdattım sevgiLi. YokLuğunda kanarken tövbesi yarım kaLmış günahLarınLa seviştim yaLnızLığının buz tutmuş yatağında. Her gece bedenimi ateşLere serip günahLarınLa seviştim kan ter içinde. KözLenmiş bedenimLe, terkediLmiş yüreğimLe tövbesi oLdum en masum günahLarının. Seni sensizLikte ᝰ senin ᝰ günahLarınLa ᝰ aLdattım sevgiLiᝰ Sen benden uzakLarda iken bensiz zamanLarda işLeyeceğin her günaha bedenimLe kefiL oLdum. Körpe ve fiLizLenmemiş acıLarını satın aLdım ömür defterinden. Evet, tüm günahLarını ve bensiz yaşayacağın tüm acıLarını satın aLdım sevgiLi karşıLığını ᝰ yüreğimLe " ödeyerek... Gün gelecek, Adımı unutmak zorunda kalacaksın Puslu gecenin yorgun sabahında. Bir kibrit çakıp yaşananlara, Tek tek yakacasın benli hatıraları Ömür defterinin en masum günahında. Duvarlarında asılı takvimlerden düşen Bir gün gibi, Ağladığında yüreğine gömülen Bir hüzün gibi Yavaş yavaş eriyeceğim dudaklarında. Ama ben sana inat, Yokluğuna inat, Bedenimle közleneceğim günahlarında. Seni benden alan kadere, Tek bir kelime etmeden Seni içimde yaşatacağım. Çünkü ben senin ᝰ Bedelini yüreğimle ödediğim En masum günahındım....... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:21:59
Sil
|
"Şimdi söyleyeceklerimi yuttum , Yüreğim konuşsun harf harfᝰ" Ey dudaklarına sirayet etmiş son(ları) baharı silemediğim, Sen beni yüreğimin cümlelerini sıvamış dudaklarımı ᝰ suskunluğa teyemmüm etmekle suçlamaktasın ? Yoksa gözlerindeki hayat rengini yüreğimdeki ölümle süslenmekle mi itham etmektesin ? Belki de beni çoktan gitti bilmektesin belki de başka yüreğin terini silmekte görmektesin. Beni nerde kimin huzurunda el pençe divan durmuş düşünsen de ben anı yerdeyim. Suskunum ya, içindekileri okur gibiyim.. - ᝰ Bir gün bitecektiᝰBitti..Aç gelmiştin, sevgime doydun ve gittinᝰ gitmedim..Bitmedim.. Ölmedim ey sevgiliᝰ Ey avuçlarıma düşen tek dua, Ne çabuk unuttun gözlerinden izlediğim denizi ? Ne çabuk bitirdin sana olan sevgimin büyüklüğünü..Ben sana dua genişliğindeki kadınım demişimᝰBırakır mıyım seni, ölmedim daha..Öl(e) medim. Daha da ölmeyeceğim..Gözleri ne bulutların özgürlüğünü bırakmadan koşmak yok babama..Daha da bitmeyeceğim..Elleri ne Cennet çiceklerinin kokusunu hediye eylemeden varmak yok ᝰ/imizeᝰ. Ey gökyüzünü gözlerinden kanatlandığım, Daha kaç nehir kuruyacak yüreğimin sensizliğinde..Her sustuğumda daha kaç kez kıyameti yaşayacaksın yüreğinin debisinde..Şimdi kelimelerin ucunda üşümekteyim.. Dokun bana / gözlerinde ölsün ölümᝰ Sar beni / yüreğinde büyüsün gülümᝰ Seni tanıdığımdan beri hiçbir zaman yolumu / yüzümü senden başka bir adrese çevirmedim. Adından başka hiçbir cümleye yataklık etmedim ben. Evet kabul ediyorum suskunluğa meyil etmiş yollarım oldu ama asla senden vazgeçmedim. Bir miktar umut, bir dirhem mutluluktu istediğim..Ve mavi bilyelerimi gözlerinden Cennete yuvarlamak , bezden bir bebeği senin kollarında görme arzusuᝰSonra ıslak saçlarını ellerimi bir tarak misali kabul edip delice taramakᝰSonra gözlerinden savrulmuş en sıcak gözyaşlarını gırtlağında yakalayabilmek..Seni ᝰ sona ᝰ hazırlamak değil, yeni bir umuda koşturmakᝰCebinde sakladığın kaybedilişleri reddetmek seni bende yaşatarak..Siyaha olan sevişlerini sana unutturup sana adın genişliğine denk gelen yedi rengi ispat etmek gözlerimdeᝰHatırlıyorum da ᝰ sana inat gitmeyeceğim ᝰ dediğin günleriᝰBen de suskunluğumun yamalı haliyle haykırıyorum ki ᝰ seni çok seviyorum ᝰᝰNerde bilirsen bil beni..Kimin yanında, kimin yamasına yüreğimi yama yaptığımı düşünsen de ... Ben bir sana verdiğim bir duanın kavgasındayımᝰ. Bilsen de bilmesen deᝰ. Kapattım tüm kilitleri üzerimeᝰ Tek sen varsın tutunduğum.. Tek sen mevcutsun bu yürekteᝰ İster beni suskunluğun safında son görevimi yapmakta bil.. İster duaya durmuş yüreğimi, ᝰ./imize kavuşmaya gittiğimi düşünᝰ Bilsen de bilmesen deᝰ Ben seninim dudaklarımdaki en büyük duamᝰ. |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:21:23
Sil
|
Sen Vurdunda Ben Ölmedim mi? Yokluğunda ne ateşleri hasretimle yaktım da Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni Sense araya korkular koydun. Yasaklar koydun... Bitmez tükenmez engeller koydun Şimdi nerdesin diye sakın sorma Sen çağırdın da ben gelmedim mi? Sen varken darılmazdım çiçeksiz baharlara, Yağmurlu havalara...Bu kasvetli akşamlara Sen varken Bakıp içlenmezdim tren istasyonlarına Otobüs duraklarına... Sen varken ayrılanlara ağlamazdım... Yıkılmazdım biten sevdaların ardından Gidenlere küsmezdim Kalanlara acımazdım... Sen varken böyle üşümezdim-titremezdim Masumdum, çocuklar gibi Böyle delirmezdim-küfretmezdim... Hele ölmeyi hiç düşünmezdim. Şimdi soruyorum sana Adı sevdaysa bu cehennemin Sen yaktın da ben yanmadım mı? Biliyorsun Bütün acılarına 'yeşil ışık' yaktım olmadı Bütün korkularına'arka çıktım'olmadı Dağlara merdiven dayadım olmadı Haziranda kar oldum yağdım avuçlarına olmadı Sevdim olmadı -yandım olmadı-taptım olmadı Benden artık pes Bu aşkın biletini istediğin gibi kes Nasılsa gidiyorsun Biliyorum git... Ama ardında Ağlayan bir çift göz Paramparça bir yürek Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan Çek silahını-daya sırtıma Titrersem namerdim... Sen vurdun da ben ölmedim mi? |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:20:40
Sil
|
Dokunma Kirli Ellerinle Bu Satirlara Bunlar gözyaşıyla yazılmış satırlar... Her bir hecede sevdam her cümlede ölümüm var... Bunlar dokunulması yasak satırlar... Kirli ellerinle dokunma sakın asileşmiş bu sevda kalıntıları da bana kalır ancak! Kendine bir pay ayırma bu gidişten tüm sorumlusu benim bu isyanın... Sevmeyi göze almışım ölümü de göze alırım.. Hoş sen ölüm kadar güzel olamazsın ya ben ölüm diye süsledim seni... Katran siyahlığında gecenin gelme kapımın önüne sakın! bu cehennemden çıkan bir alev dokunma bu yüreğe patladı patlayacak ölüm lavları... Sahtekarlığının kurbanı olmadım... Her yaptığın gözlerimde kilitli... Mahşer günü hesapta eksik sayılmaz dünyanın dertleri arasında iğne kuruşu hesap kalmaz....! Helallik isteme benden... Hakkım helaldir.. Sen helalim olamadın amma yüreğim helalindedir... Ne kadar yaktıysan bu canı... Hesabını çıkartmam ben Sorarsa bir sual Rahman soracaktır sana... Benden yana umut bağlama karşı dağların heybetli duşuna kanmadım ben bir defa sevdim bir defa yaktım bu sevdayı bundan sonra sen mi yanarsın cehennem ızdırabında bilemem ama ben çoktan öldüm bu ateşin arasında... Ben olamadın asla ... Senden olmanı da beklemedim.. Biraz anlamaya çalışsaydın bu sevgiyi kirlenmiş kalbin bile acıtmazdı yüreğimi... Dokunma bana... Benim yüreğim mahsun artık... O ne sana ne de bana ait değil.. Orta yerde sevdanın güvercinlerini bekliyor dedim ya dokunma bu satırlara bu yüreği bu bedeni biz yaktık... Hesabını sana ödetmem korkma! Ben kalleşliği görmüş insanım ama bizde yoktur yamuk... Bizim sözümüz her daim namusumuz olmuştur senin gibi yüreksize kalmadık ya! Ben bu yüreği yaktım korların arasında ne sen dokunursun gayrı ne de ben toplarım bu yüreği.. Darmadağınık kalmış bir hal içinde ... Ben giderim vuslatım diye ölümüme... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:19:47
Sil
|
BeN SeNiN NeYiNeYaNaYIM Sana hiç birşey söylemek istemiyorum sözcükler yetersiz.. ve sana hiç birşey yazmak istemiyorum. Engin denizlerde kulaç attığım, üstüme gökkaşığını kuşandığım bu aşk yalanmış... Şimdi karanlık sularda boğuluyorum, gökyüzü kurşun gibi ağır,ne yana dönsem yalan gülüşler yalangülüşler yalan,insanlar yalan, insanlar onlar zaten yalan... Ben seni mi sevdim, senin gözlerinle mi baktım dünyaya,senin ellerinle mi çiçek verdim?Sevinçti aşktı göğsüme bastığım, ben kocaman bir yalanı seninle mi yaşadım.. Gözlerine baktığım zaman cennet bahçesine geçerdim,bu bir aldatmacaymış,kötü bir rüya..Kötünün bile bir yüzü vardır,bir görünüşü ama en beteri buymuş..bu aldatmaca en kötüsüymüş. bir masal olsaydın razıydım bir şiir olsan alır saklardım,güzel bi söz kalırdı senden geriye, hoş bir anı,kimsenin dokunamayacağı bir çağırış ama geriye hiçbirşey kalmadı,bir yokluğu var saymışım ve bir HİÇ e sarılmışım, çölde serap bile değilsin sen.. serabın bile gizli bir ışığı vardır .sense ışığı yutan bir karanlık, bir kör kuyu. ben kör kuyularda ışık aramışım.. nasıl olsa biterdi bu aşk, ama unutulmaz bir hatıra gençliğin en güzel anısı olarak kalsaydı. sen hiçbirşeyin değerini bilemedin ki senin kökün çürük meyven zehirmiş. ben seni aşkın yerine koymuşum aldanmışım.. Aslında kabahat sende değil bende ben bu yaşıma kadar insan tanımamışım... sana karşı bir öfke duymuyorum, kırgın değilim, kızgın değilim çünkü sen zaten yokmuşsun.. Asıl kızılacak kişi benim küçücük bir toz tanesini mücevher sanmışım.Senin yaptıkların bana koymadı beni kahreden, beni yok eden, beni binn pişman eden ben bir aşk yaratmışım tek başıma yaşamışım sen zaten yokmuşsun ki ben senin neyine yanayım..... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:19:14
Sil
|
Bugünüm mutluluk vermiyorki yarınlarımdan mutluluk bekleyip umut ediyim Ben sana böyle bağlı olduğum sürece nasıl vazgeçebilirim? Sen ayrılabilirsin çünkü sevmiyorsun! Ama ben seviyorum. O hak etmediğin sevgiyi sana veriyor ve seni ölümüne seviyorum. Seven ne zaman sevilmişki sen beni sevmiyor bana acıyorsun beni bu hale düşüren sen değilmisin? Hiç değilse duyğularımı lekelemeseydin onlar saf ve günah karsızdı bedenim seninle yeteri kadar günah işlemişti. Şimdi günahkar bir kulum cezam müebbet acı olucak bu dertten beni tanrım bile kurtaramıycak çünkü seninle işkediğim günahlardan dolayı beni o affetmeycek ve beni bu duruma düşürdüğün içinde seni ömrümce ben affetmeyeceğim aldığım nefes boyunca hakkım haram olacak bedenim toprağa yar olsada hakkım haramdır bilesin bu dünyada göstemediğin mutluluğun öteki dünyada hesabını vereceksin.. |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:18:40
Sil
|
Cümlelerim tükeniyor artık..... Kurdugum bütün cümlelerin öznesi sensin oysa... Hep ayni seyler yazilip duruyor. Gitmeli gelislerin, verdigin acilar, kaybolan hayaller Yürek acisi bir cok sey daha Hepsi gidisinde yazilan bir kac satir iste... Cümlelerim tükeniyor artik... Bir kere ´´biz´´ diye bir cümle kuramadan unutuluyor bütün yasananlar. Yada unutulmaya mahkum ediliyor... Bütün güzel anilar yok oluyor... Geldigin de ayni cümleler kuruluyordu oysa Aci veriyor gidislerin, Yok oluyorum yoklugunda , Bu sefer gitme, Birakma beni bir basima karanlik sokaklarda demiyor muydum... Sahibi oldugun kalbimde bir misafir gibi degil miydin? Her seferinde tamamen bitti diye yok olmaya mahkum umutlar, canlanmiyor muydu yeniden.... Cümlelerim tükeniyor artik.. Sana dair ne varsa icimde hepsi bitmeye yakin Üzülme sakin Bana dair ne varsa icimde hepsi bitmeye yakin! |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:17:41
Sil
|
Kırılmaya Yüz Tutmuş Bir Kalemin And`ıdır!... ``Kalemim kırılsın ki bu en son yeminimdir Seni sevmek son suçum hayalin tek kinimdir`` Mülteci düşlerimin aman bilmez dilberi Hesapsız gidişlerin zaman bilmez dilberi Yine senin kapını asabah bildim bu gece. Yine senin ismini günah bildim bu gece, Yine sana yükledim yorulmuş itemimi Yine isminle andım sahipsiz matemimi. Duydun mu senden sonra Mecnun sanmışlar beni İsmimi unutmuşlar çölle anmışlar beni Anahtarı kaybolmuş bir hasret zindanında Tutuklanmış düşlerim ağlıyorken yanında Nefesim Sam Yeli`ne ortak olmuş, duydun mu? Kokladığım her çiçek demsiz solmuş, duydun mu? Oysa harap gönlümü kıskandı yıkıntılar Yorulmuş ahvalimden feyz aldı sıkıntılar Sense, bensiz yaşanmış her an`ı sevap sayıp Sustuğun her yalanı ömrüme cevap sayıp Vebalimi yüklenip çekip gittiğin günü Bir hakkın varmış gibi helaal ettiğin günüᝰ Rüzgârın kanadına yazdın ya satır satır. Halâ bütün şarkılar yokluğunu anlatır. Duydun mu senden sonra kimlere canan oldum Kimlere sabahsız düş, kimlere yanan oldum Gözlerimin önünde dururken ihanetin Her gece uykuları vururken ihanetin, Yüreğim başka adres arar oldu, duydun mu? Kollarım başka yâr`i sarar oldu, duydun mu? Oysa yalnızca sendin gördüğüm en mutlu düş Oysa yalnız sanaydı, özlem duyduğum dönüş Ve sen yok sayıp aşkı, zamansız çıkıp gittin Denizleri çöl kılıp, semâ`yı yıkıp gittin. Artık kapıma gelip, sabaha dek yansan da Günahını unutup, affederim sansan da İsmimi son nefesin bildiğin güne kadar Gözyaşını hasretle sildiğin güne kadar Şeytan secdeye dursa, tövbesi eksik kalır Ne öfkem bir an diner, ne sitemim azalır. Kalemim kırılsın ki, bu en son ahvalimdir Gerisi mahşere dek ömrüne vebalimdir...... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:17:07
Sil
|
Ayrılık, yarınların acısını bırakır ömrümüzün herhangi bir vaktine... Yaşanılan acı sadece bir sözcüğün sıradanlığına sığdırılmıştır. Oysa O, soluk alıp verilen her dakikada saklıdır. Gecenin karanlığı ile gelen sızı, göçmen kuşların kanadına takılan sevinç, kuzeyden esen rüzgarın kokusu, sonsuz dokunuştur ayrılık. Giden biraz yaşanmışlık biraz da yaşanacak şeyler götürmüştür. Biraz kendi ömründen biraz da onun ömründendir götürdüğü. Oysa gözlerdeki ıssızlıkta bulunmuştur aranılan. Hiç bir bencillik kıyılarına uğramadan yanaşılan bir limandır yaşanılan. Onca kalabalığın içinde çırılçıplak bulunulan yalnızlıktır paylaştıkları. Uzun zamanlardan topladıklarıdır birbirlerine sundukları. Giden götürmüştür bir ömür biriktirdiği acıları da. Bir kuş kanadının çırpınışı kadar kısadır. Her şey bir anda bitiverir. Bulunduğu gibi, yüreğe kabul edildiği gibi, anlaşıldığı gibi değildir bu. Zamanın hızı daha acımasızca işler terk edişin durağında. Başlarken duyulan kaygıların dizildiği, kuşkuların yer edindiği kadar uzun değildir ömrü. İki kirpiğin buluşma anından daha hızlıdır bazen ayrılık. O ilmek ilmek işlenen, günlerce diller dökülen ve bin türlü acının içinden süzülerek getirilen sözcüklerin sihrinden yoksundur. Çünkü hiçbir yıkımın hassaslığa ihtiyacı yoktur. O anda ayrıntı da yoktur. O sadece yıkar giderken... Ve yıkım zaman ile bir bağ kurmaz. Çünkü zamanın yeri yoktur gidenin bıraktığı yerde. Giden zamanı da almıştır yanında, gelecek geçmişin gölgesindedir artık. Mısralara sığmaz olur acının derinliği. Uçurumlar ile kıyaslanır yalnızlık. Uçurum kenarında gezer güzel ve acı anılar. Her seferinde kalandır bu uçuruma devrilen. Ve hep kalandır anıların cenderesinde boğulan. Fırtınalarda kaybolan, girdaplara takılan. Bilir ki kurtulduğu her fırtınadan, çıktığı her kuytuluktan yokluğu duyacaktır. Bundandır ki hep kalan, ayrılığın nedenlerini düşünür uzun uzun. Bir kuyunun derinliklerinde bulacağı ışığın onu getireceğini sanarcasına. Ç****iz kalınca, sanık sandalyesini kurar. Bir kendini oturtur bir de gideni. Ama bulamaz suçu tespit eden bir delil. Hep işmanlıktır gelip dilinin ucuna dolanan. Ve güzele dair anlara kızmaya başlar. Güzel anlardan pişmanlıklar gelip oturur içine. İşte o zaman gerçekten bitmiştir aşk. Yaşadığın güzellikten duyulan pişmanlık bitirir her şeyi. Oysa kızılan ayrılıktır. Ayrılanın acımasızlığıdır. Belki de tanınamayandır kızılan. Giden hep bir kapı aralamıştır kendine. Bir perde çekemez yaşadıklarına ama daha bir güvenle bakar hayatına. Oysa hep bir kırık ayna taşır yanında ve her düşündüğünde aşkı o aynadan bakar kendine. Belki de kalandan beklediği itaattir, kabulleniştir, sesindeki ç****izliği hissediştir. Bilmez ki ne büyük bir yalnızlıktır içine düştüğü. Çünkü her veda kötü bir alışkanlık bırakır insanın hayatına. Veda ettiğin gibi edilen olmanın da korkusunu salar yüreğine. O, acımasızlığın nasıl olduğunu bilir. Bunun içindir ki, aşkı bir önceki gibi yaşayamaz. Çünkü aşkta acıma olmadığı gibi acımasızlığa da yer yoktur. Bu nedenle her yeni aşka bu korkunun gölgesinde başlar giden. Artık giden değil kalan olmanın korkusu taşıyandır. Her ayrılık, bir filmin sahnelerini bir romanın sayfalarını andırır. Bu yara bir daha asla kapanmaz ve hiçbir ilaç iyileştirmez sanılır. Artık ne kuşların kanatlarına takılan sevinci duyumsar, ne bir çocuğun tebessümünü fark eder ne de ağlamak onu teselli eder. O sadece, yalnızlığının girdabında nasıl boğulduğunu düşünür. Her ayrılık, bitmişliğin veya zor ile kazanılanın kolay kaybedilmesinin kabullenilmemesidir kendisine sorulmadan alınan bu kararın incittiği onur, sevgi sözlerinin ardında gizlenmiş olan terk edişin bir anda bilinmesidir ayrılık acısı. Her veda çıktığı kapıyı açık bırakır. Arkasından kapatmaz, kapatamaz. Çünkü o arkasına bakmadan gidendir. Arkaya bakmanın, bıraktığı yıkıntıyı görmenin anılarında silinmeyen bir acının resmini çizeceğini bilir. Bu nedenle hiçbir veda arkasına bakmaz ve bu nedenledir ki, çıktığı kapıyı kapatmaz. Oysa her veda şunu hep unutur her aşk bir veda kapısından girer.... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:16:34
Sil
|
Çok Severim Kalemimi Konu$turmayi Bilirsin.. Seni anlatmayi seni yazmayi .. Ama.. O da sustu gidi$inle. O da kawu$mak istemedi seni anlatan sayfalara. Dökmek istemedi senli cümleleri o da tükendi yoklugunla .. Bo$,bombo$ kelimelerinin kar$iligini doyasiya ya$iyorum ardindan.. Onca insanin arasinda onca gülü$lerin arasinda dolmayan bi yer kaliyo hep sizim sizim sizlayan akip gittigi sanilirken zaman senin adin gecen her zaman kilitli kalıyor.. Dü$ünmemek mümkün deil bendeki sewdanla seni.. özlememek hele .. İmkansiz! Ama .. Küskünüm akmak bilmeyen zamana.. Küskün kalemim seni anlatacak beyaz kagitlara. |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:15:37
Sil
|
Ben ki alışkın değilim sensiz uyku tutturabildiğim gecelere, Duymadan o güzel sesini, uyku girmiyor işte bu yorgun gözlerime. Sabah gözümü ilk açtığımda elim hemen telefona gidiyor, acaba aradı mı? Diye. Ama her defasında senin dışında onlarca kişi görüyorum telefonuma numaralarını cevapsız diye bırakan. Öyle özledim ki, sesinin sesimdeki yankısını! Çocuksu gülümsemene neden olan maymunluklarımı… Beni sevme şeklini öyle özledim ki… Bu lanet dünyada her geçen gün soğuyor insan hayattan, yaşamaktan. Çünkü hiçbir şey istediğimiz gibi gitmiyor maalesef. Dünyanın adil olmasını bekliyoruz, hani hiç değilse bize zarar vermemesini, huzurlu olmayı… Ama sanırım sabır taşı misali, bizi tam ortamızdan çatlatmaya niyetli. Öyle özledim ki, gözlerinin içine bakarken gözlerimden durduk yerde yaş gelmesini… Neden ağlıyorsun derdin, deli misin sen? Gözlerine bakınca neler gördüğümü bir bilsen, Sen olsaydın benim yerimde, mendil dayanmazdı gözyaşlarını silmene herhalde. Öyle özledim ki seni aradığımda sesindeki neşeyi… Kuşum derdin, özledin mi beni derdin. Bende belki tam anlatamam sana olan hasretimi diye Nasıl özlediğimi, seni nasıl sevdiğimi ispatlayayım diye hep yemin ederdim. Güzel gözlüm, öyle özledim ki seni… Yüreğim bir mecal kaldı şimdi. Her gece yatağıma geçip çalmasını bekliyorum lanet telefonumun. Her gece yalvarıyorum Allah ıma, bir an önce geçsin bu dertler bu sıkıntılar diye… Ve her gece uykuyu haram ediyorum gözlerime. A kadınım, öyle özledim ki seni… Tıraş bile olmuyorum eskisi gibi. Batıyor sakalların git kes öyle öp beni derdin. Öptürmezdin gül yanaklarını sinek kaydı olmadan yüzüm. Ama geri döndüğümde de kokumu içine çekerek öyle bir öperdin ki beni, hep öyle kalalım isterdim. Sevdiğim, öyle özledim ki seni… Sesini, nefesini, bana doğru kurduğun cümlelerin her bir kelimesini… Şimdi bekliyorken senden gelecek tek bir seslenişi, nasıl zor bir bilsen, Nefes alıp verdiğimde hasret ciğerlerime yakıyor, özlem saçlarımdan tutup çekiştiriyor. Sensin onun dermanı diyor içimdeki ses her gece. Canımın taaaa içi, öyle özledim ki seni… Her derdini alırdım üstüme, sen üzülme sen yorulma sen düşünme isterdim, ben bakarım çaresine… Yeter ki gülsün yüzün derdim, ben meydan okurum senin için bu alemin cümlesine… Kurban olduğum, aşkların en güzeli, bir tanem, gül bakışlım, kalbimin birincisi… Öyle özledim ki seni, sesini, nefesini… Haydi geri dön artık ta, mutluluktan kes şu nefesimi… |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:14:52
Sil
|
Ruhum bi şizofreni içindeyken işgal ediyor hayatımı... Anlamı yok anlatamıyorlar yaşamı cewabı olmalı neden mawi qök yüzü neden hüzün kara yüzün gibi aka çıkmazmı yüzün aklıyamazsın ya günahın boyunu aşkın... Ruhum yine bir hayli taştı bu gün.. Yaşama ne bir sewinç atar damarımda ne nabzım yoklanır.. Şah damarımda kesildi bileklerim harab oldu beynimdeki hücrelerim sömürüldü, kalbime GÖMÜLDÜ... İnan hayat yasamakmı ölümmü?? Her iki çelişki yarıştı beynimde bu qün başlıyor bitiyor hayatım gibi HAYATIM (SEN).... Sonu olmayan bir şey warmı hayatta bu hayatta diyorum hayatta olan her sey bitişe mahkum.. Maqlubum sana aşka maqdurum sana ben mecburum senin damarında atan bir bulquyum... Hayat kawramı qeniş fakat kısa mutluluklar.. Kaç dakika güldüki yüzüm duwarlaşmış katılaşmış yüzüm küçük tebessüm çizqisinden eser yok artk... Yokuştan öyle hızla yuwarlandımki elimi bıraktıqında hayatın O acımasız yüzü işte O zaman sinsice qülümsedi bana artk biliyordum.. Mutsuzluqun adını acının ne kadar yaktıqını... Azap günleri bulutlardan yaqdı kan misali kırmızı üzerime sırılsıklamdı yerler we ben şemsiyesiz kaldım bütün hüzün damarlarıma we işte sonunda bulaştı hüzün bana artık damarımda dolaşan kanda mewcut umutsuzluk hayal kırıklığı awuçlarımda... İşte kanattı elimi kırık parçaları hayalimin canımın yandıqını hayalimin kırık parçası battıqında anladım aqladım awaz awaz baqırdıqım sawurduqum sitemlerimin hawaya ve sesim çarpıp geri dönüyordu sanki bana, bana saqırdı insanlar duymuyor görmüyor ya da anlamıyorlardı halimi... Ne yapılmalıki O qüzel qünleri ne geri getirecekti banaᝰ Kırılan bir şey eskisi qibi olurmu tutarmı hiç bir daha, yarada bile iz kalır qeleceqeᝰ İşte qeleceğim hep yara bere geçmişimde... Batikonlu wücutlar sanki misilleme yapıyor hayatını rejenere ediyor yeniliyor kendini ediyorlar dertleriniᝰNasıl bu formül kaçla çarpıp kaçtan çıkarayım seni bana qöre sıfırla çarpayım benmi yok olayım we yok olsam hepsi (derdim, geçmişim, geleceqim, SEN, hüznüm acılarım rüyalarım, yaşamsal tüm benliğim) yok olsan toprak olusun!!!!!!! |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:14:19
Sil
|
Haykırırcasına Sus.. ve.. Utan..! Sen hiç dertleştinmi yalnızlıkla? Peki ya senin hiç sensizliğin oldumu? Ya hiç güneşi beklerken, tutulduğuna şahit oldunmu? Yarını beklerken, farkında olmadan saatin yarını gösterdiği oldumu? Herşeyini feda ettiğin vurdumu seni usuldan hiç? Birden etrafı izlerken gülen insanları fark ettiğinde, Ne zamandır suratının asık olduğundan habersiz oldunmu? Göz yaşlarını farkettirmemek için yağmuru bekleyip ağladınmı hiç? Seni beklemiyorum artık.. Gülüşün var sadece aklımda ve gözlerin.. Sevgimi güneşe sardım sıcak kalması için.. Umudumu yağmura yatırdım,her damlada biraz daha büyümesi için.. Kötü ne varsa,üzerine bir avuç toprak attım yok olması için.. Seni sana bıraktım!! Herşeyden herkesten habersiz.. Elvedasız yok oluşum senden .. Şimdi gülüceklerin başkasının olsun.. Gözlerinde... Teninde..Kokunda.. Şimdi Dışından yalan da olsa gül.. İçin kan ağlamayı tat.. Şimdi Başkasına bana baktığın gibi Bak..Utan..Tenine başkası değsin.. Kokunu saklamaya çalış.. ve yalancı bi tebessüm savur... Durma.. Hadi Gül...Gözlerin Kan çanağı oluncaya kadar Gül!! Haykırırcasına Sus!!.. Ve ardında neleri bıraktığını düşün.. Sevincinden Kahrol!!! |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:13:48
Sil
|
Anlat Bakalım ... Nehirler yarışır, çağıldar gözlerinde o nehirler benim nehirlerimdir aşk ki azar azar benim yerimdir ...üşüyorsam, sokaktaysam, yalnızsam gözlerin ey yâr benim evimdir vurulup düştükçe, düştükçe seni sevmekten caymayacağım gece insin, el ayak çekilsin gelip kapında ağlayacağım!/ iyi ki bu sestesin dünyayı ısıtan nefestesin bir haydut gibi gezinirim kapında kalbimde tutuşan ateştesin… rüzgârlar savrulur, uğuldar gözlerinde o rüzgârlar benim rüzgârlarımdır aşk ki azar azar benim yerimdir suskunsam, bozgunsam, bulutsuzsam gözlerin ey yâr benim evimdir iyi ki bu düştesin her sabah ışıyan güneştesin iyi ki yoksuluz bulutlar gibi soğuyan dünyada sımsıcak fırınlar gibi vurulup düştükçe, düştükçe sana koşmaktan caymayacağım gece insin, el ayak çekilsin gelip kapında ağlayacağım!/ |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:13:10
Sil
|
HAYAT DERSİ
Vé yine günlerden bi qün denilen zamn dilimi içersindeyim ne kaldırımlar avutuyor dar sokakları, nede beni avutuyor dönüşlerin.. küçükken hep Büyümenin hayallerini kurar ve heycanla beklerdim Büyüdüm.. Büyüdük.. ve büyüdüler.. Küçükken sorduğum saçma sorular gibisin şimdi ve sanırım sana merakım qeçmiş olmalı ki öğrenesim kalmamış seni.. İçimi zerre titretmiyorsun artık Oysa ilkler hani unutulmazdı..bunca yıl söylenen bu söz Doğru Değil mi ? büsbütün nasıl yalan olabilir bu ! ben seni nasıl unuttuğumu bile unutmuşken kendini hatırlatmaya çalışma cesaretini nerden bulursun anlamam ? yaralarıma bak ! olmayan birşeyi göremezsin ki..! yalan sanırsın şimdi sen hiç kanamadım hiç acımadım sanırsın..GöRéMéZsin Senden artakalmış izleri.. artık rüyamda bile hiç görmüyorum seni..yüzünüde unutmuşum..benim kendimden haberim war mı sorsana ! ? hala yüzün yer çekiminle savaş içerisinde Utanmadan YıLmadan ve ne yüzle sorarsın bu soruları bana Ruhumu,kalbimi yalandan avuttuğun o qünlere sor bir başıma kalmışlığımda beni art niyetlerinle evlat edindiğin o qüne sor Bén sadece seni aşkla sevmedm ki BiR anne' bir Baba sıcaklığı arar' qibi sevdim.. Sense beni üvey sevqilerinle avuttun oysa ne yanlızdım ben, ilk defa ayrıydım canım dediklerimden sonra seni gördü gözlerim (yanımdaydı meleğim fakat gitmeye yüz tuttuğu gün sen ödünçtn bana) o Gitti... ve sen başaladın içimde Méqér yer ve zaman yanlıştı.. belkide büsbütün SENDE yanlıştın.. Aslında Tıpkı küçükken hep büyümenin hayalini kurardım ve isterdim demiştim ya tıpkı o istekle istedim seni.. sevdikçe pişman oldum, büyüdükçe pişman ,pişman oldukça büyüdüm, Büyüdükçe tanıdım insanları, tanıdıkça iğrendim ,iğrendikçe uzaklaştım ,onlar gibi yalana alıştım Vé sonunda unutmayı öğrenip çizqi çektim günah olan tüm yaşantıma NiHaYeT SoNuNDa HaYaTa MéRHaBa ..... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:12:26
Sil
|
Çoktan sobeledi hayat !!! Kimilerine göre küçük, aldığım derslere göre büyük, uzun ve de paylaşılası bir ömür yaşadım. Gün geldi acımdan kıvrandım, gün geldi mutluluklara teğet geçtim, gün geldi yer çekiminden etkilenmeyecek kadar mutlu oldum ama yaşadım, hep hataya inat, hayatı seve seve yaşadım. Pişmanlıklarım oldu zaman zaman... Bazense keşkelerle tükettim saatleri, yanlışlarıma teslim oldum. Pişmanlıklarımın en büyüğü ise " aşktan " yana oldu. Hiç mi doğru insan çıkmadı karşıma? Çok mu iyi davrandım onlara? Çok mu merhametli oldum? Çok mu kadir kıymet bildim de yaranamadım? Cevapsız bir sürü soru... Hoş! İlişkilerim boyunca hep daha çok sevilen taraf ben oldum zaten. Gün geldi, bitti. Anladım ki yitip giden, zamana yenik düşen iyi anılmamak için elinden geleni yapıyor. Gel bana lanetler yağdır diyor. "Her şeyimsin " demedin ama "Hiç bir şeyimsin" de diyor. İstiyor bunu. Başarıyorda... Biliyorum. Gün gelecek, nasıl ki yanlışımı bulmuşsam doğrumuda bulacağım. Ve " Her şeyimsin " kelimesini ilk kez ona söylenmeye değer bulacağım. İlk kez ona aşık olacağım. İlk kez ona yanacağım. İlk kez ona yaşayacağım, onun yanında huzur bulacağım. Şu sıra herkes doğrumu bulduğumu, elimdekine sıkı sıkı sarılmam gerektiğini söylüyor. Sen doğrum musun peki?Gerçekten bir ömür aradığım sen misin? Her nefesi alışımda iyi ki varsın dedirten, ömrümü ömrüne, canımı canına katan sen misin? Bilmiyorum bunları şuan. Emin olamıyorum. Tek bildiğim şey diğerlieri gibi değilsin. Farklısın sen! Özelsin! Benimsin! Fakat hala zamanı var bazı şeylerin... Hayat akıp gitmeli biraz... Çoçukluğumu özletmemeli bulunduğum zaman... Anı yaşamalıyım. Çocukluğumu özlüyorum. Yara bere içindeki dizlerimi... Pamuk helvaya yapışmış suratımı... Elma şekerine bulanmış ağzımı... Yaramazlık yaptığımda annem göremesin diye saklandığım kapı ağzını... Oysa.... Çoktan sobeledi hayat !!! |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:11:50
Sil
|
Bende sevmistim ÖLMEDEN ÖNCE Ne dil yeter seni anlatmaya Ne göz kıyar sana bakmaya Ne ellerim dayanır sana dokunmaya Ne kollarım uzanır seni sarmaya Hiç ömür yeter mi bir sen daha bulmaya... Bir tek melekler şahitti gözlerimize...!!! ve geceye...!!! Neden yalan zamana esir olmuştum sende ? Biliyorum bir avuç mutluluktu, seni bana getiren sadece !!! Acıtır ya kader !!! Gün gelir soracaksın belki de seni bana ne getirdi diye !!!!! Hangi rüzgar sürükledi seni bana, hangi kaderin oyununa yenildim hangi yüreği incittim de tanıdım seni ... İmkansızlıkların içinde bir yıldız gibi doğmuşken üstüme nasıl oldu da kaderin bu kötü oyununa katlanamadımᝰ Mahur gözlerine esir ettin de yüreğimi kör karanlıklara saldın gittin gittin ama giderken yüreğimi de çantana koydun...Gecelerimi Yüreğimde yine buruk bir mevsimden kalma aşkın hatırasını hatırlıyorumᝰGeçmişe duyulan özlemler benim benliğimi zamansız kapladı yine bu vakitteᝰ.dokunmak isteyipte dokunamamanın hissetmek isteyipte hissedememenin görmek isteyipte gözlerini görmemesinin acısını yüreğime bir sevda tohumu gibi ekmişim benimle hasretini çekiyorum Ne kadarda yalnızlığa Alışmıştımᝰ Gecelere sarılmıştımᝰ oysa oysa ulaşılmayan bir yıldızdın sen bu garip gönlümde adına MAHUR GÖZLÜM dediğim adına kendi aklımca saçma sapan yazılar yazdığım bir yıldız ulaşılması imkansız olan bir yıldız... Yıldızlarımın yıldızı Ne garip bir duyguymuş sevgi ve yine ne garip bir duyguymuş aşık olmak insanı benliğinden eden gecesinden gündüzünden edenᝰ bir duyguᝰ. Masum gözlerin o can alıcı bakışların gül yüzün düşünce bu vakitte yüreğime varlığını hissetmesem bile parmaklarıma kelepçeler yüreğime kilitler aldığım nefese hükmedemiyorumᝰ Nasıl bir şeydin sen ki günlerdir atmak istiyorum da atamıyorum seni içimdenᝰ. Ben yalnızlığın son kurbanı matemlerin içindeki matemi yaşayan son insanᝰ. Günlerdir kendine hükmedemeyen zavallı benliğim bir yıldızda milyonlarca hayal kuran hayal dünyası geniş insan ne kadarda yazık bana öyle değil mi ? Hayallerim gecemi süslüyor yine resmin karşımda gözlerin kal diyor dudakların gitᝰ. Kalmak mı daha acı yoksa gitmek mi ? Kalbimde olmayan sevdanın türküsü yüreğimde titreyen bir hüzün bakışlarıma gizlemişim hayat dediğin bu alemin tüm yükünüᝰ. Yorgunum belki de bu yüzden çözemiyorum bende ben de ki beniᝰ Senden sonrası olmayacak olan gönlüme bu andan itibaren tüm kelepçeleri tüm prangaları takıyorum yüreğine esir olan ben dört duvar arasından gün yüzüne çıkmak isterken karanlığın içinde hap solmuş bir insan gibi yaşama arzularımı bir bir gözlerine asarak devam edeceğim senden sonra ki hayatımaᝰDudakların buz gönlün yakmaya hazır bir volkan gözlerin can alıcı son bakışını yaparken bu zavallı benliğe giderken ben sonsuzluğa itiyorum senide tüm yalnızlığınaᝰ durgun olan bir denizin tam ortasında bırakıyorum seni ᝰ. Fırtınalarla boğuşmaya hazır değil senin o temiz yüreğin sen var olan gemideki yıldızların yıldızıᝰ Yoğrulmadın fırtınalarla boğuşmaya dalgalarla oynaşmayaᝰ Sen var olan hayatını sürmeye devam eden hayatı hayat olduğu için yaşamayı seven MAHUR GÖZLÜM sen yaşama mecburiyetinin afişlerde asılı olduğu oyunu oynuyorsun şuan filmindeᝰ Bense batmakta olan gemimin kaptanıᝰ. Gökyüzüne yazmışım adını her bir harfini binlerce yıldızla süslemişim bulutlarla noktalama işaretini güneşle sönmeyen bir isim yaratmışım bu garip gönlümde ᝰ. gecemi gündüz eden ismini dolunaya bırakmışımᝰ. Yaşam adlı sahneye çıkmışım ve en zor olan rolü üstlenerek seni sende bulmaya çalışan zavallı benleri tüketmişim artıkᝰ Sevenler gece ölürᝰ. bende sevmiştim ölmeden önce YILDIZLARIMIN YILDIZIᝰ. şimdi isyanlarım sana değil kendimeᝰ. eğer benden son iki kelime istiyorsan!!!!! "KENDİNE İYİ BAK" |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:11:03
Sil
|
Ve aklım terk etti beni, senin ardından.... Yar.. Susma bana öyle , bir şey de.. Gel de geleyim, git de gideyim. Ama batırma içime bu sessizliği.. Şimdi hangi şehre sığınırım, hangi kapılarda bulurum izini.. Hayat küsmüş, seninle basıyor üstüme, ölüm uzuyor içimdeki yollara. Ve ben yavaş yavaş düşüyorum gidişine astığın uçuruma.. Şimdi ne okunur, ucuna kan bıraktığın dudağımda. Gözlerime yuva yapmış hüzün kırıkları, bata çıka yaşıyorum bu koca yalnızlığı.. En keskin susmalarda öldürdün beni, harflerimi de adıma gömdün. Kara yazılarda okudum hikayemi.. Duvarlarda çürüdü parmak uçlarım. Soğuk bir hücre ayazına gömdüm, yüzümde açan gölgeni.. Yar.. Durma öyle uzakta, öteden estirme ayrılık rüzgarını. Hazan değdirme yaralarıma. Şimdi yalvarışlar dizilmiştir gözlerime, yüzüme bir bıçak gibi bakma! Vurma içime bu soğuk sabahı. Unut gecenin en derin yaralarını. Varlığınla ört yüreğimi , uykuma geçit ver. Solgun düşler derledim yarına, aklımda büyüttüm ismini.. |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:09:55
Sil
|
Sensiz böyle boynu bükük duruyorsam eğer..... Eger..... Her gece kan_ter içinde uyanıyorsam eğer..... hasretin ateş olup giriyorsa koynuma ..... seni düşünüp özlüyorsam, uyuyamıyorsam ..... ıslanıyorsa kirpiklerim seni her andığımda..... yağmur olup yüreğime yağıyorsan her gece..... her düşündüğümde hızla çarpıyorsa kalbim ..... sensiz bir kez olsun gülmüyorsam bu şehirde..... savruluyorsam sokak sokak ..... ürperiyorsam yaprak yaprak..... esip geçen rüzgarlara sor beni..... ..... Hasret ateşleri yağıyorsa üzerime her gece ..... kül ateş, ateş alev, alev kor olup yakıyorsa..... kahroluyorsa kalbim seni andığımda ..... ve hiç bir kural tanımıyorsa artık ..... titreyen yüreğime söz geçiremiyorsam..... kaçmak istedikçe sana dönüyorsam yine ..... ölüyorsam aşkından her gün dirhem dirhem ..... ateş - alev sevdalara sor beni..... ..... Seninle gözgöze her geldiğimde..... ben lal olmuş bülbül, sen gül oluyorsan..... düğümleniyorsa boğazım ..... çıkmıyorsa sesim, daralıyorsa nefesim ..... konuşamıyorsam tek bir kelime ..... depremsi bir titreme başlıyorsa bedenimde..... ve çözülüveriyorsa dizlerimin bağı ..... şu deli - divane gönlüme sor beni ..... ..... Sensiz böyle boynu bükük duruyorsam eğer..... kirpiklerimden süzülen damlalar..... ıslatıyorsa yüreğimi her gece..... hep bulutlarda saklıyorsam gözlerini ..... içime düşüyorsan tane tane her yağmur yağıdığında..... kirpiklerimin kıyısında martı olup uçuyorsan ..... sesinden başka ses duymuyorsa kulaklarım ..... susuyorsa denizler seni düşündüğümde ..... gelip seriliyorsan kıyılarıma sular gibi..... gelip sokuluyorsan uykularıma ..... gelip sokuluyorsan rüyalarıma ..... sensiz geçen gecelere sor beni ..... ..... Damarlarımda aşk olup dolaşıyorsan ..... şiir olup doluyorsan kulaklarıma ..... mavi bir coşku oluyorsan bedenimde aşkça ..... çıkıp ırmaklarla dertleşiyorsam her gece ..... ay gibi akıyorsan yüreğime beyaz tüller içinde..... yalnız yıldızlarla paylaşıyorsam seni sevdiğimi..... sana anlatamıyorsam ..... bir kır çiçeği hüzün saçıyorsa gözlerime..... su olup akıyorsam, ateş olup yakıyorsam ..... ve beceremiyorsam sana aşkımı anlatmayı..... beceremiyorsam sensiz yaşamayı ve ölmeyi..... şu seni ölümüne seven yüreğime sor beni... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:09:23
Sil
|
saat gecenin ikisi... düşlerinin en derinirine daldığın vakit, sen mışıl mışıl uyurken, bir garip var seni düşünen çok denese de atamayan seni kafasından, kırsa da kendi kalemini, silemeyen seni defterinden, ne senle çok mutlu bu garip, ne sensiz bir anlamı var... saat gecenin ikisi, karanlık her yer düşleri gibi, yine almış eline kalemi, ne yazacağını bilmeden atıp tutuyor kendince, esir alınan düşlerinin özgürlük hesaplarını yapıyor, ve yine bir sonuca varamıyor kendince... saat yine gecenin ikisi, gece bitmek bilmiyor bu garip için, ıçinde garip bir korku var, garip bir telaş, sarmadan yaralarını yeni bir yara açılıyor yüreğinde, düş sokağından kimse geçmiyor senden başka, kulağı hiçbir şey duymuyor seni görünce, ve sevmiyor kimseyi seni sevdiği kadar.. saat gecenin ikisi, serseri sokaklara bakıp pencereden, ağlıyor olup bitenlere, ya da olması gerekenlerin olmamasından, gururunu da kaybetmiş olmasına ağlıyor, ama dinmiyor acısı, yine saate bakıyor...saat gecenin 2si.. saat gecenin ikisi gündüzü yok artık garibin, ölümle baş başa artık, ama umutlu yarınlara, uyumadan uyanacağı sabahı düşlüyor, ve yine saate bakıyor... saat gecenin ikisi, sevmekle doğru orantılı olarak geçen zamana yanıyor sevip sevip karşılık görmemesine üzülüyor, bir derin ah çekiyor içinden, sessizce, usulca, gözyaşları dökülse de aşk yolunda, umutlu yarınların peşine düşüyor garibim, kimsenin onu sevmediğinden emin olsa da....... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:08:41
Sil
|
BUNA YAŞAMAK DENİRSE YAŞIYORUM
Yalnızlığı gece sanırdım ben sevgili, Sadece yıldızlarla konuşur yüreğim.... İnceldiği yerden göçer üzerime hazan. En çok sonbahara yakışır varlığım, Ve her sonbahar ölüme, yaşama saçmalığını anlatır düşlerim. Karanlık bir günün ardından, gözlerinin renginde gecelerim. Bu gece de üşüyen ellerimden kaçıyor hayalin. Hakkım yok mu nefesinde ısınmaya. Dost sohbetlerinde seni anmaya korkuyor dilim, ağlıyorum. Yokluğunda boğuluyorum hüzünlerde sevgili. Ellerimi bırakmasın hayalin. Şiir yollarının sonunda kapım açık gir içeri. Hayallerimizde ayak basıp yerleştiğimiz coğrafyalara yayıldı bak sevdamız. Silinmez izler bıraktı yokluğun oysa nefes aldığın her yeri yurdum bellemiştim. Zalimsin işte, hani nerde nefesin. Çabuk ol hadi gel, yüreğime kök salan özlemle boy veren dallarımı budadı ümitlerim. Sevdalı ayaklanmalardaki yüreğim karanlık himayelere girecek, hazin sonuma yetiş. Her şey değişiyor zamanla biliyorum. Bazen istesek de değişmiyor hiç bir şey. Hiç bir zevkim, tek bir alışkanlığım bile değişmedi sevgili. Yine dinliyorum şarkılarımızı. Yine nefes alıyorum işte. Yaşamak denirse buna yaşıyorum. |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:07:47
Sil
|
Susmayı öğrettiler bana, konuşmak nasıldır..? Ne zaman düştün sol yanıma da, vuruldum sözlerimden benim yazım değilsin, korkarım kışım da tenimde çıldırmış bir dilek tutuşturur iliklerimi sen ateşsin saat 22:28 kimbilir, şimdi neredesin yoruldum korktuğum yangınlara yakalanmaktan suya düştü intihar, boğuldu son bakış kimi istesem uzaktır kıyı boyları vedalar alnıma işlenmiş, nakış nakış aşk! Sevdiğim ama dokunamadığım çiçek kulaç attığım dalgalara sıkıştı haykırışım gitmeyi öğrettiler bana, kalmak nasıldır..? nasıldır bir göğüste endişesiz uyumak..? yırttığım takvim yapraklarında ağlıyor çocukluğum söylesene, nasıldır dudaklarını bir dudakta uyutmak..? ne zaman girdin aklıma da, karıştım gecelerde benim sevdam değilsin, korkarım sevenim de yürekte şaha kalkmış bir arzu ıslatır dilimi sen havasın saat 22:45 kimbilir, şimdi hangi kuytudasın arındım ve çözüldüm geçmişin kirli nefesinden geceye düştü uyku, titredi acı soluk kimi çağırdıysam, kapalıdır seslerinin yolu üşümeler içimden akıyor, oluk oluk tutku! Bildiğim ama gösteremediğim resim akıttığım renklere takıldı gül yüzlü uçurtmam susmayı öğrettiler bana, konuşmak nasıldır..? nasıldır, bir sesin içinde bağdaş kurup dinlenmek..? yitirdiğim öpüşlerde yanıyor sevgilerim söylesene, nasıldır bir yüreğin içinde demlenmek..? ne zaman geldin yanıma da, dağıldı hüznüm kaçarım değilsin, korkarım tutanım da sen topraksın saat 22:59 kimbilir, şimdi hangi duygunun uykusundasın.. .. |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:07:13
Sil
|
Avuçlarına bırakıyorum ruhumu.... Zamanın bir yerinde hiç bitmemesi dileği ile başladı her şey. Her şeyin bittiği gibi aşkta bitiyordu günün bir vaktinde. Bitmesin istedi, gitmemesini diledi, Yollar ikiye ayrılmasın dedi Bir gün Düştü yağmur gökten, yağmurun hasretiyle yanan toprağa. O karmakarışık, gürültülü sesler bir anda sessizliğe teslim oldu. Sadece toprakla yağmurun sesi vardı. Buluşmalarının sessiz ahengi Bir daha düştü yağmur. Sessizliğin sesi etrafta yankılandı. Sessizlik Tek sesleri sessizlikti Yarenine kavuşan toprak sevincinden şaha kalktı. Havalandı bekleyemedi yerde Yükseldi yağmuru ile bütünlendi. Bütünleştikçe yağmuru ile özleminin sessizliği daha da büyüdü. Sessizlik. Usul, usul akıyordu yağmur toprağına. Ve geldiği gibi gitti. Gürültüler arasında bıraktı yağmur toprağını. Bir varmış, bir yokmuş masallar neden böyle sessiz yaşanır dedi, gitti Doyamadım dedi, gitti Herkes yanlış biliyor toprağı ile bütünleşen yağmurun kokusunu herkes toprağın kokusu sanıyor Herkes yanlış biliyor tıpkı benim aşkı yanlış bildiğim, masalları bilmediğim gibi Sabahlar ayrılık için nöbette Avuçlarına bırakırsam kalbimi ruhun yok olur.. |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 22:05:31
Sil
|
Malzemesi: 1 adet lekesiz gönül. 1 adet açik yürek. 500 gram güler yüz. 250 gram tatli dil. 100 gram hürmet. 1 çorba kasigi sevgi. 1 çay kasigi hosgörü. 1 su bardagi iyiniyet. 1 tutam samimiyet. 1 Ölçek dürüstlük. Göz karari saygi. Hazirlanisi: Gönülü duygu tasina atip güler yüz ile karistir. Agzinda yumusattigin tatli dili üzerine ilave ederken, sevgi ve saygiyi ince ince üzerine ekele. Hürmet, iyi niyet ve hosgörüden meydana gelen surubu da buna kat. Samimiyet ölçüsünde parçalara bölerek dürüstce hayata diz ve yüreginde pismesini bekle. Yüreginde pisirdigin bu sevgi tatlisini karnin acikinca degil, ruhun acikinca ye. Mutluluk senin olsun. |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:37:19
Sil
|
Senden nefret etmem için bana yardım edermisin...... Bana yardım etki Bekletiklerime döneyim Bana yardım etki Artık bende umut veriyim Bana yardım etki Sana ayırdıgım değeri binlere böleyim Bana yardım et gülüm Gece 12 de yattıgım günlere döneyim Senden nefret etmem için bana yardım edermisin Masum yüzünü unutmam için Kayboldugum resimlerinde kendimi bulmam için Seni tanıdıgım ilk gün kadar özgür olabilmem için Bana yardım edermısın Senden nefret etmek istiyorum,unutmak için Hakaret et bana Gözlerimin gorduklerının yanılgı oldugunu söyle bana Sendeki imkansızlığı haykır bana Gene hata yaptıgımı göster bana Gösterki unutmamı kolaylastır Gösterki, özleyerek atamadıgım kalbimden Nefretle atıyım seni Gösterki senin için ölürüm diyen dilimden İsminle atıyım seni Bana yardım et nolur Bir an olsun açık kapı bırakma bana Bir an olsun sözlerinde umut yakalamıyım Bir an olsun gözlerinde parlaklık bulmıyım Bir an olsun acaba demiyim Bana yardım et lütfen... Bana yardım etki Bekletiklerime döneyim Bana yardım etki Artık bende umut veriyim Bana yardım etki Sana ayırdıgım değeri binlere böleyim Bana yardım et gülüm Gece 12 de yattıgım günlere döneyim Son bir yardım eli uzat bana Unuttur kendini Ben yapamıyorum sen yap bana bu iyiliği Yapki geceleri yatarken sensiz öldürme beni Yapki sabahları eksik bı yanımla uyanmıyım artık Yap bana bu iyiliği nolur Kafamla kalbim arasındaki bu savaşı bitir Aşk dediğim bu saçmalığa bi son ver artık Ben senden çok şey istemiyorum Dİlinden çıkıcak iki üç söze bitir beni Bi kere sok yuregıme ,sivri iki laf Ben acımıda alır giderim Sen yeterki umut verme Ben virgülleri çeker noktamı koyar giderim.... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:36:45
Sil
|
Bir duygunun esiri aklım, sadece delicesine yaşamak var seni seninle. Özgürlüğün pençesinde kıvranırken düşüncelerim hep sen varsın düşüncelerimde. Sen, gözlerimdeki hayal, bakışlarımdaki tutarsızlık, sen gecem, sen gündüzüm gibisin. Bir yolun başındaki kararsızlığımsın. Başlamak istediğim ama bir o kadar korktuğum bir yol. Seni istiyorum geceler boyu karşımda, korkmadan dokunmak sana. İçimdeki yangınların ötesinde sarılmak hiç bırakmamacasına. GİT... Git artık sen bana çok gibisin. Kahvemin kokusuna sinme, aynada seni görmek istemiyorum. Sesini de al git başımdan. Gecelerde seni istemiyorum. Yok, hayır GİTME... Gidersen yıkılır bu gönül. Seni ister, sarhoş bir eda ile bakarken başkalarına. Yok, GİTME. Her şey senin olsun, sen bende kal lütfen. Beni bırakırsan paramparça olur dünyam. Kurduğum sırça köşk yıkılır hayallerimle birlikte. Ama hayır GİT. Git ki sana alışmışlığım son bulsun. Artık kokunu burnumda hissetmek ve bununla yaşamak istemiyorum. Aldığım havaya seni sığdırmak, yediğim ekmeğe sen gibi bakmak istemiyorum. Al anılarını da çek git benden. GİTME… Gitme gidersen yok bedenim, ben yokum. Canımda can gibisin. Senin gitmen benim yok olmam demek. GİTME bedeli neyse ben yine öderim.....
|
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:36:03
Sil
|
Sana İçinde Hasret Olan Sözler Adıyorumᝰ. Hasret gözlerinden uzakta bir sevdaya sürgün olan ve kimsesizliğin çocuksu bitaraf lığında... İçimi yakan ateşin mükemmel edası. Sen ve hasret. Özdeş iki arzın biri yer diğeri gök olan gürlemelerin meşalesi. Sana içinde hasret olan sözler adıyorum -ki yokluğunun fırtınasında bana kalan gözlerin olsun. Boş bir uğraş değil seni bekleyişlerimde kelimelere saldırışım. İçimdeki magmanın lavlarını nasıl döküyorsam kelimelere, bil ki hasretimi gergeflere işlemekle de nakkaş kesilmişim. Bil ki yokluk ardı arkası kesilmeyen bir bekleyişle anılmaktır. -ki bilirsin yokluğunun metafizik erguvanlarını. Kandan beslenen kırağıdır sukutumda lal-u efgan kesilen taraflarım. Dilim pejmürde harflerin kırılgan kelimeleriyle dolu. Sana sanki gel desem isyanın provasını yapmadan idam edileceğim dara ağınca. Sana sanki gel desem bütün efsunu kaybolacak çocukluğumun unutkan anlarında.. Bu yüzden... Bu yüzden sana gel dememi bekleme. Ardına kadar açılan kapımla bekleşiyorum üveyiğin kanat çırpınışlarıyla kelimelerime dolan sen`i. Ve bekleşiyorum kursağımdaki ekmeği eritmeden, sensiz yediğim günlerin büyüsüyle, bekletiyorum susuzluğumun dudaklarımı çatlatan serinliğiyle. Sana içinde hasret olan sözler adıyorum. -ki belki nisyana tutulur da kaybedersin bütün olmaması gereken düşleri. Yıkarsın efsunuı kaybeden magmatik ifadeleri. ve silersin belki de sukutumun hayali inzibatlarını. Kır ve parçala kurşun asker tasvirlerimi. Ben sana hasretim. Gelişinin ütopyasını kuruyorum. Filozof yanlarım eskise de düşlerin gaddarlığından. Hayali gelişler yazıyorum sana içimin iltimas kabul etmeyen yanlarıyla. ve kayırmıyorum taht sürgünüyle yerini. Sen yerinde duran ve uğruna savaşlar yaptığımsın. Kaybetmeyi yaşasam da geceyle çatışmada sen benim olmalısın yine, gözlerinden uzakta yaşasam da. Sana içinde hasret olan tümceler adıyorum -ki gelmeden ölüm Sana son bir kere özleyişimin temsilcisi olsun. De ki hasretimle ölen biriydi o.... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:35:24
Sil
|
Sen hiç gerçekten sevdin mi senin olmayan birini? Sen hiç duydun mu başka bir yüreği kendi göğsünde atar gibi... Üzüldün mü, yanaklarından süzüldü mü hiç bir başkasının gözyaşları... Yabancı hıçkırıklar gelip düğümlendi mi göğsünde... Düşündün mü geceleri... senin olmayan rüyalar gördün mü... senin olmayan birini sevdin mi? Gökyüzüne baktın mı , yıldızlar düştü mü güneş doğdu mu her gecenin sonunda ? Uyandın mı başka birinin sabahına? Hiç sevdin mi sen, Duydun mu başka bir yüreği kendi göğsünde atar gibi... Gülümseyişini hissettin mi belli belirsiz senin dudaklarındaymışcası na yakın... Sıcak... Hiç sevdin mi senin olmayan birini? Senin olmayan bir şehirde, bir gecede, bir bedende yaşadın mı hiç? Sen hiç gerçekten sevdin mi senin olmayan birini. |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:34:52
Sil
|
Gittin... Ben, arkandan sadece baktım. Oysa söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki... "Gidersen iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini. Gidersen sönecek içimdeki ateş ve bir daha hiç kimse yakamayacak. Gidersen karanlığa mahkum edeceksin günlerimi O karanlıkta yolumu kaybedeceğim" diyecektim sana. Gidişini görmemek için gözlerimi kapattım Öylesine acıdıki içim, tutup koparsalardı kolumu bacağımı bu kadar acı duymazdım. Acım yaş olup akmalıydı gözlerimden. Ağlayamadım... Seni delicesine bir tutkuyla seviyordum oysa Tutkum seninle olmaktı, tutkum teninde erimek, tutkum hayatı seninle sadece paylaşmaktı. Anlatamadım... Gidişini önlemek için tutmak vardı ellerinden Ellerim değil miydi her dokunuşumda seni ürperten? Ürperdin yine biliyorum. Bir kez dokunsam, bir kez tutsam ellerini Gitmek için biriktirdiğin bütün cesaretin kaybolurdu. |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:34:19
Sil
|
Tutamadım... Bir yıkım gibiydi gidişin Sen adım adım uzaklaşırken benden Çöküp kaldı bedenim olduğu yere Nice terk edişlere dayanan yürek bu kez yenilmişti Bu kadar zayıf değildim ben kalkmalıydım. Kalkamadım.. Oysa geldiğin gün gideceğini biliyordum Hazırdım gidişine, Kaçak zamanları yaşıyorduk Zaman bitecek ve sen gidecektin Bense, gidişinin ertesi günü Hayatıma kaldığım yerden yeniden başlayacaktım. |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:33:47
Sil
|
Ayrılığın Darağacında Hançerledi Aşk... Bir yürekti açtığım kaçmadım da hançerinden sevgili. Vur şimdi gecelerde sefil ihtiraslarla dolu kadehlere sen. Benimse içtiğim yokluğundur dünde, ondan önce deᝰ "Zamana yenilmeyelim ne olur!" Yenildik, bitti. Işıklar söndü, kapandı kapılar ve duruldu sular... Yargısız bir infaza hüküm giydi aşk ve hükmünü yitirdi ayrılığın darağacında idama mahkum oldu. "Rüzgarlar, ağaçlar, gökyüzü ve yeryüzü ve şu umman, yıldızlar, şu asuman hep var oldukça ve ben, burada oldukça, sen de olacaksın. Bedeli bu muydu sevmenin? Korkulara yenilir miydi savaşçı yürekler? Bunların hiçbirinin cevabını bilmiyorum şu an. Üzgünüm. Hoşça kal!" |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:32:32
Sil
|
Sensiz bir hayat " Tebeşirle karatahtaya birşeyler yazmak kadar kolay değil.. ! " Aşk suçüstü yakalanmıştır. Bu ayrılığın, bu delilsiz cinayetin tek failiyiz biz. .Suçluyuz sanık sandalyesinde.. Adlarımız mutluluk diyarından sınır dışı edilmişken Aynı cümlenin icinde özneyle yüklem olmak neye yarar ki... Artık suçumuz sabit, Cezamız müebbet.... Şimdi sen başka kollarda, Ben ise karanlığın koynunda yaşamaya mecburuz. Aşkı öldürmekten yargılanıp bir ömür boyu " yalnızlığa " mahkumuz... Artık biz iki yakası hiç kavuşmayacak kör uçurumuz... Çünkü biz, büyük bir aşkı öldürmekten ömür boyu mahkumuz.. Tamamlanmamış söz olmuşken mutluluğun dudağında , Tek başına acıları sırtlanmak neye yarar ki.. Ömür boyu iki yabancı olacaksa gözlerimiz birbirine, Neye yarar ki aynı cümlede yan yana durmak.. Geleceğine ve yüreğine ayrılık ipotek koymuşken Neye yarar ki sen diye soğuk duvarlarla konuşmak.... Sen ve ben iki suçluyuz artık... Ve demir parmakların arasından görebildiğimiz gökyüzüne bakıp bakıp Bu sevdayı " ayrılığa " gömmeliyiz.. Gömmeliyiz çünkü biz iki yakası kavuşmayacak iki uçurumuz.. Çünkü biz aşkı ᝰ öldürmekten ᝰ suçluyuz. Suçlu ayağa kalk...! Sen ve ben.....Ya da biz...Sanık sandalyesindeyiz... Sen ve ben ya da hayat..Ayrılığa hüküm giymişsiz... Çünkü suçumuz sabit,
|
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:31:59
Sil
|
Azat et beni ey umarsız sevgili!!! Gözlerinden kar taneleri damlarken yüreğime, ben sadece sıcak kollarını düşlemekle yetiniyorum. Yetinmelerim yetemiyor içimin ısınmasına. Bi kerede çıkacak sözcüğe bakıyor ecelim. Tasvirler zorluyo algılarımı. Algılayamamanın alıklığıyla sırıtıyorum bu aşkın yüzüne. Okkalı bi şamar iniyor kalbime, tirtir titriyorum. Tiz çığlıklarıyla tırmalıyor umudum. Her çizik mahpus günlerini hatırlatıyor. Azat et ki, kanayan kanatlarımla sana geleyim sen iyileştir beni parmak uçlarınla ,acele etme ama...İstersen azad etme beni sevgili!!! Sarıp sarmala,kirpiklerinde büyüt beni kar taneleri gibi. kilitle beni gönlünün altın kafesine, ruhunun bülbülü olup senden haberler vereyim sana seni anlatamazsam eğer yine tek bi kerede çıkacak sözcüğünle azat edip beni, cehenneme gönder......... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:31:23
Sil
|
Susmak Düştü Yine Payıma Ben bir kere aşık oldum sadece. Küçücük bir gülümsemeyle başladı her şey. Oysa hiç kimseden hiçbir şey istememiştim ben. .......Daha önce de kalbimin hızla çarptığı zamanlar olmuştu hayatımda. Ama hiçbir zaman böylesine ağrımamıştı sol yanım ve böylesine güzel gelmemişti daha önce dinlediğim hiçbir şarkı. .......Ben bir kere aşık oldum sadece. Gelip geçici hüzünlerdi diğerleri sadece o çok sevdiğim şiirdeki gelip geçici hüzünlerdi yıllar sonra adlarını bile hatırlayamadığım. .......Ben bir kere aşık oldum sadece. Beş yaşında bir çocuğun etrafına sürekli gülücükler saçan bakışlarıydı tutulduğum, Üniversiteli bir gencin Rüyasıydı sanki sen benim hiçbir şeyimsin diyerek kendime bile yalanlar söylediğim. .......Hiç bir şeyim eksik değil sanıyordum atabilmek için yüreğimi aşk denen kuyunun bilinmeyen karaltısına. Sevgiliye söylenebilecek en güzel sözler ezberimdeydi hala ve kendimden bile vazgeçebilme kabiliyetiyle hazırdı gönlüm damdan düşer gibi ayaklarımın dibine yuvarlanan aşka. .......Oysa ne kadar yanıldığımı zaman gösterdi bana. Sabahlara kadar konuşabilecekken ve anlatabilecekken bildiğim her şeyi sevgiye dair, susmak düştü yine payıma. Çünkü dünyanın en zor şeyiydi bir sevgiyi söyleyebilmek şayet gerçekten seviyorsanız. Kaybedeceklerini göze alamamak ve inadına her gün biraz daha kaybetmektir artık yaşanılan. .......Oysa ne kadar isterdim bir kerecik olsun kendini benim gözlerimle görebilmeni. Belki o zaman anlardın, beni sevmeyecek olsan bile neler çektiğimi. .......Ben bir kere aşık oldum sadece .......Gerisi mi? .......Boşver gerisini.. |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:30:48
Sil
|
Avuçlarında biriktirdiğin her damlada Onu ararsın Bulamazsın... Günler vardır ya özlersin onu! Gecenin sessizliğinde ararsın o nu! Gözünü kapattığında hayal edersin, Uykuya daldığında rüyalarına beklersin. Yolda gördüğünde, o nu umursamıyormuş gibi davranırsın. Oysaki onun seni fark edebilmesi için her şeyi yaparsın. Her zaman onun boşluğunu hissedersin kalbinde. Sana göre hala yanlızsındır kalabalığın içerisinde. Bir şeyler yapabileceğin halde, onsuzluğu kabullenip kader değip geçersin ya bazen. İşte bunlar koyar insana. Hayatta hiç bir şeyin geri dönüşü yok. Bugünü düşünmeyenin yarını garanti değil. Hatalar kalıcı yanlışlar dönülmez değil. O yüzden hayatına yön ver. Bir şeyi düşünmeden uygulama. Hayatında kimseyi emin olmadan yargılama. Çünkü herkesin yokluğu hissedilir. Bunu asla unutma. |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:30:15
Sil
|
İNSAN YÜREĞİ NEKADAR GARİP DEĞİL Mİ?
Bir deniz kenarında batıp giden güneşe hüzünle bakıp, kuru bir gözyaşıyla seni hatırlamaktır özleminin tanımı. her dalganın kıyıya çarpışı, herhangi bir martının rutin bir kanat çırpışı getiriyorsa aklıma seni, seni özlemişimdir. bakıyorum da seni özlemediğim bir anı da hiç özlememişim. İnsanların yirmi dört saat yaşayıp da benim yıllarca yaşadığım günlerin hiç birinden pişmanlık duymamışım. burnumda tütüyorsun demekten hiç bıkmamışım. senden km`lerce uzak bir yerdeyim. senin bilmediğin bir bankta . . . güneşin el sallayarak uzaklaştığı anlara denk getiriyorum sahil yürüyüsumu her zaman aynı bankta tamamlıyorum. sensizce seni düşünmek zor değil. bir simitçi geçer yanımdan, bir falcı oturur yanıma, küçük bir çocuk annesinin kucağında, bir çift yürek birbirinin kolunda. seni hatırlamadığım an yok hayatımda. senden tamamen ilgisiz bir kitabın arasında bir hayaller albümü buluyorsa bu yüreğim özlemin doruğunda olduğumu kim inkar edebilir ki... aslında bende seni özlemenin bambaşka bir raconu var. hasretinin gönlümde açtığı yaraların kurşun yarasından farksız olduğunu ve acısına ancak benim gibi bir şehir eşkiyasının katlanabileceğini ama benim bundan değişik bir zevk aldığımı senden başka kaç kişi anlar. gece yürüyüşlerimin yaralarıma iyi geldiğine hangi terapisti inandırabilirim. sessizce çırpınışım, seni özleyişim, her dinlediğim şarkıda seni bir kez daha keşfedişlerim ve gece yürüyüşlerimin zevkini hasretinle takas edişim... ah ben seni ne çok seviyorum. hayat denilen süreç hep bir şeylerin özlemi ile, hasreti ile geçiyor. İnsan yüreği özlemeden duramaz mı? yoksa özlemeden durmamalı mı? hep bir şeylerden uzak, hep birilerinin varlığından mahrum. İnsan gönlü o kadar geniş ki hep özleyecek ve özlemler son ana kadar devam edecek. belki de hayata anlam katan bu sessiz özleyişlerdir, hayatta kalma çabamıza enerji veren bu buruk hasretliklerdir. İnsan yüreği ne kadar garip değil mi? |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:29:23
Sil
|
SENSİZLİĞİN ERTESİ
Şimdi saat sensizliğin ertesi Alışmaya çalışıyorum yokluğuna Yokluğun içimde büyük bir ürperti. İki damla yaş gözümde Sanki, sanki seni çağırırcasına Alışmışım bir tanem Olmuyor, olmuyor sensiz! Yapamıyorum Bir görsen şu halimi Aşkın aldı götürdü bütün benliğimi. Karşımda duran ayna bile, Bana, bana yalnız sensizliği yansıtıyor. Anla bir tanem seviyorum Söyle var mı daha ötesi? Sensizlik ölüm bana! Şimdi saat yokluğun ertesi Kahrediyor bu ayrılık içimi. Nefeslerin kesik kesik olmuş İçimi çekercesine, Sanki, sanki her nefes alışımda sensizliği soluyorum. Olmuyor, olmuyor! Yapamıyorum sensiz. Göz yaşlarımla boğmaya çalışıyorum kendimi Ya sen, ya hiç dercesine. Anla bir tanem seviyorum, Ölesiye, ölesiye seviyorum, Söyle, var mı daha ötesi? Şimdi saat, ayrılığın ertesi Sensizlik büyük bir alev oldu içimde Ya sen söndürürsün bu alevi, Ya ölüm! Şimdi içimde kalan korku Bir Allah, birde sensizliğin korkusu! Anla bir tanem her şeyden vazgeçerim, Ama senden asla! Artık tek bir şey diyeceğim: Ya sen, ya sensizlik, Sensizlik ölüm bana! |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:28:44
Sil
|
ETEŞ İLE SUYUN HİKAYESİ
Ateş bir gün su'yu görmüş yüce dağların ardında, Sevdalanmış onun deli dalgalarına. Hırçın hırçın kayalara vuruşuna, Yüreğindeki duruluğa. Demiş ki su'ya: Gel sevdalım ol, Hayatıma anlam veren mucizem ol... Su dayanamamış ateş'in gözlerindeki sıcaklığa, 'Al...'demiş: 'Yüreğim sana armağan.' Sarılmış ateş'le su birbirlerine, Sıkıca,kopmamacasına... Zamanla su,buhar olmaya, Ateş kül olmaya başlamış. Ya kendi kül olacakmış,ya aşkı... Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de, Yüreğindeki kaderi de, Alıp gitmiş uzak diyarlara su... Ateş kızmış,ateş yakmış ormanları. Aramış su'yu diyarlar boyu, Günler boyu,geceler boyu, Bir gün gelmiş,su'ya varmış yolu. Bakmış,o duru gözlerine suyun, Biraz kızgın,biraz hırçın. Ve o an anlamış: Aşkın bazen gitmek olduğunu. Ama gitmenin yitirmek olmadığını... Ateş durmuş,susmuş,sönmüş aşkıyla. İşte o zamandan beridir ki: Ateş su'dan, Su ateşten kaçar olmuş... Ateş'in yüreğini sadece su, Su'yun yüreğini, Sadece ateş alır olmuş.... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:27:57
Sil
|
KÖPEKLERLE VE ÇAKALLARLA DEĞİL ,SAHİPLERİYLE MUHATTAP OLURUM....HESABINI VERMEDİĞİM ,NE BİR GÜN VAR NEDE VİCDANIMI KİRLETECEK BİR GEÇMİŞİM VAR....KİM İÇİN OLURSA OLSUN ,NE İÇİN OLURSA OLSUN RUHUMUN KAPTANIDA BENİM YÜREĞİMİN EFENDİSİDE .....GELECEKSEN ADAM OLDA GEL BEN MEVLANA DEĞİLİM....TOZU DUMANA KATACAKSIN BENİM GİBİ YA DA TOZU DUMANI YUTACAKSIN DİĞERLERİ GİBİ....AKLININ ALAMAYACAĞI ALEMLERE AKMIYORUM,KAFANIN BASMADIĞI GERÇEKLERDE YAŞIYORUM...ASABİYET KANIMDA ASİLLİK SOYUMDA VAR!......BENİ YORMAYIN CANIMI SIKMAYIN ORTAMINA GÖRE TAKILIP ADAMINA GÖRE DAVRANIYORUM....İLGİLENİLMESİ GEREKEN KİŞİLERLE MUHATTABIM....!!KARŞILIK YOKSA BİR NEDENİ VAR ,KENDİNİ DÜŞÜRME ,GURURUN VE FARKIN VARSA MUHATTABIMSIN ...!!KARANLIK GECELERİN GÖZLERİNDE AKAN HÜZÜNÜM ...VAHŞETİMDE YOK OLMADAN GİDİN.... GÜRÜLTÜLÜ YAŞADIM SESSİZCEDE ÖLÜRÜM... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:27:26
Sil
|
SENİ ANLATTIM...
SENİ ANLATTIM SESİZCE KİMSELERİN BİLMEDİĞİ MISARALARIMDA..... SENİN İÇİN YAZDIM TÜM DUYGULARIMI GÖZYAŞLARI İLE ISLAK BU SAYFALARDA... BİLMEZMİSİN EY GÜL YÜREKLİM... SENİN İÇİN UYKUSUZ KALDIĞIM GECELERDE... SESSİZCE YAŞARIM SENİ VE SENSİZLİĞİ İLK VE SON GÜLSÜN SEN BENİM İÇİN SENİ YAŞARIM DALDIĞIM TÜM RÜYALARDA.. BELKİ HALA GARİP GELİR SANA OLAN BAKIŞIM SONSUZDUR TUTKULARIM SANA OLAN AŞKIM ANLATTIM HER FIRSATTA SANA KENDİMİ YILLAR YILI YAŞADIĞIM İÇTEN İÇE GİZLİCE TAŞIDIĞIM ÖZLEMLE BAKTIĞIM HASRTELERİMİ…. ÖZLEM�ŞTİM …. AĞLAMAKLI GÖZLERLE BAKTIĞIM GEÇMİŞTEN BUGÜNE İÇTEN VE CANI GÖNÜLDEN DUYMAYI…..HEP İSTEDİĞİM CANIM SÖZÜNE… HASRETTİM BİLİYORMUSUN …..? ACISIYLA TATLISIYLA … VARLIĞIYLA YOKLUĞUYLA … HAYATI ÖĞRENDİĞİM GÜNDEN BERİ GIPTA İLE SEYRETTİM ÇOK ZAMAN EL ELE TUTUŞMUŞ GÖZ GÖZE BAKIŞAN YÜREKLERİ ANLATILMAZ SADECE YAŞANIR … SEVGİLERİ… BENİ BEN YAPAN DEĞERLERLE YÜREKTEN SEVİLMEYİ…… VE BİR GÜN… TANIDIM SENİN GİBİ GÜL YÜREĞİ DİNLEDİM İÇTEN SÖZLERİNİ SUSTUM …SUSAKALDIM ZAMAN ZAMAN …. HÜZÜN KAPLADI YÜREĞİMİ… O KADAR GÜZEL ANLATIYORDUN Kİ HAYATIN GERÇEKLERİNİ…. İÇTEN Dİ SÖZLERİN.. CANDAN DI YÜREĞİN… HUZUR BULUYORDUM DİNLEDİKÇE SENİ DALDIM BİR AN KAYBOLDUM SÖZLERİNLE GİTTİM SESSİZCE YAŞADIĞIM GEÇMİŞE ZAMAN SU GİBİ AKAR OLDU SENİNLE BİLMEM ……… BEN ÇOK MUTLUYKEN SEN…. GÜL YÜREĞİN NASILDI BENİMLE… TUTULDUM SANA … ÖZDENDİ SÖZLERİN …YÜREKTENDİ SAHİP OLDUĞUN HER ŞEYİN.. GÜNLER HAFTALAR DERKEN…. HİSSETTİĞİM NEYDİ BİLİYORMUSUN…? SENİ TANIYORDUM KENDİMCE HUZUR ALIRKEN ANLAM KAZANMAKTA İDİ YÜREĞİM SENİ TERTEMİZ YÜREĞİNİ SEVERKEN… DEDİM KENDİ KENDİME …. BU İÇTEN YÜREK DEĞER TÜM GÜZELLİKLERE… İÇTEN TERTEMİZ SEVGİME.. ELBETTE UNUTMADIM HAYATIN GERÇEKLERİNİ YAŞANMIŞ VE TAŞINMAKTA OLAN GEÇMİŞİNİ.. HER FIRSATTA HATIRLATTINYA … UNUTAMAM Kİ MEVCUT OLAN ENGELLERİ.. DOĞRUYDU SÖYLEDİĞİN TÜM SÖZLERİN… GÖREMEDİ GERÇEKLERİ SANA TUTKUN SEVGİNLE KÖRELMİŞ GÖZLERİM… DOSTLUKTAN ÖTESİ OLAMAZ DEDİĞİNDE HİÇ OLMADIĞI KADAR SESSİZLEŞTİ YÜREĞİM OLSUN …NE ÇIKAR DİYORDU DELİ YÜREĞİM… HEP ÖZLEMLE BAKMADIMI BUGÜNE DEK İŞTE DİYORDUM ÇOK YAKINIMDA ÖZLEMLERİM UMUTLA BEKLEDİM YA BİR ÖMÜR VERMEK İSTEDİĞİM İÇTENLİĞİ KAYBETMEKTENSE BU GÜZELLİĞİ… YÜREKTEN PAYLAŞARAK..DOSTÇA YAŞAMAK ANLAMAK DERTLEŞMEK TE YETER BÖYLESİNE GÜZEL GÜL YÜREĞİ… HAYATI YILLARI VE TÜM HER ŞEYİ SAHİP OLMAK TANIMAK TA GÜZEL İNAN BUNA….. SENİN GİBİ BİR GÜL YÜREĞİ….. BELKİ SİTEMKAR GİBİ GELİR SÖZLERİM SANA SUÇLAMA KENDİNİ NEDEN İZİN VERDİM BU SEVGİYE DİYE ASLA.. TÜM GERÇEKLERİNLE HAYRAN OLDUM TAŞIDIĞIN SAMİMİ İÇTEN KİŞİLİĞİNE İÇİM İÇİME SIĞMAZ BİLMEZMİSİN ... HER SABAH MERHABA İLE GELDİĞİN DE...... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:26:49
Sil
|
KEŞKE TANIMASAYDIM SENİ..
keşke tanımasaydım seni! omuzlarıma bu kadar yük binmezdi o zaman... gözlerim ağlamayı bilmezdi... o kadar sık kalbim çarpmazdı böyle delicesine... benim de ellerim sımsıcak olurdu mutlaka... geceleri asla uykusuzluk çekmezdim sabaha kadar... rüyalarım hatta tatlı hayallerim olurdu... duygusuzca düşünmezdim yokluğunda günlerimi, saatleri hep... hiç üşümezdim böylesine ölü soğukluğunda... hırsım takip etmezdi beni, kötü kader... kan çanağına dönmezdi gözlerimin ta içi... kayan yıldızlardın bende farklı dilekler tutardım... duyardım, anlardım yanımda konuşulanı...hayretim bu kadar artmazdı o zaman... ben de gülerdim zaman zaman... deniz ve mehtap benim için önemli olurdu... hele kara saplı bıçak dostum olmazdı sırtımda... güneşsiz dünyamda kavrulmazdı ciğerim... beynim ise böylesine hırçın ağlamazdı... kar yüreğime damla damla vurmazdı... gözyaşım ruhumu daraltmazdı, benliğimi sıkıştırmazdı... en tiz sesiyle çığlıklar atmazdı göğsüm... simsiyah yankılar oluşturmazdı uykumda... saçıma sakalıma bende bakardım... delicesine bütün gücümle sigaramı çekmezdim... ya da keşke tanımasaydım seni!!! keşke!!!
|
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:26:10
Sil
|
DİYARBEKİR
aynam kırık yüzüm sen kırgınlığım senden ey hüznü içimde büyüten sitemin gözlerime olsun yeter! büyük aşkın küçük terk edişlerinde öldürdüğünüm ben! dilsiz bir boşluk dadanıyor duvarlarıma! türküler sessiz kalıyor mağlubiyetime aldırmıyor şehr-i DİYARBEKİR kifayetsiz bırakıyor dudaklarımı... aşk rüzgara tutunup nefes gibi işleniyor içime! ciğerlerim nikotin kokuyor ellerim çatlak duvarların yüzünü taşıyor. kalıyor kimliğin içimde! söyle şimdi yâr sükûta ermek için mi yüreğimi attın ateşlere? neden doldurdun gözlerimi kara-denizle? neyin hesabıdır bu kimedir bu ceza? öykülerin kahramanı belli değil mi hala? çık karşıma vadettiğim aşktan sunduğun terkleri al yanına! bir kez olsun aldırma gururuna bir kez olsun getirme eceli kapıma! kara toprağın üstüne bıraktığım DİYARBEKİR alacak nefes bulamıyor göğünden. eski bir türkü fısıldayıp geçmişi alıp gidiyor içimden. hesaplarını ödeyecek âcizane düşlerim biletini kesiyor şimdiden! her an önceki anın ruhuna rahmetler eyliyor ellerimizi sürerken yüzümüze kimliğimize ait bir yabancı büyütüyoruz geride! geçtiğimiz yollara ateşi bırakıp DİYARBEKİR oluyoruz rüzgarı giyiniyoruz üstümüze... şimdi...ben eski bir yaraya yatırırken adını boylu boyunca sen alıştır kendini kara toprağa! kör bir kahraman olarak kal hayatımda! eskisi gibi ol(a)mayan bu şehirde suskunluğuna verdiğim cevaptan al payını! adet hesabı bırak ruhumu bedeninden usulca... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:25:16
Sil
|
Sol Yanımı Acıtıp, Seni Alacağım İçinden, Sana yollayacağım...! Halâ... Halâ sevdalı gözlerine gözlerim Hep mi sen koyacaksın aramıza alabildiğine mesafeleri! Ben mi beklicem hep kapı eşiklerinde seni.. Nereye kadar sürecek bu kovalamaca? Kovalayan pes edip başkasına av olana kadar mı!! Neye yarar o zaman bitmeyen bekleyişler... Böyle olmamalıydı demek, Seviyorum ama çözülmüyor düğümler demek Sonra sesini alıp gitmek mi tek çözümün! O zaman geri ver bütün yaşanmışlıklarımı, emeklerimi,gözyaşlarımı... Hatta aşkımı bile ver de öyle git burdan... Madem kaçarcasına uzaklaşıyorsun benden daha fazla acı çektirmeden git... Hep `çiceğim` dediğinin solmasını görmeden gitte daha fazla incitme gururumu! Hem zaten sen değilmiydin beni mutlu etmek için varolan...``Varettiğin gibi, yok oL şimdi!... Kızmıyorum sana İnan..! Sadece kırgınım, üzgünüm... Tamam hadi kabulum gitmen, terketmen. Ama hani sen şartlar koymuştun ya aşkımıza Benimde birkaç isteğim var senden, bu sefer ayrılığımıza..! Buralara birdaha uğrama olur mu? Sakın Çıkma karşıma... Dayanacak gücüm yok cünkü gözlerine bakmaya..! Ben sen gider gitmez yinede denedim,alışmayı sensizliğe...! Sonra biraz suladım verdiğin çiçekleri, kıyamadım ölüme bırakmaya.. Hatıralarımızın hepsini toplayıp pencereden dışarı atmaya varmadı elim... Hersey bıraktığın gibi, Ama ben hariç..! Olmadı sensiz... ...ve artık bende gidicem buralardan... Uzaklığına yol alıcam... Hatta olmadı sol yanımı acıtıp, seni alacam içinden, sana yollayacam...! |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:24:19
Sil
|
Aşk benim hiç Senim olmamış Varlığınla yokluğun arasında kalmayacağım artık, sadece olmayacaksın. Sensiz kalma ihtimali olmayacak aleyhine kurulmuş cümlelerimin sonunda. Belki birkaç satır arasında unutulacaksın bir müddet sonra. İçimden olmayacak, boş bir kağıdın gölgesine sığınmayacak sana sitemlerim. Hani hep kızardın ya “Konuş konuş konuş” derdin, haykırabilir miyim şimdi korkaklığını. Bıraktığın bu mavi düşleriyle avunan yalnızlığı, artık sahiplenilmeyecek olmanın burukluğunu yaşarken, haykırabilir miyim dersin, susar mıyım, gülüp geçer miyim yoksa …? Aslında alıştırmalıyım kendimi hiç dönmeyecekmişsin, dönülmeyecek bir yerdeymişsin gibi farzetmeli, unutmalı. Seni hiç tanımamış gibi yaşamımı sürdürmeliyim. Var olduğum her yer aşk(ın) şehri olmalı artık, yeniden sevmenin, sevilebilmenin yeri her yer, zamanı yaşanan ve gelecek tüm zamanlar olmalı benim için. Evet, sayfalardan koparıp bir bir savurmalıyım seni yaşanmış tüm zamanlara, uzaklaşan her adımımla hapsetmeliyim bu anılar sokağına. Kopan takvim yaprakları sensiz geçen günleri saymamalı, bende yokluğunun güncesini tutmayı artık bırakmalıyım. Her yeni güne seni getirmedi diye isyan etmemeliyim. Kabullenebilmeli, hazmedebilmeli, aldırmamalı hatta sana hak verebilmeliyim. Bu satırlarla büyümeye başlamalıyım, sırf seni ve çocuklaşan bir aşkı kolayca unutabilmek için. Zira yoksun. Sanki benim hiç senim olmamış, sanki bizi hiç yaşamamışız, sanki aşk denen o hoyrat şarkıyı mırıldanmış ve sonra yarım bırakmışız gibi. Artık yeni bir şarkı söylemenin vakti, Yaşanmışlığına, yitikliğime hiç aldırmadan, Sanki benim hiç senim olmamış gibi... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:23:37
Sil
|
İLKKEZ
İlk kez biri için bu kadar sızlıyor bu yürek,yokluğunun derin okyanusunda yüzmeyi Bilmeyipte boğulmamak için direniyor çırpınıyorum.... İlk kez biri için ağlıyor bu gözler belkide yaşamayı umut ettiği mutlulukların Keskin bir baltanın indirdiği darbelerle yıkılan bir çınara dönmesindendir....... İlk kez amaçsız yürüyor ayaklarım , Hep yürüdüğüm hayatın karlı yollarında düşlerimde Seninle aydınlanan bir odaya giriyorum,odanın içi güllerle bezenmiş bir gül bahçesi Seninle yürüyorduk,şimdi o oda yine karanlık... Sensiz karlı yollar ayaklarıma zulum... İlk kez kaçıyorum insanlardan , başbaşa kendimle hesaplaşmamdır seninle yaşanan Anlardaki hatalarım aklıma geliyor,içim içimi yiyor ,bazen kendime gülüyorum Alaysı,bazende doluyor gözlerim duvarlar üstüme geliyor ,kızıyorum kendime... İlk kez dilime pranga vuruyorum ,konuşmuyorum susuyor sessizliğin Sesini dinliyorum ,gecenin sensiz mateme bürünmüş havasında penceremden Karanlık gökyüzüne bakıp titriyorum,soğuktan değil sensizlikten titriyorum.... İlk kez yaşamışım sevgiyi doyasıya bu denle ,ama Baharında solan bir gül misali daha tam doyamadan baharına,öte yandan da Hasretine inat karların arasından sıyrılan gelinciğin inadı var Ruhumda . |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:22:50
Sil
|
BENİM İÇİN DERS ALINASI BİR HATA BİLE DEĞİLSİN
Benim için ders alınası bir hata bile değilsin uğruna yapraklar harcadığım, kalemler tükettiğim, harfleri yorup cümlelerin üstüne mana ağırlığı yüklediğim çocuk. ben sana gözüm kapalı duymuşum yanılgılarımı, hasretimi, sensizliğimi.. hep hep dilimin ucundaki bir türlü söyleyemediklerim arasında sakladım "seni seviyorum"ları.. şimdi düşünüyorum da iyi ki diyememişim, iyi ki dilimin gücü yetmemiş saklanmışlıklar sandığını açmaya... bilmeden bir aşk yaşadın belki de kulak çınıltıları arasında. artık sormuyorum kendime "duysa ne der?" diye. çünkü artık sıradanlaşmış bir yaşanmışlıksın benim için,ders alınası bir hata bile değilsin. bundan sonra seni anan kelimeler anlamsızlıklar içinde aylak aylak dolaşıyor olacak. bir kapısın artık hayatımın geçmişinde kapatılan.. gün gelir de merak edersen içerde yaşanılanları boşuna bakma paspasın altına. anahtar orda değil anahtarı güneşe aşık olan bir yıldıza verdim tanımadan sevmenin yalan olduğunu görsün diye... Hayatımın ağlama duvarında sana akan gözyaşlarım yok artık... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:22:04
Sil
|
BEDDUA
Beddua Sanma ki seni bela girdabından kurtaracak kanayan yarana bir derman çıkacak Dermanı olmayan bir derdin kucağında ömrün boyunca yalnızlığın azabı saracak... Nefret dolu bir hayat yazılmış alnına Ölsende gelecek varmı ki mezarına Ancak toprak reddetmez çok günahkarsın Böyle yılanlar gibi sürünerek yaşarsın... Gönül gözün kapalı,bakar da göremezsin tertemiz yatağında huzurlu ölemezsin. En pis duyguların bile lanetlediği sen toprağıda kirletirsin içine girsen... Yıkmışsın sevgi ile aranda ki köprüleri Hak etmişsin aslında bütün bu sövgüleri Kirletme bedeninle çevrende ki çiçekleri Defol git!.Ne beklersin utanmazlık eseri... Dokunma yüreğime sevmesini bilmezsin Güzel olan ne varsa nefret edersin Ne haddine düşmüş Dünya'da sevmek senin Siyah kağıtlara,siyah kalemle yazdığım şiirimsin... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:21:24
Sil
|
ARTIK YOKSUN
Benim İçin Artık Yoksun Hayatta herşey sevmek gibi geliyor insana Bilinmez bir yalnızlığı yırtmak ister gibi Ve sen geliyorsun aklıma son hecede Yıkıyorum bütün tabularımı sana varmak istercesine Olmuyor yapamıyorum Senli bütün cümlelerde aklıma gelen tek şey Beni bir başıma bırakıp gitmen oluyor Her seferde neden diye bir sözcük akıyor gözlerimden Cevabını bulamadığım sessiz bir haykırış Artık acımı bir şişe rakıya gömmüyorum Bir umut dönersin diye artık beklemiyorum Artık gülerek ağlamayı Mutlu olmasam da mutlu gibi görünmeyi Her saniye ölümü ciğerlerime çekerken Sensiz yaşamayı da �ğrendim Benim için artık yoksun Belki de hiç olmadın
|
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:20:42
Sil
|
AFFETMEM SENİ..
Affetmem Seni Bir bilseydin sana ola sevgimi, Ölüm gelse bırakmazdın elimi, Şimdi bir başkası alacak yerimi, Sakın geri dönme affetmem seni. Ne kadar masumdun önceden, Kalbimde bir sızıydın incenden, Hayat artık farksız bir işkenceden, Oynadın benimle affetmem seni. Nasıl da acımadın gençliğime, Değmedin urunda acı çektiğime, Böyle mi yapar insan sevdiğine? Yıktın dünyamı affetmem seni. Hani beni kendinden çok severdin, Hani ben dünyalara değerdim, İstesen sana canımı verirdim, Kırdın gururumu affetmem seni. Gidişine sustum mutlu ol diye, İnanmıştım sendeki aşka sevgiye, Şimdi böyle ansızın ayrılmak niye, Bağrımı yaktın affetmem seni, Bir insana bu kadar zulüm yapılmaz, Kulluk isteme benden kula tapılmaz, Benim sevgim mal değil satılmaz, Allah affetse de ben affetmem seni |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:20:01
Sil
|
KIRILACAK KALBİM KALMADI ARTIK
BENİ YERDEN YERE VURDUN DA GİTTİN.. AZRAİLE BİR CAN KALMADI ARTIK.. CANIMI BENDEN ALDIN DA GİTTİN.. KURDUĞUMUZ DÜŞLER YARI DA KALDI.. TÜM HAYALLERİMİ YIKIPTA GİTTİN.. ARTIK BENİ SENSİZLİK SARDI.. BENİ YAPAYANLIZ BIRAKIPTA GİTTİN.. KALBİM SADECE SANA AİTTİ.. KALBİMİ PARAMPARÇA YAPIPTA GİTTİN.. GÖZLERİM ARDINDAN AĞLIYOR ARTIK.. BİR ÖMRÜ SEN YOK EDİPTE GİTTİN.. HİÇ DÜŞÜNMEDİN BENİ VE AŞKIMI.. UMURSAMAZ BİR TAVIRLA GİTTİN.. AĞLASAM GETİRMEZ GECELER SENİ.. SEN BENİM CANIMI YAKTIN DA GİTTİN.. SEN BENİ ÖLDÜR DÜNDE GİTTİN.. |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:19:06
Sil
|
DÖNSENDE TANIMAZ YÜREĞİM YÜREĞİNİ..
dönsende tanımaz yüregim yüregini sözlerim kesildi aniden,konuşamaz,yaz amaz oldum… oysa vardı söyleyeceklerim sana dair… ama bulamadım hangi kelime anlatır beni sana? bulmak isterdim,bulup söylemek.. belki…anlardın beni. sanki her söz eksik biraz seni anlatmaya,şaşırdım,n asıl olur da konuşamaz insan bu kadar anlatacak şeyi varken… uzun zaman oldu karalayamadım iki satır.oysa anlatmak isterdim seni kıta kıta…olsun isterdim,olmadı… oldurmak isterdim, belki…o zaman anlardın beni. sen gittin aşk bana kaldı,aşk yakışanda kalırmış. ardından siyah geceler kol gezdi yüreğimde, ben sol yanımı öldürdüm de siyah`a büründüm.kimse girmesin diye yüreğime,aşka küstüm. yazamıyordum demiştim ya işte yazdım…acaba hiç yazmasamıydım? ben seni aşk sanmıştım,yanılmışım …öyle olsan yanımda kalırdın. şimdi, seni sevdiğimi unut, vazgectim seni sevmekten dönsen de tanımaz yüreğim yüreğini,en iyisi unutmalı bu yalan olmuş ikiliyi. artık önümdeki günler ßi ßaka geçecek sana içecegim ********ligine ölesine ikilem içinde kaldımki anlatamam.... ölüm yakin ßana kader anlasana... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 21:18:17
Sil
|
AĞLA GÖZLERİM
Ağla Gözlerim Herşeyi bitirdi Sevdiğim de çekti gitti. Yüreğim bir darbe de ondan yedi. Ne dediysem fayda etmedi. Gururuna yediremediğinden terketti. Yaralı gönlüm birini daha kaybetti. Benim için o çok değerliydi. Kalbim onu çok sevdi, kaybetmek istememişti. Elimde değil ki Kahretsin!! Elimden bir şey gelmedi!!!!!! Denedim, ama hiç bir şey değişmedi.. Bu kadar kolay olmamalıydı, ama herşeyi bitirdi .. Kolay mı bitti deyip te çekip gitmek. Kolay mı severken sevdiğini, kaybetmek Boşa mıydı aşkımıza verdiğimiz emek Aşkta gurur olmazdı ya hani? Gurur yaptın, sen sevmedin demek! Çok acı veriyor, bir anda ümidini yitirmek. Ama unutma! Şu gönül seni daima sevecek, sen istemesende seni sevmekten vazgeçmeyecek! Ağlamaktan yoruldum.. Sevdiğimin yüreğinden kovuldum. Çok acı verici sözlerinle vuruldumm. İstemiyorum dediği an yıkıldı işte umudum Yanlış anlamışımdır diyerek olaya göz yumdum. Senin var da benim yok mu gururum? Gidişine izin verdim diye sanma ki unuturum! Yıkılmaktayım yine, dertlerle doluyum.. Ağla, gözlerim ağla! Ağlamadan alışamazsin ki ayrılığa.. Acını atacaksın içinden gözyaşlarınla. Boşalacak, kaybolacak dertlerin damla damla.. Ağlamanın faydası yok ki aslında.. Yine yüreğim dayanamaz bu acıya.. Yanar durur işte sevdiği uğruna.. Ne olursa olsun yıkılma Tükürdüğümü yalamam dedi ya Yalvarmanın faydasi olmayacak galiba Pek kaybettiğin bir şey yok aslında.. Bu aşkı da bir ders olarak algıla. Koru kalbini, açma başka aşklara. O yine kalacak her zaman bir başka. Her baktığın gözlerde, her attığın adımda onu hatırla.. Sakın onu unutmaya kalkışma.. Yüreğinde başka bir vefasıza yer açma.. Yeniden yıkılan sen olursun sonra.. Ne yaptığını, seni düşünüp düşünmediğini takma kafana.. O da sevdiğinin farkında Gelir, konuşup düzeltir aramızı eğer o da seviyorsa. Peki ya dilediklerim olmazsa? O zaman ağla gözlerim, ağla! Sevdin sen, ağlamaktan utanma. Böyle bir aşkın gözyaşları deniz olur dünya'ya.. Çok değer verdin bu paramparça sevdaya İstemiyorsa, sende daha fazla uğraşma.. Ama yine de onu unutmaya çalışma.. Ümitsiz aşkınla devam edeceksin artik hayat'a Ayrılığa da alışılır, unutma! |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 05:00:35
Sil
|
Senin Gibi Kalpsiz Değilim Sol yanımda bir sancı, Senden kalma bikaç umut parçası, Batar durur sessizce, Sol yanımda bir agrı, Kaldıramam bu yükü fazla, Atacagım sen hiç hak etmedigin kalbimden, Senin yaptıgın gibi, Unutamam ben, Ama hak etmedigin yerdesin, Buna izin vermeyecegim, Gözyaşlarımla kanasada hergün yaram, Her gün azaltacagım, Yaramı saracagım, Ve seni o layık olmadıgın kalbimden çıkaracagım, Sen bundan sonra, Belki bir şarkıda, Belki bir şiirde gelirsin aklıma, Bak unuturum demiyorum senin gibi, Ama gelirsin aklıma, Senin kadar acımasız olmadım ben... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 04:59:43
Sil
|
herkesin harcı değildir sevda... İnanma gönlüm o iki kelimeye kanma sakın seni seviyorum diyenlere kapılırsan tatlı o yalan sözlere hayatını adarsan onlara bir gün çekip gittiğinde kalırsın bir başına hayatını adarsan ona sanmaki ömrünü verecek sana sana kalan acı yanlızlık olacak onlar için kolaydır seviyorum demek kolaydır umursamadan çekip gitmek sen sakın ola aldanma gönlüm defalarca söyleseler de sakın ola inanma sahte yüzlere mutlu olacağını sanıpta dalıp gitme boş hayallere onlar seni mutlu etmez yalan sevdadır yaşattıkları sonra yanlızlığı tattırırlar sana canını yakarlar yüreğini kanatırlar gün olupta pişmanlık duymadan sen sen ol sakın ola aldanma onlara beni dinlemeyipte inanırsan onlara sen tertemiz yüreğinle verirsin koca bir sevdayı onlar bunun kıymetini bilmezler gün gelirde seni bir başına bırakırlar işte o zaman yüreğin sevinçle değil hüzünle çarpar işte o zaman gözlerin mutlulukla değil acıyla bakar ve işte o zaman bedenin yaşamayı değilde ölmeyi ister o iki kelimeye aldanıpta sahte sevdalar yaşayıp yanlız bırakılanlara sor bunların acısını inan bana yüreğin burkulur onların yaşadıklarına kimi hiç düşünmeden hayatına son vermiştir kimi ise kaldırımlarda sabahlamıştır ne acılar yaşayıp ne hayallerini yıkmışlardır umutlarını ellerinden alıp çekip gitmişlerdir sende onlar gibi olma gönlüm!! onlar gibi inanıpta o iki kelimeye,dönülmez yollara girip yanlızlığa terkedilme gün olurda süzülürse gözlerinden yaşlar,yüreğin kanarsa,işte o zaman ben bile iyileştiremem seni.çünkü bende hala yaralıyım gönlüm.ama yinede inanmak istiyorsan o iki kelimeye,sen bilirsin gönlüm..... sakın ola unutma.. |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 04:58:40
Sil
|
Susmak Düştü Yine Payıma Ben bir kere aşık oldum sadece. Küçücük bir gülümsemeyle başladı her şey. Oysa hiç kimseden hiçbir şey istememiştim ben. .......Daha önce de kalbimin hızla çarptığı zamanlar olmuştu hayatımda. Ama hiçbir zaman böylesine ağrımamıştı sol yanım ve böylesine güzel gelmemişti daha önce dinlediğim hiçbir şarkı. .......Ben bir kere aşık oldum sadece. Gelip geçici hüzünlerdi diğerleri sadece o çok sevdiğim şiirdeki gelip geçici hüzünlerdi yıllar sonra adlarını bile hatırlayamadığım. .......Ben bir kere aşık oldum sadece. Beş yaşında bir çocuğun etrafına sürekli gülücükler saçan bakışlarıydı tutulduğum, Üniversiteli bir gencin Rüyasıydı sanki sen benim hiçbir şeyimsin diyerek kendime bile yalanlar söylediğim. .......Hiç bir şeyim eksik değil sanıyordum atabilmek için yüreğimi aşk denen kuyunun bilinmeyen karaltısına. Sevgiliye söylenebilecek en güzel sözler ezberimdeydi hala ve kendimden bile vazgeçebilme kabiliyetiyle hazırdı gönlüm damdan düşer gibi ayaklarımın dibine yuvarlanan aşka. .......Oysa ne kadar yanıldığımı zaman gösterdi bana. Sabahlara kadar konuşabilecekken ve anlatabilecekken bildiğim her şeyi sevgiye dair, susmak düştü yine payıma. Çünkü dünyanın en zor şeyiydi bir sevgiyi söyleyebilmek şayet gerçekten seviyorsanız. Kaybedeceklerini göze alamamak ve inadına her gün biraz daha kaybetmektir artık yaşanılan. .......Oysa ne kadar isterdim bir kerecik olsun kendini benim gözlerimle görebilmeni. Belki o zaman anlardın, beni sevmeyecek olsan bile neler çektiğimi. .......Ben bir kere aşık oldum sadece .......Gerisi mi? .......Boşver gerisini.. |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 04:57:46
Sil
|
::..Beni Nereye Koyuyorsun..:: beni nereye koyuyorsun böyle? neresinde yaşıyorum yüreğinin? var mıyım senin için, gecelerinin masalsı düşü ben miyim yoksa kendin misin?... beni sığdırabiliyor musun içine? hangi yana baksam tünel sonsuz uçurumlar gibi dipsiz ve kuyu hani içinin aynasıdır ya sevdiğin, benim aynamda karanlık aksetmekte... öyleyse anlarım ki ben de yokum sen de. beni nerede yaşatıyorsun söyle? cennetin miyim senin, amber kokulu bahçelerinde gezindiğin? yoksa kaybolduğun kör kuyun mu, dehliz yalnızlıklarını yitirdiğin? artık anlamsız geliyor tüm sorular yanıtlarını bir gün verecek olsan bile ben de bir şeyler buram buram, ben de çok şey ılık ılık, ben de sen acıtarak, kanayarak eksiliyor... ben seni bunca zamana ağırlayamazken ruhumda aitsizliğim çaresiz çoğalıyor... ve görüyorum aynada yüzü silinmiş suretimi sen bende herşeysin belki ama ben sende yitiyorum için için... beni nerelerde arıyorsun öyle? yüreğine sor bir de mutlaka cevabı gelecektir sessizliğinin... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 04:56:46
Sil
|
BİRKEZ DAHA DÜŞÜN Sevmiyormuş ki meğer.. Evet, boşaymış ona verdiğim değer. Bu kadar severken yüreğim, söyle nasıl vazgeçer?! Senden sonra nasıl bir başkasını sever? Bana verdiğin.. Üstesinden gelinmez bir keder! Ama dedikleri gibi: İyi olan yener! Çekip giden ise, pişman olup geri döner.. Sen ise çektin gittin.. Bir gün gelecek, aynı duruma sende düşeceksin.. Sende tıpkı benim gibi yalvararak dua edeceksin. Sevdiğinin bir gün dönmesini bekleyeceksin Gelmediği zaman, işte beni düşüneceksin.. Beni özleyeceksin, değerimi öğreneceksin! PİŞMAN OLUP GERI DÖNECEKSIN! "Keşke...." diyeceksin.. "Keşke zamanı geriye dönderebilseydim. O zaman bende çekip gitmezdim." Ama ne yazık ki çok geç olacak Bu kez de gurur bana dokunacak "Sen istemedin, sıra bende" dediğim an belki aklın uçacak.. Seninde belki dünya başına yıkılacak.. Hani ben sana "Yüreğinde bir başkası yer alırsa, ben seni unuturum!" demiştim ya Bu sözlerimi sok işte aklına! Bende gidersem, dönmem bir daha Unutma, beni hatırlatacak başkasıyla geçen her günün. Belki de değişir çok geç olmadan son sözün O yüzden sevdiğim.. Bir kez daha düşün! |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 04:52:18
Sil
|
Aşk benim hiç Senim olmamış Varlığınla yokluğun arasında kalmayacağım artık, sadece olmayacaksın. Sensiz kalma ihtimali olmayacak aleyhine kurulmuş cümlelerimin sonunda. Belki birkaç satır arasında unutulacaksın bir müddet sonra. İçimden olmayacak, boş bir kağıdın gölgesine sığınmayacak sana sitemlerim. Hani hep kızardın ya “Konuş konuş konuş” derdin, haykırabilir miyim şimdi korkaklığını. Bıraktığın bu mavi düşleriyle avunan yalnızlığı, artık sahiplenilmeyecek olmanın burukluğunu yaşarken, haykırabilir miyim dersin, susar mıyım, gülüp geçer miyim yoksa …? Aslında alıştırmalıyım kendimi hiç dönmeyecekmişsin, dönülmeyecek bir yerdeymişsin gibi farzetmeli, unutmalı. Seni hiç tanımamış gibi yaşamımı sürdürmeliyim. Var olduğum her yer aşk(ın) şehri olmalı artık, yeniden sevmenin, sevilebilmenin yeri her yer, zamanı yaşanan ve gelecek tüm zamanlar olmalı benim için. Evet, sayfalardan koparıp bir bir savurmalıyım seni yaşanmış tüm zamanlara, uzaklaşan her adımımla hapsetmeliyim bu anılar sokağına. Kopan takvim yaprakları sensiz geçen günleri saymamalı, bende yokluğunun güncesini tutmayı artık bırakmalıyım. Her yeni güne seni getirmedi diye isyan etmemeliyim. Kabullenebilmeli, hazmedebilmeli, aldırmamalı hatta sana hak verebilmeliyim. Bu satırlarla büyümeye başlamalıyım, sırf seni ve çocuklaşan bir aşkı kolayca unutabilmek için. Zira yoksun. Sanki benim hiç senim olmamış, sanki bizi hiç yaşamamışız, sanki aşk denen o hoyrat şarkıyı mırıldanmış ve sonra yarım bırakmışız gibi. Artık yeni bir şarkı söylemenin vakti, Yaşanmışlığına, yitikliğime hiç aldırmadan, Sanki benim hiç senim olmamış gibi... |
|
|
Yazan _!FEARLESS!_
Tarih: 12.05.2012 04:51:17
Sil
|
ELVEDA MÜHÜR GÖZLÜM
Can özüm, Beyaz kelebeğim İlk defa sana açmıştım kalbimin kilitli olan kapılarını. Güneşe kapalı olan gönlümün perdelerini senin tatlı gülüşlerin için aralamıştım. Senin için akıttığım gözyaşlarımı ve de seni üzdüğüm gecelerde uykuların bana haram... olduğunu yazmalıyım sevda kokan satırlarıma. İlk öpüştüğümüz bahar sabahı hala aklımda ve solgun dudaklarım hala dudaklarının sarhoşluğunda Seninle mutluydum. Seninleyken Cennetteki Leyla ile Mecnun gibiydik. Yalnız ve karanlık gecelerimde üşümemek için hep senin hayallerine sarılıp uyuyordum. Sabahları hayata seninle merhaba diyebilmek için gözlerimin önüne senin tatlı tebessümlerini getiriyorum. Sunu bil ki MELEK KALPLİM Sensiz Cennette yasamaktansa seninle Cehennemde alev alev yanmaya razıyım ben. Son nefesimde bile ismin olacak dudaklarımda. Kalbimde senin sevgin ve de dudaklarımda ateşin olacak.Gözlerindeki gözyaşlarını sadece ben silmeliyim sadece ben ölmeliyim senin için Dileğim tüm dileklerinin gerçekleşmesi, sana umutlarım kurdun tüm hayallerinin sabahına gerçeğe dönüşmesi Tek istediğim Rabbimden ben gidince gözlerinden süzülecek her gözyaşı damlası için gökyüzünden binlerce mutluluk damlası bırakması.. Ve gidiyorum iste senden uzaklara sessizce ve de seni severek gidiyorum. Gözlerimi yıldızlara , tebessümlerimi güllere kalbimi senin sıcak yüreğine emanet ediyorum.Ve de hiçbir zaman unutma beni senin gözyaşlarını ben uzaklarda olsam da hissederim.Kıyamam gözyaşlarına Sakın ağlama mühür gözlüm.. Acılarını ve de hüzünlerini sahildeki kumlara bırak ki bir rüzgar estiğinde hemen kaybolsun.Mutluluklarını ve de sevinçlerini her zaman gözlerinde sakla ve gülüşlerinde mutlu ol..Mutluluklarında ve sevinçlerinde sevgim ve ben olacağım.. Bir gün yanıma gelirsen beni saran kara toprağın üzerinde karları temizle ve de orada bir nazeninin bir sevda tomurcuğu bulacaksın dokun ona. Ve onun yapraklarında sana yazılmış binlerce " seni seviyorum" kelimesi bulacaksın. Belki bedenim toprağın altında çürüse de unutma ruhum ve de kalbim her zaman seninle olacak. Ben senin Cennetin kapısında Leyla sını bekleyen Mecnun misali bekliyor olacağım. Elveda MÜHÜR GÖZLÜM... |
|