Sayfa
2>>
Yörenin %87,6 sı dağlık %10,3 ü platoluk %2,1 ovalıktır.
Hakkari Muhteşem dağları ve vadileriyle ünlüdür. Ünlü amerikan
filmlerinin çekildiği dağ ve vadi manzaralarının aynısını
Hakkari'ye gelirken yol boyunca görebilirsiniz. Üstte ünlü Sat-Cilo dağlarından
bir bölüm görülmektedir.
Yeryüzünde sadece Hakkari'nin Cilo Dağları'nda yetişen "Ters Lale", dünyanın en nadide çiçeklerinden
biridir. Geçmişte Hakkari Bölgesi'nde yaşayan Asuri'lerin her sabah göbeğinden su yaydığı için 'Ağlayan lale' adını verdiği ve bu yüzden kutsal saydığı "Ters Lale", günümüzde de çok değerli. Boyu 75 santimetreyi bulan, her dalında 6 lalenin ters büyüdüğü doğa harikası çiçek, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'nca koruma altına alınmıştır. Kurul
kararına göre lalenin il ve yurtdışına çıkarılması da yasak.
Ters Lale Özel
Bölümü |
Hakkari haritaları. Harita
1 Harita
2 Harita 3
Harita
4
Hakkari'ye
uydudan bakmadınız mı? Uydu
Haritası
Cilo
Dağı: Cilo
Haritası
Maalesef
Birinci derece deprem bölgesiyiz: Deprem
Haritası
Sefer Kaçmaz'ın "İzmir'den
Hakkari'ye Fay Hattı" yazısı. Devamı
Tarım ve Köyişleri
Bakanı Gökalp: Hakkari, su ürünleri, tavukçuluk ve memba suyu işletmeciliği
açısından çok büyük bir potansiyele sahip. Devamı
Güneydogu Anadolu Bölgesinde
, Hakkari bölümünde dag kütlesi . Günümüzde Türkiye ' de
buzullarin en çok gelistigi bölge olan (Türkiye'nin en uzun buzulu
Uludoruk buzulunun uzunlugu 4 km dir.)Buzul Dagi (Eski Cilo Daglari) , Türkiye'nin
ikinci yüksek dorugu olan Uludoruk 'u (4.136) tasir.Yaklasik 30 km boyunca uzanir.Güneydogu Toroslar'in Türkiye sinirlari içindeki en dogu
uzantisi olan Hakkari daglarina baglidir.
Cilo dağı Haritası
Diğer
İsimleri |
Buzul
Dağı
|
Yükselti
(metre) |
4,136
|
İklim |
Dağ
(ılıman)
|
En
iyi tırmanma ayları |
Yaz:Haziran-Eylül
arası
Kış:Şubat-Mart
|
Volkanik
Durumu |
Yok
|
1971'den
Beri Haber Alınamayan Leoparlar 2005 yılında ortaya çıktı |
Hakkari dağlarında Leopar yaşadığını duymuş muydunuz? Evet duyun.
Hakkari dağlarında sayıları 10 civarında olan leopar bulunduğu ve
bunları 1971'den beri gören olmadığı bildiriliyor. Son rapor edilen
tarih ise 1966. Ben nerden mi biliyorum? Yabancı bir siteden. İngilizce
metni ise şu:
Akin says
that he has an official letter stating that leopard still exist in Dilek
(Priene) National Park, southwest of the town of Aydin in western Turkey,
in the area of the Dilek Peninsula mentioned in CAT NEWS 10 (Jan. 1989).
But he challenges the report that 8-10 leopards exist in the Hakkari
mountains in eastern Turkey. He says that have been no reports of tigers
or leopards in the area since 1971, when a tiger Panthera tigris virgata
as shot. The last records of leopard were in 1966 in Semdinli and the
Ozalp region.
Ve Ocak
2005
Hakkari'nin Cilo-Sat
Dağları'nda uzun yıllardır görünmeyen leoparın bu yıl köylüler
tarafından Ağaşdibi köyü yakınlarında göründüğü bildirildi.
Bir zamanlar 4 bin 166 metre yükseklikteki Cilo-Sat Dağları'nda yaşadığı
bilinen ve sayıları 10'a yakın olan leoparın 34 yıldır görülmediği
belirtildi. Yörede "Plınk" ismi ile bilinen leoparların bu yıl sonbahar
aylarında Cilo Dağları'nın uzantısı olan Ağaçdibi köyü dağlarında
göründüğü iddia edildi. Ahmet Adıyaman isimli vatandaş, "Sonbahar
aylarında dağlara çıkarken mahalli ismi "Plınk" olan leoparı uzaktan
gördüm. Ancak bana saldıracağı düşüncesiyle yanına yaklaşamadım. Değişik
tarihlerde izini takip ettiğim de yaban hayvanlara tuzak kurduğunu
anladım. Sürekli aynı noktada avlanan leoparın kaldığı yerde dağ keçisi
ve tavşan kalıntıları bolca bulunmaktadır. Köyümüzde ava çıkanlar
tarafından da leopar görülmüştür" dedi.
Yabani Hayatı Koruma Derneği Hakkari Şubesi üyesi Halil Kurşun, Ağaşdibi
köyü dağlarında olduğu belirtilen leoparı görüntülemek için
çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Kurşun, "Uzun yıllardır
görünmeyen leopar nihayet ortaya çıktı. Görüntülemek için
çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Köylülerin söylediği noktaya daha önce
gittik. Ancak yer değiştirdiği için görüntü alamadık. Ancak mutlaka
bulacağız" dedi. Halil Kurşun, Çevre ve Orman Bakanlığı Milli Parklar
Genel Müdürlüğü Av ve Yaban Hayatı Koruma Daire Başkanlığı'nın resmi
yazısı üzerine Hakkari yöresinde bulunduğu varsayılan ve bilimsel adı (Panther
Tigris) olan dağ kaplanı araştırmak için de çalışmalara başladıklarını
söyledi.
HAKKARİ
ILI MADEN VE ENERJI KAYNAKLARI |
KROM ( Cr )
İl
genelinde: iki adet zuhur, bir adette terk edilmiş ocak vardır.
Tenor
: % 10-20 Cr2O3 (Ocakta) % 33-48 Cr2O3 (zuhurda)
Rezerv:
5 830 ton görünür+muhtemel
KÜKÜRT
( S )
Singusir (Yumrukkaya)
Yatağı:
Tenori
:-
Rezerv
: 10 cm kalınlığında sublume kükürt olup
0.8-1.70
metrelik zon içinde dağılmaktadır. 1967 yılında
3
adet sondaj yapılmıştır.
TITANYUM
( Ti )
Çukurca-Taşbaşı Yatağı:
Tenor
: % 5 TiO2
Rezerv:
1 620 ton muhtemel, 5 112 ton mümkün
TURBA
( Turb )
Yüksekova Yatağı:
Kalite:
Havada kuru AID değeri= 2923 Kcal/ kg dır.
Rezerv:
74 507 800 ton görünür
Üçüncü zaman yereyleri Alp-Himalayalar'ın ülkemizdeki
bağlantı kuşağı durumundaki Torosların en heybetli bölümünü oluşturur Dış
doğu Toroslar Bitlis sınırından sonra Hakkari dağları ismini alır. İran
sınırına kadar devam eder. Dağlar Doğu-Batı doğrultulu uzanır. Ancak bu
uzantılar, Kuzey-Güney doğrultulu derin vadilerle parçalanır.Ulaşım Bu
Akarsu yatakları durumundaki vadi yamaçlarında, yer yer ise dağların
zirvelerindeki geçişlerden Sağlanır.
Yükseltinin 1500 ile 2000 metre arasında yoğunluk kazandığı
bu bölümde 30 'un üzerinde doruk 3000
metreyi aşar. Bunların en önemlilerinin ilçelere göre dağılımı aşağıdaki
gibidir.
Bilim
adamları, Hakkari ilimizin, henüz keşfedilmemiş bir bölge olduğunu
söylerler. Son yıllarda, Hakkari bölgesindeki Sat dağları ile Yüksekova
vadisinde yapılan bilimsel araştırmalar, çok ilginç sonuçlar vermiş, bu
bölgedeki mağaralar ve mağara girişlerinde ilk çağlara ait kaya
resimlerine rastlanmıştır. Resimler, daha çok bu bölgede sık sık görülen
dağ keçilerini temsil ediyordu. Tarih öncesi insanlarının sert taslarla
kayalara oyduğu bu resimler, av hayvanlarının kolayca yakalanabilmesi için
yapılmıştı. Mağara devri insaninin inancına göre, resmi yapılan hayvan,
kurulan
tuzağa kolayca düşüyor
ve avlanıyordu. Ayrıca, burada yetişen dağ keçilerinin midelerinde sert
bir tas meydana geliyordu. Söylentilere göre bu tas, çeşitli hastalıklara,
özellikle zehirlenmelere karşı ilaç olarak kullanılıyordu. Bugün de, bu
inanç Hakkari bölgesinde yaşamaktadır.
Hakkari, Anadolu'nun vahşi görünümler içinde gerçekten
görülmeğe değer doğa güzellikleriyle bezeli dağlık bir bölgesidir. Bu dağ
silsileleri içinde Cilo dağları, en yüksek doruğu olan Reşko Tepesiyle
4710 metreye ulaşır. Cilo dağlarını görüp de insanin ürpermemesi, bu
ürperti içinde anılarıyla birlikte kendini yitirmemesi mümkün değil.
Şair
Ali Rıdvan Bülbül, "Cilo dağlarına dilekçemdir" baslıklı uzun şiirinde
söyle seslenir:
Yitik anılar içinde
Ben kendimi yitirdim.
Bu dağlar Cilo dağları
Alin size kalbimi getirdim,
Benim paramparça kalbimi.
Yüksek mi yüksek Cilo dağları
Dumanlı efkârlı dağlar.
Ben yakın çağın Keremiyim
Düşmüşüm elinize bir kez
Sizcileyin yeşilim, maviyim
Rüzgârınız ne rüzgâr, bir haber vermez
Ben Aslı 'mı yitirdim...
Sairin de söylediği gibi Aşik Kerem, yavuklusu Aslı 'yi
diyar diyar ararken bir gün onu Çölemerik'te bulmuş, Kerem 'in Çölemeriğe
geldiğini işiten Aslı 'nın babası kesiş, kızını buradan da kaçırarak Cilo
dağlarında kaybolmus, Kerem yıllarca, Aslı 'sını bu dağlarda aramış,
durmuş.
Cilo ve Sat dağlarında 25 kadar buzul olduğunu söylerler.
Dar vadilerde, çoğu zaman masmavi göller bu vahşî güzelliğe renk verir.
Dağ keçileri, geyikler, hele hikayeleri dillerden düşmeyen ayılar, yabani
koyunlar, çeşitli türlerde kuşlar bu dağların ezeli sakinleridir. Zap
suyu, yeşil, buzlu sularıyla vadileri sık sık Zoma'lar görülür. Zoma, keçi
kılı ve yünden örülen su geçmez çadır örtüsüdür. Yazın sıcağında,
şehirlerden vadilere dökülen halk, küme küme zomalarını kurar, sürülerini
otlatırlar.
İLÇE
|
DAĞIN ADI
|
YÜKSEKLİĞİ
|
|
Yüksekova |
Cilo(Reşko) |
4168 |
|
Mordağ
|
3810 |
|
Koran
|
3396 |
|
Dramar |
3302 |
|
Satdağı |
3300 |
|
Dezeli |
3250 |
|
Vadinasur
|
3250 |
|
Serrazi |
3112 |
|
Kelimeri |
3084 |
Şemdinli |
Sandil |
3818 |
|
Geveruki |
3680 |
|
Medlize |
3554 |
|
Karadağ |
3219 |
|
Eledir |
3200 |
|
Ermira |
3000 |
Çukurca |
Gönherç |
3335 |
|
Samur |
3245 |
|
Sergeli |
3000 |
Hakkâri İli, Doğu Anadolu
Bölgesi'nin güneydoğu ucunda 42 10've 44 50' doğu boylamları ile 36 57 ve
37 48' kuzey enlemleri arasında yer alan bir sınır ilidir . İl merkezinin
denizden yüksekliği 1.720 m' dır.
9.521 km2'lik il alanı , güneyden Irak, doğudan İran toprakları ; kuzeyden
Van'ın Başkale, Gürpınar ve Çatak, batıdan Siirt'in Pervari ve Şirnak,
güneybatıdan Mardin'in Silopi ilçeleriyle çevrilidir .
İl topraklarını, doğudan İran sınır dağları; kuzeyden Başkale ovaları ,
Karadağ, Nordüz Platosu, Terma Dağı; batısında ise Tanin dağları gibi
doğal sınırlar kuşatır. İlin güneyindeki doğal sınırı eski Arabistan
kütlesinin kuzeye doğru sokulan oldukça dalgalı uçları oluşturur.
Yeryüzü şekillerinin yaklaşık %88'ini dağların oluşturduğu Hakkâri illinde
toprakların %86'sı tarıma elverişlidir .Bununla birlikte ekili - dikili
alanın il alanı içindeki payı ancak %1.4'tür .
Türkiye topraklarının %1.2'sini kaplayan ve 1980'de 155 000 kişinin
yaşadığı ilde km2'ye 16 kişi düşmekteydi . Bu önemsiz nüfus varlığıyla
ülke nüfusu içinde binde 3.5 gibi bir paya sahip olan Hakkâri Türkiye
illeri arasında sondan bir önceki sırada bulunuyordu .
Van Gölü'nün
güneydoğusuna düşen ve doğuda İran, Irak sınırına dek uzanan Hakkâri il
alanı , Türkiye'nin en sarp ve dağlık yörelerinden biridir . 1941'de
yapılan Birinci Coğrafya Kongresi'nde , "Hakkâri Bölgesi" olarak
adlandırılan Doğu Anadolu'nun güneyindeki bu yöre Asya ve Avrupa
dağlarının birbirine yaklaşması ve sıkışmasıyla yükselmiştir. Yüksek plato
ve dağlar, genellikle kuzeyden güneye ve doğudan batıya uzanan havzalarla
parçalanmış olmakla birlikte, vadilerin çok der , dik ve genç olması
nedeniyle, ovalık alanlar son derece sınırlıdır.
Doğu Toroslar'ın İç-Doğu Toroslar
ve Orta-Doğı Toroslar'dan en
güneydeki üçüncü sırası olan Dış-Doğu Toroslar, batıdaki Amanus Sağları ve
Misis Tepelikleri'yle başlayarak, Malatya'nın güneyindeki Ergani ve
Bitlis'in çevresinde sıra dağlar sürer. Dış-Doğu Toroslar, buradan İran
sınırına dek Hakkâri Dağları'nı oluşturdu .
Hakkâri dağları genellikle batı-doğu yönünde uzanır ve Orta İran Çöküntü
Alanı'nı güneyden çevreler . Hakkâri Dağlarının il alanı içinde kalan
kesimleri Habur, Zap, Avarobaşin vadileri ve Yüksekova Çöküntü Havası ile
parçalanmıştır.
Botan, Habur ve Zap sularının su bölümü çizgisi boyunca , batı-doğu
yönünde uzanan dağlar, çok yüksek bir kabartı oluşturur . Bu sıradağ
doğuya doğru gidildikçe genişler. Deniz düzeyinden yüksek bir temel
üzerinde yükselen dağların kimi kolları, kuzeye ve güneye uzanır.
Sıradağın Botan Havzası'na bakan bölümleri, il sınırları dışında
kalmaktadır ve akarsuların oluşturduğu derin vadilerle parçalanmıştır. Bu
çok yüksek yaylalarda, kışlar uzun ve sert geçtiğinden, yerleşik yaşam yok
denecek denli azdır.
Sıradağın il alanı içinde kalan güney kesimleri ise , çok deha yüksektir.
Dağların çoğunluğu 3.000m geçer. Habur ve Zap suları ile kolları, bol
yağış alan bu yüksek dağlardan beslenmektedir. Sulara karşı direnci az
olan şistler ve eosen kalkerleri içinde, eşine Türkiye'nin hiçbir yerinde
rastlanmayan derinlikte ve sarplıkta, vadiler oyulmuştur.
Derin, bazen bir duvar gibi dik ve sarp yamaçlı vadilerin arasında kalan
dağ kolları, ilin Zap Suyu'nun batısında kalan kesimini, kuzey-güney
yönünde bölümlere ayırır. Bu dağ gruplarının en önemlileri, Habur Suyu ve
Siirt il sınırı arasındaki 3.725m yükseltili Karadağ (Terma Dağı ),3.019m
yükseltili İncebel Dağı, 3.752m yükseltili Karadağ, 3.264m yükseltili
Türemiş Dağı, 3.253m yükseltili Altın Dağları ve 3.000m üzerindeki Konaklı
Dağı'dır.
Bu dağların üzerinde , yaşam olanakları son derece kısıtlıdır . Dağların
yamaçlarında yer alan platolar fazla engebeli olmamakla birlikte, yükselti
nedeniyle yerleşik yaşam çok sınırlı olmaktadır. Vadiler dar ve derin
olduğundan, tarım alanlarının genişliği, genellikle birkaç dönümü
geçmemektedir.
Hakkâri Dağları'nın bu kesiminde iklim, yükseltiye bağlı olarak büyük
değişimler göstermektedir. Yüksek bölümlerde kış hazirana denk sürerken,
yamaçlarda iklim yumuşak, yazlar serin geçer, Vadi oluklarında, özelikle
güneyde Irak sınırına yakın yerlerde sıcak iklim özellikle görünmeye
başlar. Yükselti ve iklim çeşitliğine bağlı olarak, çok çeşitli, kültür
bitkileri yetiştirme olanağı doğar. Güney deki vadi tabanlarında çeltik
yetiştirilirken , daha kuzeyde mısır , buğday ,arpa ekilebilmektedir.
Doğal örtü, vadi tabanından dağları doruklarına iklim ve yükseltiye bağlı
olarak, bağlı olarak, birbirinden kesin çizgilerle ayrılır. Vadi
tabanları, sınırlı tarım alanları dışında , genellikle ceviz ve dut
ağaçlarıyla örtülüdür . Vadi yamaçlarında başlayarak yaklaşık, 2.000m
yükseltiye dek yer, yer meşenin egemen olduğu ormanlar vardır. 2.000m
yükseltiye kuşağından sonra, bodur ağaçlar ve otsu bitkilerle kaplı bir
kuşak gelir. Bunu karla örtülü kuşak izler.
Hakkâri il topraklarını ortadan bölen Zap Suyu Vadisi'nin doğusunda,
Hakkâri Toroslarının ana kütlesi olan kuzeydoğu ve güneydoğu yönünde
açılarak İran ve Irak sınırlarına dek uzanır.
Yörenin en yüksek tepesi, ülkenin de en yüksek dağlarından olan Cilo
(buzul)Dağı'nda dır. Hakkâri il merkezi doğusunda, Zap Suyundan sonra,
Sümbül(3.467 m ) ve Mere (3.200 m) Dağları ile birden bire yükselen Cilo
kütlesinin temelini, kalkerli ve volkanik kayalar oluşturur. Batı-doğu
yönünde uzanan bir kıvrım dağı olan bu kütle, doğuya gidildikçe
yükselmektedir .Ana kütle, 3.000 m yüksekliğinde bir kabartı durumundadır.
Sırtın sağında ve solunda genellikle çıplak, dik ve sarp çok sayıda doruk
yükselir. Bunlar sırasıyla 3.500m yükseltili Kisara Dağı, 4.060m
yükseltili Suppa Durek Dağı,3.700m yükseltili Köşedireği Dağı ve bütün
Cilo kütlesinin en yüksek noktası olan 4.135m yükseltili Reşko(Gelyaşin ya
da Uludoruk ) tepesidir, 3.850m yükseltili Maunseli Sivrisi ve 3.650m
yükseltili Gelyano tepesi asıl kütleden ayrılarak kuzey yönünden uzanan
bir kol üzerindedir.
Zap suyunun doğusunda Sümbül dağı ile başlayıp Gevar ovasının Güneyi
boyunca İran sınırına dek uzanan bu yüksek sıra dağla, güneydeki Irak
sınırı arasında kalan alan Şemdinli yöresinin en sarp kesimidir.Cilo ve
Şemdinli yörelerindeki yüksek dağlardan çıkan ve güney yönünde akan akar
sular , kalkerler ve volkanik kayaçlardan oluşan toprakların zamanla oymuş
ve birtakım sarp bölmelere ayırmıştır. Cilo dağından güney batı yönünde
Zap suyu dirseği içine doğru uzanan geniş dağ kütlesi, bu şekilde
yontulmuş ve parçalanmıştır.Bu engebeli kütle üzerinde 3.000m'yi geçen çok
sayıda doruk vardır.3.250m yükseltili Beridalo ve Yekboy dağları ,3.250m
yükseltili Samur dağı,3.460m yükseltili Gare Dağı bunların başlıcalarıdır.
Avarobaşın Çayı (Rubareşin) ile Şemdinli Çayı arasında ,geniş ölçüde
volkanik kayalardan oluşan Sat Dağları (İkiyaka Dağları) uzanır.Kütlenin
üzerinde 3.540m yükseltili Sat Dağı ile 3.356m yükseltili Gevaroki Dağı
önemli doruklardır.
Şemdinli Çayı ile Hacıbey Dersi arasında uzanan Karadağ , doğuya doğru
yönelerek İran-Türkiye sınır dağları ile birleşir.
Hakkari İli'nde, Nehil Vadisi ile Şemdinli'nin doğusunu kaplayan dağlar,
Zap, Nehil, Avarobaşin, Şemdinli ve Hacıbey sularının havzaları ile
İran'daki Urmiye kapalı göl havzasının su bölümü çizgisini oluşturur.
Türkiye-İran sınırı bu ara üzerinde geçmektedir. Güneyden kuzeye doğru
3.150m yükseltili Çimen Dağı , 2.954m yükseltili Karacadağı 3.008m
yükseltili Beyazdağ ve 3.807m yükseltili Mordağ, en önemli doruklardandır.
Cilo Dağı'yla, Şemdinli yöresinin yüksek dorukları ve sınır dağlarının
yüksek bölümleri ,derin çukurlar, irili ufaklı taşlar ve buzullarla
kaplıdır.
Genellikle, çıplak olan bu dağların, yalnızca güneye bakan bölümlerinde ve
yer yer vadi yamaçlarında meşe ve ceviz ağaçlarına rastlanır. Yüksek
kesimler karlarla kaplıdır.
Hakkâri il alanının,
%10,3'ü platolarla kaplıdır III. Zamanının sonlarında Avrupa ve Asya
dağlarının birbirlerine yaklaşmasıyla yükselen bölgede kalkerli ana yapı
,iklim ve suyun etkisiyle kubbeleşmeye başlamıştır. Kubbeleşmenin
başlamasıyla ,toprakların, suya buzul ve ısı farkına dayanıksız yerleri
,vadi ve çöküntü olukları şeklinde oyulmuştur.Böylece ,dar boğaz ve
çöküntü alanlarıyla parçalanmış geniş plato düzlükleri ortaya
çıkmıştır.Bunların en önemlileri Nordüz , Feraşin ,Mirgezer ve Mendin
platolarıdır.
Botan Suyu'nun yayı
içinde kalan ,çok geniş ve yüksek bir platosudur.Nordüz Platosu'nun çok
küçük bölümü , Hakkâri İlinde kalmaktadır.Van'nın Çatak yöresinde başlayan
plato Hakkari İl merkezinin kuzeyindeki Karadağ'a dek uzanır.Güneybatıda ,
Beytüşşebap yöresindeki Feraşin platosuyla birleşir.
Nordüz Platosunun , en alçak yeri 2.100m en yüksek yeri 2.750m
dolayındadır.Çok yüksek olan platoda kışlar çok uzun ve sert geçer .Bazı
kesimlerde kar örtüsü yedi ay kalır kimi kesimlerse ise on iki ay hiç
kalkmaz.. Orman ağaçlarından tümünden yoksun olan platoda , bitki örtüsü
açısında genellikle bir tek düzelik görülür.
Botan Suyu ile Habur
Suyu'nun su bölümü çizgisini oluşturan dağların güneye bakan bölümünde yer
alan Feraşin Platosu çayır ve otlaklar bakımından Nordüz Platosu kadar
zengin değildir. Beytüşşebap'a doğru eğilim olan platonun yüksekliği
2.000m'nin üstündedir. Bu platonun, çayırlarla kaplı yaylalık alanlarında
, hayvancılık yapılmaktadır.
Cilo Dağının güneyi ile
Sat Gediği arasında kalan Mirgezer Platosu yaklaşık 2.700-3.000m
yükseltili bir düzlüktür.Güney yönünde basamaklar şeklinde yükseltisi
azalır.Daha sonra, düşeye yakın yamaçlarında son bulur.Bu platonun yüksek
kesimleri sürekli kar altındadır. Yükseltinin azaldığı bölümlerde, yer yer
zengin çayırların uzandığı yaylara rastlanır.
Mordağ'ın kuzey doğusunda
yer alan Mendin Platosu, yükseltisi genellikle 2.000m üzerinde olan bir
düzlüktür. İran topraklarına doğru eğimli olan bu platonun yüksek
kesimlerinde kışlar çok sert geçmektedir. Bodur ağaç ve ağaçlıkları
dışında önemli olan bir doğal örtüsü yoktur. Yükseltinin 2.000m'reye
düştüğü yerlerde, çaylılarla kaplı yaylalık alanlar bulunur. Buralarda
daha çok hayvancılık yapılır. Yer yer arpa ve buğday ekilmekte ise de,
yazların çok kısa olması nedeniyle pek önemli boyutlarda değildir.
Bu önemli platoların dışında ha 'de özelikle Yüksekova yöresinde bulunan
Gevar Platosu ekonomik etkinlikler açısından önemlidir. Bu platoda zengin
çayırlarla kapalı, geniş yaylalara "Zoma " adı verilir. Bu kesimler ilde
hayvancılık yapılan önemli yerlerdir.
Sayfa
2>>
|